Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2022/1645 E. 2022/1543 K. 12.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ (E S A S I İ N C E L E M E D E N
K A R A R I N K A L D I R I L M A S I)

ESAS NO : 2022/1645
KARAR NO : 2022/1543

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 25/05/2022
ESAS-KARAR NUMARASI : 2018/619E., 2022/358K.
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

Davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacılar vekili, davacıların murisi …’in, … Bankası … Şubesi’nden 2017 yılı Mayıs ayında anapara miktarı 280.000,00 TL olan 18 ay geri ödemeli kredi çektiğini, davalı sigorta şirketi tarafından da … Bankası’ndan çekilen kredinin sigortalandığını, çektiği krediye davalı tarafından hayat sigortası ihdas edildiğini ancak davacı müvekkillerinin miras bırakanı …’in kredi sözleşmesinden önce mevcut olmayan ve daha önce bilmediği bir rahatsızlık olan beyin tümörü nedeniyle kredi vadesi içerisinde 14.10.2017 tarihinde vefat ettiğini, fakat … Bankası … Şubesine miras bırakanın vefatından hemen sonra gidildiğinde sözlü olarak hayat sigortası ödemesi yapılmayacağının bildirildiğini, kredi borcunun davacılar tarafından yatırıldığını ileri sürerek, her bir davacı için 10,00 ar TL hayat sigortası teminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini vekaleten talep etmektedir.
Davalı vekili, sigortalının poliçeden önce kanser tanısı aldığının açık ve net olduğunu, beyan yükümlülüğünü ihlal ettiğini, … Sigorta Sözleşmesi ile kanser hastalığının teminat kapsamı dışında bırakıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesi’nce “…davacıların murisi ile dava dışı … Bankası … şubesi arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi kapsamında müteveffaya kullandırılan kredi kullandırıldığı, … Bankası ile davalı şirket arasında tarımsal kredi müşterileri … sigorta sözleşmesi imzalandığı, davacıların murisinin 14/10/2017 tarihinde beyin tümörü ve gelişen kompikasyonlar sonucu vefat ettiği, sözleşme öncesi müteveffaya tiroid kanseri tehşisinin konulduğu, kanser hastalığının kredi kullandırılırken beyan edilmediği ancak ölüm ile tiroid kanseri arasında illiyet bağının bulunmadığı, kredi borcunun bankaya ödenmiş olduğu, ödeme makbuzunda ödeyen kişinin bulunmamakta ise de davacılar dışında ödeme yapıldığına ilişkin bir iddianın bulunmadığı, kredi borcunun ödenmiş olması nedeniyle sigorta bedelinin davacılar tarafından talep edilebileceği, alınan bilirkişi raporu dikkate alındığında TTK 1439 maddesi kapsamında sigorta tazminatında indirim yapılması gerektiğinin davalı tarafça ispat edilemediği, davacıların miras payları oranında sigorta bedelinin ödenmesi taleplerinde haklı oldukları kanaatine varılmakla davacıların davasının kabulüne…” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: hükme esas olan raporların eksik olduğunu, ölüm nedeninin uzman bilirkişilerce tartışılması gerektiğini, tazminat ödenecek ise de indirim koşullarının tartışılması gerektiğini beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, kredi hayat poliçesi kapsamında sigorta teminat bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
1- 28.11.2013 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı “Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 2. maddesinde Kanun’un kapsamı “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmış;
Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinin (l). bendinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır. Bu hüküm mülga 4077 sayılı Kanun’un 3/h bendindeki tüketici işlemi tanımından daha kapsamlıdır.
6502 sayılı TKHK’nin 73. maddesi uyarınca, tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Dolayısıyle tüketici ile yukarıda sayılan sözleşme ve işlemlerin tarafı arasında görülecek davalarda tüketici mahkemeleri görevli bulunmaktadır. Başka bir deyişle, sigorta sözleşmesinin tarafınca doğrudan sözleşmenin diğer tarafı olan sigorta şirketine karşı açılacak davalarda tüketici mahkemesi görevlidir. Bunun yanı sıra aynı Kanun’un 83. maddesinde de, taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanun’un görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Somut olayda davacılar, davalı sigorta şirketi ile hayat sigortası yapan miras bırakanları … in mirasçıları olarak, yani külli halefleri olarak dava açmışlardır. Mirası reddetmedikleri sürece miras bırakanlarını davalarda, davacı veya davalı olarak temsil edeceklerdir.
Sigorta sözleşmesinin tarafı olan ve ticari amacı olmayan miras bırakan tüketici konumunda olduğuna göre, külli halefleri olan mirasçıları da sigorta sözleşmesinin tarafları dışındaki 3.kişi olarak değil, bizzat miras bırakanın o sözleşmedeki haklarından kaynaklı istemde bulunduklarından, davaya bakmaya tüketici mahkemesi görevli bulunmaktadır.Bu husus Yargıtay 20.HD.nin merci tayinine ilişkin 29.11.2016 tarih, 2016/11936 E. 2016/11474 K. sayılı ilamında da benimsenmiştir.
Davacıların murisleri ticari amaç gütmeyen, hayat sigorta poliçesi akdetmiş olup, halefleri olan mirasçıları da 6502 sayılı Kanun’un 3/k maddesinde belirtilen tüketici kapsamında olduğundan, dava konusu talep de aynı Yasa’nın 3/l maddesinde belirtilen tüketici işlemi niteliğinde bulunup, Yasa’nın 73/1 maddesi gereğince tüketici işleminden kaynaklanan davalarda görevli mahkeme tüketici mahkemeleridir.
Açıklanan nedenle davaya bakmaya tüketici mahkemesi görevli olduğuna göre, HMK’nin 353/(1).a.3 , 355 maddeleri uyarınca davalı vekilinin istinaf isteminin bu yönden kabulü ile mahkemece işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekir.
2-Kararın kaldırılması nedenine göre davalı vekilinin yukarıdaki bendin kapsamı dışında kalan istinaf itirazlarının incelenmesine şu aşamada yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Yukarıda (1) nolu bentte belirtilen nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile: HMK m. 353/1,a.3 , 355 gereğince, Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/619E., 2022/358K. sayılı dava dosyasında verdiği 25/05/2022 tarihli kararın, ESASI İNCELENMEDEN KALDIRILMASINA ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE.
2-Yukarıda (2) nolu bentte belirtilen nedenle, diğer istinaf itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına.
3-Peşin alınan istinaf karar harcının iadesine.
4-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından hükümle birlikte değerlendirilmesine.
5-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
12/10/2022 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda,
HMK m. 353/1,a ve 362/1,g gereğince KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 28/10/2022

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır