Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2022/1694 E. 2022/2031 K. 21.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1694 – 2022/2031
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ (İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)
(İ S T İ N A F D İ L E K Ç E S İ N İ N
R E D D İ)
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
U S U L D E N R E D D İ)
ESAS NO : 2022/1694
KARAR NO : 2022/2031

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 28/04/2022
ESAS-KARAR NUMARASI : 2020/531E., 2022/352K.
KONKORDATO İSTEYENLER :
VEKİLİ :
ALACAKLI :
VEKİLİ :
Alacaklılar vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.

GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
İstemciler vekili, ….Şti.’nin 1989 yılında Ankarada kurulduğunu, kadın giyim ürünleri tasarlayıp ürettiğini,….Şti.’nin 2002 yılında kurulduğunu ve karton çanta, naylon poşet, dokuma etiket üretmek üzere Ankarada kurulduğunu, ….Şti.’nin 1989 yılında Ankarada kurulduğunu, kadın giyim ürünleri tasarlayıp ürettiğini, 2018 yılının mart ayından itibaren ortaya çıkan döviz kurlarındaki aşırı yükselme sonucunda firmanın maliyetlerinin öngörülenin çok üzerinde arttığından bahisle ödeme güçlüğü yaşandığını ileri sürerek, konkordato teklifinde bulunmuş, tedbir kararı verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
İlk derece mahkemesince “…Konkordato talep eden davacı şirketler yönünden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, Mahkememizin 02/11/2020 tarihli kararı ile, İİK’nun 286. maddesinde sunulması zorunlu olan belgelerin sunulduğu ve gider avansının yatırıldığı anlaşılmakla; İİK’nun 287/1. maddesi gereğince davacı şirket hakkında 3 ay süre ile geçici mühlet kararı verilerek konkordato komiserler kurulu görevlendirilmiştir. Talep üzerine 28/01/2021 tarihli ara karar ile ise, 02/02/2021 tarihinden geçerli olmak üzere geçici mühlet süresi 1 ay süre ile uzatılmıştır.
Geçici mühlet süresinin sonunda, Mahkememizin 25/02/2021 tarihli ara kararı ile; Davacı şirketler tarafından sunulan belgeler, alacaklıların dilekçeleri, konkordato komiserler kurulunun raporları dikkate alındığında, konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olduğunun anlaşılması nedeniyle İ.İ.K.’nun 289/3. maddesi gereğince davacı şirketler hakkında 1 yıllık konkordato kesin mühlet kararı verilmiş, konkordato komiserler kurulu tarafından kesin mühlet içerisinde dönemsel raporlar sunulmuştur. Talep üzerine kesin mühlet süresi, 27/12/2021 tarihli ara karar ile 02/03/2022 tarihinden geçerli olmak üzere 2 ay süre ile uzatılmıştır.
Konkordato komiserler kurulu İ.İ.K.’nun 302. maddesi gereğince, 1 yıllık kesin mühlet süresi sonunda Mahkememize ibraz ettikleri 25/04/2022 tarama tarihli nihai raporlarında sonuç olarak; … Şirketi yönünden; konkordatoya tabi borçlarının tamamını 1 yıl ödemesiz 48 ay vade ile aylık taksitler halinde garameten ödenmesine ilişkin teklifin İ.İ.K’nun 302/3. maddenin gerektirdiği kaydedilmiş alacaklıların dörtte birini ve adi-rehinli alacaklıların üçte ikisini aşan bir çoğunluk tarafından imza edildiği ve 2004 sayılı yasanın 302. maddesi uyarınca teklifin kabul edilmiş sayılacağını, şirketin borca batık olmadığını, konkordato teklifinin kabulü halinde konkordato projesine göre teklif edilen ödeme tutarının borçlunun iflası halinde alacaklıların eline geçebilecek miktardan fazla olacağını, şirketin işçilik alacağı kapsamında borcunun bulunmadığını, , şirketin rapor tarihi itibariyle İİK’nın 206.ıncı maddesinin birinci sırasındaki imtiyazlı alacakları yönünden borcunun bulunmadığını, mühlet içindeki borçlanmaların ödenmeyen kısmına ilişkin alacaklılarda teminat talebi olmadığına dair yazı alındığını ve bu durumda şirketin İ.İ.K 305/1-d maddesi yönünden şartları sağlamış olduğunu, 43.139,48 TL tasdik harcının tasdik kararından önce mahkeme veznesine depo edilmesi gerektiğini, şirketin konkordato teklifinin rehinli alacaklılar yönünden de kabul edildiğini; … Şirketi yönünden; konkordatoya tabi borçlarının tamamını 1 yıl ödemesiz 48 ay vade ile aylık taksitler halinde garameten ödenmesine ilişkin teklifin İ.İ.K’nun 302/3. maddenin gerektirdiği kaydedilmiş alacaklıların dörtte birini ve adi-rehinli alacaklıların üçte ikisini aşan bir çoğunluk tarafından imza edildiği ve 2004 sayılı yasanın 302. maddesi uyarınca teklifin kabul edilmiş sayılacağını, konkordato teklifinin kabulü halinde konkordato projesine göre teklif edilen ödeme tutarının borçlunun iflası halinde alacaklıların eline geçebilecek miktardan fazla olacağını, 7.006,83 TL tasdik harcının tasdik kararından önce mahkeme veznesine depo edilmesi gerektiğini, şirketin rapor tarihi itibariyle İİK’nın 206.ıncı maddesinin birinci sırasındaki imtiyazlı alacakları yönünden borcunun bulunmadığını, mühlet içindeki borçlanmaların ödenmeyen kısmına ilişkin alacaklılarda teminat talebi olmadığına dair yazı alındığını ve bu durumda şirketin İ.İ.K 305/1-d maddesi yönünden şartları sağlamış olduğunu, şirket hakkında konkordato talebinin kabulü veya reddi, tedbirlerin kaldırılması hususunda takdirin mahkemeye ait olduğunu; … Şirketi yönünden; konkordatoya tabi borçlarının tamamını 1 yıl ödemesiz 48 ay vade ile aylık taksitler halinde garameten ödenmesine ilişkin teklifin İ.İ.K’nun 302/3. maddenin gerektirdiği kaydedilmiş alacaklıların dörtte birini ve adi-rehinli alacaklıların üçte ikisini aşan bir çoğunluk tarafından imza edildiği ve 2004 sayılı yasanın 302. maddesi uyarınca teklifin kabul edilmiş sayılacağını, şirketin borca batık olmadığını, konkordato teklifinin kabulü halinde konkordato projesine göre teklif edilen ödeme tutarının borçlunun iflası halinde alacaklıların eline geçebilecek miktardan fazla olacağını, şirketin rapor tarihi itibariyle İİK’nın 206.ıncı maddesinin birinci sırasındaki imtiyazlı alacakları yönünden borcunun bulunmadığını, mühlet içindeki borçlanmaların ödenmeyen kısmına ilişkin alacaklılarda teminat talebi olmadığına dair yazı alındığını ve bu durumda şirketin İ.İ.K 305/1-d maddesi yönünden şartları sağlamış olduğunu, 653,90 TL tasdik harcının tasdik kararından önce mahkeme veznesine depo edilmesi gerektiğini, şirketin konkordato teklifinin rehinli alacaklılar yönünden de kabul edildiğini belirtmişlerdir.
Alacaklılar toplantısı ve projenin kabulü için gerekli çoğunluk 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 302.maddesinde, konkordatonun tasdiki şartları ise aynı kanunun 305. maddesinde belirtilmiştir.
Davacı …. Şti. yönünden yapılan inceleme sonunda;Konkordato komiserler kurulunun 25/04/2022 tarihli nihai raporu ve önceki raporları da dikkate alındığında; Davacı şirket yetkililerinin gerek konkordato teklifi öncesi, gerekse konkordato mehil sürecinde alacaklıları zarara sokacak işlem ve eylemlerde bulunmadığı, şirketin iflas etmesi durumunda, imtiyazsız alacaklıların herhangi bir tahsilat yapamayacakları gibi, imtiyazlı alacaklıların da alacaklarının tamamına kavuşamayacağı ihtimalinin güçlü olduğu, adi alacaklar yönünden konkordato tasdik projesine göre; “konkordatoya tabi borçlarının tamamının tasdik kararından itibaren, 1 yıl ödemesiz 48 ay vade ile aylık eşit taksitler halinde garameten ödenmesine” ilişkin teklifin, rehinli alacak yönünden “konkordatoya tabi borcunun tamamının tasdik kararından itibaren, 60 ay vade ile aylık taksitler halinde (30/03/2022 tarihli protokol doğrultusunda) ödenmesine” ilişkin teklifin, İ.İ.K’nun 302/3. maddenin gerektirdiği kaydedilmiş alacaklıların dörtte birini ve adi-rehinli alacaklıların üçte ikisini aşan bir çoğunluk tarafından imza edildiği ve 2004 sayılı yasanın 302. maddesi uyarınca teklifin kabul edilmiş sayılacağı, teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olduğu, kabul edilen konkordato projesine göre teklif edilen ödeme tutarının borçlunun iflası halinde alacaklıların eline geçebilecek miktardan fazla olacağı, rapor tarihi itibariyle 206. maddenin 1. sırasındaki imtiyazlı alacaklıların alacaklarının tam olarak ödendiği ve mühlet içerisinde komiserin izniyle akdedilmiş ödenmemiş borçların bulunmadığı anlaşılmıştır.
Böylece; Davacı şirketin 30/10/2020 tarihli konkordato projesinin 25/03/2022 tarihinde yapılan alacaklılar toplantısında ve iltihak süresi içerisinde İ.İ.K.’nun 302/2. maddesinde aranan nisabın üzerinde adi alacaklılar ve rehinli alacaklı tarafından kabul edildiği, konkordato projesinin gerçekleşmesi için İ.İ.K.’nun 305.maddesindeki konkordato tasdik şartlarının oluştuğu, 43.139,48 TL tasdik harcının tasdik kararından önce mahkeme veznesine depo edildiği anlaşılmakla; Davacı …. Şti.’nin konkordato projesinin tasdik talebinin adi alacaklar yönünden kabulü ile; Davacının konkordato tasdik projesine göre, konkordatoya tabi borçlarının tamamının tasdik kararından itibaren, 1 yıl ödemesiz 48 ay vade ile aylık eşit taksitler halinde garameten ödenmesine; Davacı …. Şti.’nin konkordato projesinin tasdik talebinin rehinli alacak yönünden kabulü ile; Davacının konkordato tasdik projesine göre, konkordatoya tabi borcunun tamamının tasdik kararından itibaren, 60 ay vade ile aylık taksitler halinde (30/03/2022 tarihli protokol doğrultusunda) ödenmesine; Komiserlerin görevine son verilmesine ve kayyım tayinine, tedbir kararlarının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
Davacı …. Şti. ve davacı …. Şti. yönünden yapılan inceleme sonunda; Konkordato komiserler kurulunun 25/04/2022 tarihli nihai raporu ve önceki raporları da dikkate alındığında; Davacı şirketler yetkililerinin gerek konkordato teklifi öncesi, gerekse konkordato mehil sürecinde alacaklıları zarara sokacak işlem ve eylemlerde bulunmadığı, şirketlerin iflas etmesi durumunda, imtiyazsız alacaklıların herhangi bir tahsilat yapamayacakları gibi, imtiyazlı alacaklıların da alacaklarının tamamına kavuşamayacağı ihtimalinin güçlü olduğu, konkordato tasdik projesine göre adi alacaklarda; “konkordatoya tabi borçlarının tamamının tasdik kararından itibaren, 1 yıl ödemesiz 48 ay vade ile aylık taksitler halinde garameten ödenmesine” ilişkin teklifin, İ.İ.K’nun 302/3. maddenin gerektirdiği kaydedilmiş alacaklıların dörtte birini ve alacaklıların üçte ikisini aşan bir çoğunluk tarafından imza edildiği ve 2004 sayılı yasanın 302. maddesi uyarınca teklifin kabul edilmiş sayılacağı, teklif edilen tutarın borçluların kaynakları ile orantılı olduğu, kabul edilen konkordato projesine göre teklif edilen ödeme tutarının borçluların iflası halinde alacaklıların eline geçebilecek miktardan fazla olacağı, rapor tarihi itibariyle 206. maddenin 1. sırasındaki imtiyazlı alacaklıların alacaklarının tam olarak ödendiği ve mühlet içerisinde komiserin izniyle akdedilmiş ödenmemiş borçların bulunmadığı anlaşılmıştır.
Böylece; Davacı şirketlerin 30/10/2020 tarihli konkordato projesinin 25/03/2022 tarihinde yapılan alacaklılar toplantısında ve iltihak süresi içerisinde İ.İ.K.’nun 302/2. maddesinde aranan nisabın üzerinde adi alacaklılar tarafından kabul edildiği, konkordato projesinin gerçekleşmesi için İ.İ.K.’nun 305.maddesindeki konkordato tasdik şartlarının oluştuğu, 7.006,83 TL tasdik harcının tasdik kararından önce mahkeme veznesine depo edildiği anlaşılmakla; Davacı …. Şti.’nin konkordato projesinin tasdik talebinin adi alacaklar yönünden; davacı …. Şti.’nin konkordato projesinin tasdik talebinin adi alacaklar yönünden kabulü ile; Davacıların konkordato tasdik projesine göre, konkordatoya tabi borçlarının tamamının tasdik kararından itibaren, 1 yıl ödemesiz 48 ay vade ile aylık taksitler halinde garameten ödenmesine; Komiserlerin görevine son verilmesine ve kayyım tayinine, tedbir kararlarının kaldırılmasına; ayrıca davacıların rehinli taşınmaz malların muhafaza altına alınması ve satışının ertelenmesi talebinde bulundukları, ancak talebe konu malların işletmelerin faaliyeti için zorunlu olmadığı(ve zorunlu olduğunun ispatlanmadığı) ve bu nedenle şartlarının oluşmadığı anlaşılmakla davacıların İİK’nun 307/1. maddesi uyarınca rehinli malların muhafaza altına alınması ve satışının ertelenmesi talebinin reddine…” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran alacaklı … Başkanlığı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Kurum alacaklarının tümünün konkordato projesi onaylandığı için faizleriyle birlikte ödenmesi gerektiğini, dosya kapsamı ve konkardoto ön projesi incelendiğinde şirketlerin konkordato talebinde bulunurken iyiniyetli ve samimi olmadığının, projenin uygulanabilir olmadığının ve gerçekleri yansıtmadığının görüleceğini, borçlu şirkletlerin konkordato talebinde bulunmadan önce senet artışı yaparak mali açıdan kendisini güçlendirebilecek kredibilitesini artırabilecekken bunu yapmadığını, konkordato kapsamında verilen mehilden yararlanarak alacaklıların alacağına kavuşmasını sürüncemede bırakıp aleyhe açılan/açılacak yasal takiplerden ve borçların büyük kısmından kurtulmayı amaçladıklarının açıkça ortada olduğunu, ayrıca ödemelerin yapılmasını sağlayacak ek kaynağın nasıl elde edileceğini somut olarak açıklayamadıklarını, alacakarının nasıl güvence altına alınacağının da belirsiz olduğunun görülmekte olduğunu, bu sebeple iyileştirme projesinin uygulanabilirliği bulunmadığından istemcilerin talebinin reddinin gerektiğini, konkordato kapsamında yer alan alacaklar için konkordato projesindeki verilere dayanılarak ödeme yapılması öngörülmüşse de projenin tasdiki halinde kurumlarının alacağının tahsilinin tehlikeye gireceğini beyan ederek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İstinaf yasa yoluna başvuran … AŞ. vekili istinaf dilekçesinde özetle: İİK 286’da sunulması gereken belgeler sunulmamış olmasına rağmen yerel mahkemece geçici mühlet kararı verildiğini, borçluların konkordato taleplerinin reddine karar verilmesi gerekirken geçici mühlet kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, itirazlar sonucu çekişmeli hale gelen müvekkili banka alacaklarının müvekkili bankaca bildirilen miktarlar yönünden nisaba dahil edilmesine karar verilmesi için başvuruda bulunulduğunu, banka kayıtları, taraflar arasında akdedilen sözleşmeler ve hesap hareketleri ile sabit olmasına ve taraflarınca yerel mahkeme tarafından gerekli görülmesi halinde bilirkişi incelemesi yaptırılması talep edilmiş olmasına rağmen yerel mahkemece herhangi bir inceleme yapılmaksızın taleplerinin reddine karar verildiğini, borçlular tarafından herhangi bir bilgi, belge, doküman sunulmadan salt kendi kayıtlarının öne sürülmesi ile çekişmeli hale getirilen alacakların, yerel mahkemece incelenmeksizin nisaba dahil edilmemesinin yerinde olmadığını, ayrıca çekişmeye uğrayan alacak miktarları dikkate alınmadan hazırlanan 14.04.2022 tarihli Konkordato Komiserler Kurulu raporunda projenin uygulanabilir olduğu yönünde görüş bildiriminde bulunulmuşsa da çekişmeli alacaklara yer verilmeden yapılan değerlendirmenin doğru sonuçlar vermeyeceğini, bu nedenle konkordatonun tasdik koşullarının oluşmadığını, zira İİK’nın Konkordatonun Tasdiki Şartları başlıklı 305. Maddesinde konkordatoda teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olması gerektiğinin düzenlendiğini, Konkordato Komiserler Heyeti Raporunda birinci sıradaki imtiyazlı alacaklıların alacak miktarı belirtilmemiş olmakla birlikte ödemelerin yapıldığına devam edildiğinin belirtildiğini, borçlular tarafından 206’ncı maddenin birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklıların alacaklarının tam olarak ödenmediğinden konkordato tasdik şartlarının borçlular açısından oluşmadığını, bu nedenle yerel mahkemece verilen tasdik kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, …. ve …. Şti.’nin borca batık olmadıklarını, ham madde tedarikinde sıkıntı yaşamadıklarını, müşteri potansiyelleri bulunduğunu, pandemiden kaynaklı yasakların kalkması ile satışların ve karlılığın arttığını, sermayelerini koruduklarını ve giderlerini karşılayabildiklerini ve günümüzde de ödemelerini düzenli olarak yaptıklarını ve neticesinde de firmaların konkordatoya gerek görülmeden ticari faaliyetinin devamı halinde dahi ödeme kabiliyetleriinin olduğunu, tenzilat veya vadeye ihtiyaç duymaksızın tüm borçlarını ödeyebilecek durumda olan firmaların konkordato taleplerinin zaman kazanmak amaçlı ve alacaklıları oyalamaya yönelik kötüniyetli olduğunun aşikar iken yerel mahkemece bu husus göz ardı edilerek tasdik kararı verilmesinin yerinde olmadığını beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İstinaf yasa yoluna başvuran … A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle: Konkordato Komiser Heyeti tarafından işbu dosyaya sunulan 25.04.2022 tarihli rapor ile; borçlu….Şti’ nin varlıklar toplamının ipotekli tutarın çıkarılması sonucunda 34.733.384,51 TL olduğunun ve şirketin sermayesini koruduğunun tespit edildiğini, kaldı ki dosyadaki bütün Kesin Komiser Heyeti görüş bildirimleri ve raporlarından görüleceği üzere borçlu….Şti’nin borca batık olmadığının, çalışma kabiliyetini kaybetmediğinin ve mevcut çalışma düzeni ile ticari faaliyetlerine devam ettiğinin açıklığa kavuşmuş olup borçlu firmanın konkorato talebinin gerçeği yansıtmadığının bir kez daha ortaya konduğunu, hâl böyleyken, borçlu şirketin maddi durumuna ilişkin olarak komiserler kurulu tarafından ortaya konulan veriler karşısında; borçlu şirketin kötü niyetli olarak konkordato talebinde bulunmasının açıkça alacaklıları zarara uğratma amacı ile borçlarını ödemekten kaçındığını gösterdiğini, borçlu firmanın herhangi bir tenzilat ve/veya ertelemeye gerek duymaksızın tüm borçlarını ödeyebilecek durumda olduğunu, borçlu … .. Tic. Ltd. Şti hakkında konkordato tasdik kararı verilmesini gerektiren bir hal bulunmadığını, konkordato kararının borçlunun halihazırda iyi mali durumunun daha da iyileşmesine katkı sağlamaktan öteye geçmeyeceğini, zira, herhangi bir tenzilat ve vadeye gerek duymaksızın tüm borçlarını ödeyebilecek durumda olan borçlu şirket yönünden konkordato projesinin tasdikine karar verilmesi halinde müvekkili bankanın alacağına ulaşmasının mümkün olmayacağından, müvekkili bankanın mağduriyetinin önüne geçmek adına konkordato talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İstinaf yasa yoluna başvuran … AŞ. vekili istinaf dilekçesinde özetle: Müvekkili banka lehine ipotekli taşınmaz malikinin şirket ortağı olması nedeniyle adi alacaklı sayılmaları ve bu sebeple de bildirmiş oldukları alacak tutarında işlemiş faiz ve İİK 295 maddesi uyarınca başlatmış oldukları icra takibine ilişkin masrafların alacak rakamına dahil edilmemesinin kabulünün mümkün olmadığını, müvekkili bankanın adi alacaklı sayılmasının konkordatonun amacına aykırılık teşkil edeceğinden mahkemenin bu yöndeki kararının kaldırılmasını ve nihayetinde bu hususun konkordato tasdik nisabını etkileyeceğinden konkordato tasdik kararının da kaldırılması gerektiğini, kesin mühletten itibaren rehinle temin edilmemiş her türlü alacağa faiz işlemesinin durur şeklindeki düzenlemenin geçici mühlet süresi için uygulanmasının mümkün olmadığını, bu sebepten yerel mahkemenin faiz başlangıç tarihinin tespitinde hataya düştüğünü, yerel mahkeme tarafından müvekkili bankanın adi alacaklı olarak kabul edilmesi nedeniyle geçici mühlet tarihinden talep edilen faiz miktarının nisaba eklenmesi uygun görülmediğini, yerel mahkeme kararının bu yönüyle de kaldırılmasını talep ettiklerini, konkordato komiseri heyetinden alınan rarorlardan firmanın konkordatoya gerek görülmeden ticari faaliyetinin devamı halınde dahi ödeme kabiliyetinin olduğunu, yine bir kısım faiz ve icra masraf alacağının nisaba dahil edilmemesi nedeniyle kabul için yeterli çoğunluğun oluştuğu hususunda şüphe oluştuğunu, ayrıca çok küçük bakiye alacaklılarının oylamaya dahil edilmesi ile tasdik kararını kötü niyetle lehe çevirmeye çalıştıklarının aşikar olduğunu, buna karşın firmanın 1 yıl ödemesiz 48 ay vade ile aylık taksitler halinde ödeme yapacak olmasının hakkaniyetli ve iyiniyetli olmadığını, zaten faiz ve icra masraf alacağının nisaba dahil edilmeyen müvekkili bankanın ayrıca 1 yıl ödemesiz dönemi beklemesinin alacaklarını tehlikeye attığını, ayrıca ödeme kabiliyeti olan bir firmanın konkordato mühlet talebinin kabul edilmesinin istemciler tarafından kurtuluş gibi görünse de, borçlu şirketin etkileşim içerisinde olduğu tüm ticari kuruluşları tehlikeye atan ve ülke ekonomisine katkı sağlamayan, yalnızca şirket lehine bir karar olduğunu beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Talep, konkordatonun tasdiki istemine ilişkindir.
1- Geçici mühlet kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğu yönündeki istinaf istemlerine yönelik olarak:
Alacaklı … AŞ vekili yasada sayılan belgelerin usulünce ve tam olarak sunulmamasına rağmen borçlulara mühlet verilmesinin hukuka aykırı olduğu yönünde bir istinaf sebebi ileri sürmüştür.
İcra ve İflas Kanunu’nun 287’nci maddesinin son fıkrası uyarınca geçici mühlet talebinin kabulü, geçici komiser görevlendirilmesi, geçici mühletin uzatılması ve tedbirlere ilişkin kararlara karşı kanun yoluna başvurulamayacağı gibi aynı Kanun’un 293’üncü maddesinin birinci fıkrasına göre de kesin mühlet talebinin kabulüne ilişkin kararlara karşı yasayoluna başvurulamaz.
Bu iki düzenleme yasayollarını sadece bu kararların verildiği tarihte değil yargılama sonunda verilen nihai karar aşamasında da kapatmıştır.
Açıklanan nedenlerle … AŞ vekilinin istinaf dilekçesinin bu yöne ilişkin kısımlarının reddine karar vermek gerekmiştir (HMK m.346/1).
2- İcra ve İflas Kanunu’nun 300. maddesi uyarınca konkordato komiseri yazdırılan alacaklara karşı borçlunun beyanını alır. Borçlunun itiraz ettiği alacaklar çekişmeli hale gelir. Bu durumda alacaklının yapması gereken şey, alacağının itirazlı kısmının ne şekilde nisaba dahil edileceği hususunda mahkemeden karar almaktır (İİK m.302/VI). Nitekim somut olayda mahkemece bu yönde verilen kararlar dosyaya yansımıştır. Hemen belirtmek gerekir ki, mahkemenin bu konuda verdiği kararlar maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmediği için çekişmeli alacakların ayrıca dava konusu edilmesine imkân sağlanmıştır (İİK m.308/b).
Alacaklıların dayandıkları belgelerin, yanlar arasındaki sözleşme uyarınca kesin delil niteliğinde olması anılan yasal düzenleme karşısında önem taşımamaktadır. Bu belgelerin çekişmeli alacak için genel mahkemelerde açılacak davalarda ileri sürülebileceğinde ise tereddüt bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle çekişmeli hale gelmiş alacakların istinaf sebebi yapılmasına ve bu tutarların bölge adliye mahkemesince belirlenmesine yasal olanak bulunmamaktadır. Bunlar dışındaki itirazların tasdik kararının istinafı aşamasında ileri sürülerek nisabın yeniden oluşturulması yoluna gidilmesi mümkün değildir. Komiserlerin bu yöndeki sorumlulukları saklıdır.
Bu açıklamalara, dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olayın saptanmasında ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine aykırılığın da tespit edilmemesine göre kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.1 düzenlemesi gereğince Yapı Kredi Bankası AŞ vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
3- Konkordatoya tâbi bulunmayan … Başkanlığına yönelik olarak:
İcra ve İflas Kanunu’nun “konkordatonun hükümleri” başlıklı 308/c maddesinin ikinci fıkrasında bağlayıcı hale gelen konkordatonun, konkordato başvurusundan önce veya komiserin izni olmaksızın mühlet içinde doğan bütün alacaklar için mecburi olduğu, aynı maddenin üçüncü fıkrasında ise 6183 sayılı Kanun kapsamındaki kamu alacakları hakkında bu maddenin ikinci fıkrası hükmünün uygulanmayacağı açıkça gösterilmiştir.
… Başkanlığının prim ve idari para cezası alacakları kamu alacağı niteliğinde olduğundan konkordato adı geçen kuruluş için bağlayıcı değildir. Bir diğer ifade ile … Başkanlığının sözü edilen alacakları borçlu tarafından vadesinde ve tam olarak ödenecektir.
Bu yasal düzenlemeler ışığında … Başkanlığının ilk derece mahkemesinde konkordatonun tasdikine ilişkin olarak verdiği kararı istinaf etmekte hukuki yararı bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenle … Başkanlığı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352/1-ç düzenlemesi uyarınca hukuki yarar yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verilmelidir.
4- Karara karşı … Aş vekilince istinaf yoluna başvurulmuş olup; daha sonra sunulan dilekçe ile istinaf talebinden vazgeçildiği bildirmiştir. Alacaklı vekilinin vekaletnamesinde kanun yollarından feragat yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
6100 sayılı HMK’nin 349/2. maddesinde, “Başvuru yapıldıktan sonra feragat edilirse, dosya bölge adliye mahkemesine gönderilmez ve kararı veren mahkemece başvurunun reddine karar verilir. Dosya, bölge adliye mahkemesine gönderilmiş ve henüz karara bağlanmamış ise başvuru feragat nedeniyle reddolunur.” hükmü düzenlenmiştir.
Bu nedenlerle, … Aş vekilinin istinaf başvurusunun feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
5- Karara karşı … Aş vekilince istinaf yoluna başvurulmuş olup; daha sonra sunulan dilekçe ile banka alacağının haklarında takip bulunan kefiller tarafından ödendiği beyan edilmiştir. Buna bağlı olarak bankanın kararı istinaf etmekte hukuki yararının ortadan kalktığı anlaşılmıştır.
Açıklanan nedenle … vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352/1-ç düzenlemesi uyarınca hukuki yarar yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verilmelidir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
I-Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle; HMK’nın 346/1 maddesi uyarınca, alacaklı… AŞ vekilinin açıklanan sebebe ilişkin İSTİNAF DİLEKÇESİNİN REDDİNE,
II-Yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle,Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/531E., 2022/352K. sayılı dava dosyasında verdiği 28/04/2022 tarihli kararına yönelik … AŞ. vekilinin diğer nedenlere ilişkin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
III-Yukarıda (3 ve 5 ) nolu bentte açıklanan nedenlerle, … Başkanlığı ve … vekillerinin İSTİNAF BAŞVURULARININ HUKUKİ YARAR YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE,
IV-Yukarıda (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle, … AŞ vekilinin İSTİNAF DİLEKÇESİNİN REDDİNE,
V- a)Alacaklı … Başkanlığı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına.
b)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar harcı alacaklı … AŞ’den peşin olarak alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına.
c) … AŞ ile … Aş’den peşin alınan istinaf karar harcının iadesine.
VI-İstinaf yoluna başvuranlar tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
VII- HMK m. 359/4 gereğince kararın taraflara resen tebliğine; tebliğ, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına.

21/12/2022 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda,
İİK m. 308/a gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içinde Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 21/12/2022

Başkan Üye Üye Katip