Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2022/1599 E. 2022/1919 K. 07.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 23. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1599 – 2022/1919
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)
(U S U L D E N R E D )
ESAS NO : 2022/1599
KARAR NO : 2022/1919

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/07/2022
ESAS-KARAR NUMARASI : 2021/415 Esas-2022/513 Karar
KONKORDATO
TALEP EDEN :
VEKİLİ :
ALACAKLI :
VEKİLİ :
ALACAKLI :
VEKİLİ :
Konkordato talep eden vekili ile bir kısım alacaklılar vekilleri tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Konkordato talep edenler ….ve … vekili, müvekkili şirketin 2011 yılında kurulduğunu ve müvekkili …’ün şirketin tek ortağı olduğunu, şirketin süt ve süt ürünleri alanında faaliyette bulunduğunu, ancak 2020 yılı içinde Covid-19 salgınının etkisiyle yeme içme sektöründeki ticari işletmelerin kapalı kalışı ve ambalaj fiyatlarındaki büyük artışlar sonucu müvekkillerinin ödemeler hususunda sıkıntı yaşadığını, çeklerini vadesinde ödeyemediklerini, ancak buna rağmen şirket faaliyetlerinin devam ettiğini, diğer müvekkilinin şirketin tek ortağı ve tüm borçları ve çeklerine kefil olduğunu, her iki müvekkilinin sunulan konkordato projesi uyarınca ekonomik sıkıntıdan kurtulacaklarını, alacaklılarına ödemelerde bulunacaklarını, ancak iflas halinde alacaklıların zarara uğrayacağını ileri sürerek, öncelikle İİK’nun 287.maddesi uyarınca geçici mühlet verilmesini, daha sonra kesin mühlet verilmesini, gerekli ihtiyati tedbirlerin alınmasını ve konkordato projesinin tasdikini talep etmiştir.
Mahkemece 30.06.2021 tarihli ara karar ile şirket ortağı … hakkındaki konkordato talebinin tefrik edilip ayrı bir esasa kaydedilmesine; mahkemece aynı tarihli ayrı bir ara karar ile borçlu şirket hakkında üç (3) aylık geçici mühlet kararı verilmesi ile 22.09.2021 tarihinde geçici mühletin 2 ay uzatılmasına, 29.11.2021 tarihinde ise bir yıllık kesin mühlete karar verilmiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesi’nce “(a) İİK. 305/1-a maddesi kapsamında yapılan değerlendirmede;
İbraz edilen komiserler kurulu raporuna göre konkordato talep eden şirketin rayiç değer bilançosuna göre varlık toplamının 13.127.014,13-TL olup, borç toplamının 11.859.895,76-TL olduğu, bu suretle şirketin öz reel varlığının (+) 1.267.118,37-TL olup şirketin borca batık olmadığı, konkordato talep eden şirketin konkordato talebinin tasdik edilmemesi halinde haciz ve benzeri icra işlemleri neticesinde faaliyetlerin durmasının kuvvetle muhtemel olmasından dolayı faaliyet gelirlerinden mahrum kalacağı ve 1.285.000,00-TL’lik ipotekli tutarın çıkarılmasından sonra duran varlıklarda kalan 11.842.014,13-TL’nin iflas halinde 4.889.382,05-TL olacağı ve bu çerçevede alacaklıların alacağına %46,24 oranında kavuşacağı hususu dikkate alındığında, tenzilatsız konkordato projesinin şirketin iflası halinde alacaklıların eline geçecek meblağdan az olmayacağı saptanmakla; bilirkişi heyet raporu çerçevesinde İİK. 305/1-a maddesinde öngörülen tasdik şartının gerçekleştiği kabul edilmiştir.
(b) İİK. 305/1-b maddesi kapsamında yapılan değerlendirmede;
Konkordato komiserler kurulunun mahkememize ibraz etmiş olduğu rapordan anlaşılacağı üzere; konkordato talep eden şirketin 31/03/2022 tarihli rayiç bilançosunda varlıkları ile borçları arasındaki farkın 1.267.118,37-TL olduğu, bu kapsamda sermayesini koruyan şirketin bu aşamada faaliyetlerinden kaynaklı olarak giderlerini karşılayabildiği, geçmiş yıllar potansiyeli dikkate alındığında da ödeme teklifinin kaynaklarla orantılı olduğu saptanmakla, İİK. 305/1-b maddesinde öngörülen tasdik şartının gerçekleştiği kabul edilmiştir.
(c) İİK. 305/1-c maddesi kapsamında yapılan değerlendirmede;
Konkordato talep eden şirketin adi konkordatoya tabii alacaklı sayısının 39, borç tutarının ise 8.699.394,51-TL olduğu, İİK 302. maddesi gereğince gerçekleştirilen alacaklılar toplantısı ve takip eden 7 günlük iltihak süresi içerisinde toplam 23 alacaklının olumlu oy kullandığı, olumlu oy kullanan alacaklıların alacak miktarının 7.431.382,34-TL olduğu, olumsuz oy kullanarak veya hiç oy kullanmayarak konkordatoya ret oyu veren alacaklı sayısının ise 16 olup, olumsuz oy kullanan alacaklıların alacak miktarının ise 1.268.012,17-TL olduğu, bu suretle konkordato projesinin İİK. 302. maddesinde öngörülen alacaklı sayısı ve alacak miktarı ile kabul edildiği saptanmakla, İİK. 305/1-c maddesinde öngörülen tasdik şartının gerçekleştiği kabul edilmiştir.
(d) İİK. 305/1-d maddesi kapsamında yapılan değerlendirmede;
– Mahkememize ibraz edilen bilirkişi heyet raporuna göre dönem içerisinde komiserin izni ile akdedilmiş sözleşmelerden kaynaklanan borç tutarının 1.259.092,44-TL olduğu, ancak davacı vekili tarafından 17/07/2022 tarihli dilekçe ekinde ibraz edilen mizandan ve konkordato komiserler kurulu tarafından ibraz edilen 18/07/2022 tarihli nihai rapora ek rapordan da anlaşılacağı gibi söz konusu alacaklardan …’a ait 330.000,00-TL’lik alacak dışında diğer tüm alacakların ödendiği, … tarafından da dosyaya davacı vekilinin 17/07/2022 tarihli dilekçesi ekinde teminat talebinde bulunmadığına dair beyan dilekçesi sunulduğu görülmüştür.
– Yine mahkememizce konkordato müessesesinde bir işçi alacağının İİK 206. maddesinin 1. sırasında yer alan imtiyazlı alacaklı olarak kabul edilebilmesi için alacağın mahkeme ilamı ile hüküm altına alınmış olması veyahut alacağa ilişkin takibin itirazsız olarak kesinleşmesinin zorunlu olduğu (Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 2016/4080 Esas, 2016/10636 Karar sayılı ilamı) gibi alacağın tahakkuk tarihinin ilam tarihi olduğu (Yargıtay 8. Hukuk Dairesi’nin 2016/303 Esas, 2016/8747 Karar sayılı ilamı) kabul edilmiş olup, bilirkişi heyet raporu ve konkordato komiserler kurulu raporu çerçevesinde İİK. 206. maddesinin 1. sırasında yer alan imtiyazlı alacaklı olmadığı saptanmakla,
İİK. 305/1-d maddesinde öngörülen tasdik şartının gerçekleştiği kabul edilmiştir.
(e) İİK. 305/1-e maddesi kapsamında yapılan değerlendirmede;
– Öncelikle, davacı şirketin konkordato projesi kapsamında ödemesi gereken borç tutarının 8.699.394,51-TL olduğu, bu miktar üzerinden hesaplanan 19.747,63-TL tasdik harcının 18/07/2012 tarihinde yatırıldığı, bu suretle İİK. 305/1-e maddesinde öngörülen tasdik şartının gerçekleştiği saptanmıştır.
Böylelikle, davacı şirketin İİK 305. maddesindeki şartların gerçekleşmiş olduğu nazara alınarak, mahkememizce konkordatonun tasdikine karar vermek gerekmiş, bu kez de İİK. 305/son, 308/b-2 maddesi kapsamında aşağıdaki şekilde değerlendirme yapılmıştır.
– İİK. 305/son maddesi kapsamında yapılan değerlendirmede;
Mahkememize ibraz edilen bilirkişi heyet raporuna göre, talep eden şirketin borç ödeme süreci içerisindeki gelir durumu ile borç durumu dikkate alındığında mahkememizde İİK. 305/son maddesi uyarınca projede alacaklılar lehine değişiklik yapılamayacağı kabul edilmiştir.
– İİK. 308/b-2 maddesi kapsamında yapılan değerlendirmede;
Mahkememizce İİK 308/b-son maddesi uyarınca nizaya uğrayan alacaklardan mahkeme ilamına, kesinleşmiş takibe, kayıtsız şartsız borç ikrarı içeren belgeye veyahutta kambiyo senedine dayanan alacaklar için depo kararı verilmesi gerektiği kabul edilmiş olup, bu kabulden hareketle dosya kapsamında bu tür bir alacak bulunmadığından depo kararı verilmemiştir.
– İİK. 308/h maddesi kapsamında yapılan değerlendirmede;
Talep edenin rehinli alacaklılarla müzakere talebi olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiştir.
– İİK 307 maddesi kapsamında yapılan değerlendirmede;
Talep eden tarafından 17/07/2022 tarihli dilekçesi ve duruşmadaki beyanı ile 2 adet hususi kullanıma ait mercedes marka araçların satışının söz konusu araçların icra kanalı ile satıldığı takdirde piyasa değerinin altında satılacak olması nedeni ile bir yıl süre ile ertelenmesi talep edilmiş ise de, söz konusu rehinli malların işletmenin faaliyeti için zorunlu olmaması, rehinli malların paraya çevrilmesi sonunda işletmenin ekonomik varlığını tehlikeye düşecek olmaması ve bu durumun 18/07/2022 tarihli tasdik duruşmasında konkordato komiserler kurulu tarafından da teyit edilmesi nedeni ile mahkememizde talep edenin bu talebi ile ilgili İİK 307 maddesindeki şartların oluşmadığı yönünde kanaat oluşumu ve erteleme talebinin reddi gerekmiştir.” gerekçesiyle, istemci şirketin konkordatosunun İİK 305. ve 306. maddeleri uyarınca tasdiki ile konkordato kapsamında kalan tüm borçların tasdik karar tarihinden itibaren 18.08.2022 günü ilk taksit başlamak üzere; birer ay ara ile 36 eşit taksitte ödenmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran konkordato talep eden vekili istinaf dilekçesinde özetle: Mahkemenin İİK’nun 307.maddesi kapsamında rehinli malların muhafaza altına alınması ve satışının (1) yıl süre ile ertelenmesi talebinin reddedildiğini, kararın bu nedenle hatalı olduğunu, mahkeme kararının (7) nolu maddesinin kaldırılması gerektiğini belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
İstinaf yasa yoluna başvuran alacaklı … A.Ş.vekili istinaf dilekçesinde özetle; Projenin samimi ve gerçekleşebilir olmaktan uzak olduğunu, borçlu şirketin iflasını sürüncemede bırakarak zaman kazanmak amacında olduğunu, bu suretle alacaklıların baskısından kurtulmak istediğini, projenin tasdikinin alacaklıların alacağına kavuşmasını engelleyeceğini, tasdik şartlarının İİK anlamında gerçekleşmediğini, alacaklıların zarara uğrayacağını, projenin tasdikinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
İstinaf yasa yoluna başvuran alacaklı SGK vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili idarenin borçlu şirketten para alacağı, gecikme zammı, damga vergisi, idari para cezası, işsizlik sigorta primi olmak üzere toplam 658.267,33 TL alacağı bulunduğunu, ayrıca icrada da alacağı bulunduğunu, mahkemece verdikleri dilekçelere itibar edilmediğini, kararın kaldırılması gerektiğini belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
UYUŞMAZLIK :
Uyuşmazlık, talep eden borçlu şirket hakkında verilen konkordato talebinin onaylanmasının yerinde olup olmadığı hususunda toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Talep, İİK’nın 285 vd. maddelerine dayalı konkordato projesinin tasdikine ilişkindir.
1-SGK Başkanlığı vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde:
İcra ve İflas Kanunu’nun “konkordatonun hükümleri” başlıklı 308/c maddesinin ikinci fıkrasında, bağlayıcı hale gelen konkordatonun, konkordato başvurusundan önce veya komiserin izni olmaksızın mühlet içinde doğan bütün alacaklar için mecburi olduğu, aynı maddenin üçüncü fıkrasında ise 6183 sayılı Kanun kapsamındaki kamu alacakları hakkında bu maddenin ikinci fıkrası hükmünün uygulanmayacağı açıkça gösterilmiştir.
SGK Başkanlığının prim ve idari para cezası alacakları kamu alacağı niteliğinde olduğundan konkordato adı geçen kuruluş için bağlayıcı değildir. Bir diğer ifade ile SGK Başkanlığının sözü edilen alacakları borçlu tarafından vadesinde ve tam olarak ödenecektir.
Bu yasal düzenlemeler ışığında SGK Başkanlığının ilk derece mahkemesinde konkordatonun tasdikine ilişkin olarak verdiği kararı istinaf etmekte hukuki yararı bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenle SGK Başkanlığı vekilinin istinaf başvurusunun HMK m. 352/ç uyarınca hukuki yarar yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verilmelidir.
2-Konkordato talep eden … Şirketi vekili ile alacaklı … A.Ş.vekilinin istinaf başvuruları yönünden, HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına ve özellikle; alacaklı … A.Ş.vekilinin konkordato projesine itirazının süresinde yapıldığının kabulü ile taraf vekillerinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
I-Yukarıda (1) nolu bentte anlatılan nedenlerle SGK Başkanlığı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN HUKUKİ YARAR YOKLUĞU NEDENİ İLE USULDEN REDDİNE,
II-Yukarıda (2) nolu bentte anlatılan nedenlerle; Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/415E., 2022/513K. sayılı dava dosyasında verdiği 18/07/2022 tarihli kararına yönelik Konkordato talep eden … Şirketi vekili ile alacaklı … A.Ş.vekilinin İSTİNAF BAŞVURULARININ AYRI AYRI ESASTAN REDDİNE,
III-SGK Başkanlığı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, Konkordato talep eden … Şirketi vekili ile alacaklı … A.Ş.’den alınması gerekli istinaf karar harcı peşin alındığından başka harç alınmasına yer olmadığına,
IV-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin başvuranlar üzerinde bırakılmasına, avansların kullanılmayan kısımlarının karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak ilgili tarafa iadesine,
V-HMK m. 359/4 gereğince kararın taraflara resen tebliğine; tebliğ, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına,
İİK m. 308/a gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içinde Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 07/12/2022

Başkan
Üye
Üye
Katip