Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2022/1530 E. 2022/1737 K. 09.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 23. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1103 – 2022/1892
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(D Ü Z E L T E R E K Y E N İ D E N
E S A S H A K K I N D A K A R A R)

ESAS NO : 2022/1103
KARAR NO : 2022/1892
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/03/2022
ESAS-KARAR NUMARASI : 2021/262 E.-2022/172 K.
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
Taraf vekillerince yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili dava ve ıslah dilekçesiyle; müvekkilinin dava dışı …. A.Ş. bünyesinde kaynak ustası olarak çalışmakta iken 06.05.2017 tarihinde iş kazası geçirdiğini, iş kazasının meydana gelmesinde işverenin kusurlu olduğunu, işveren aleyhine maddi ve manevi tazminat talebiyle açtıkları davanın Ankara 15. İş Mahkemesinin 2018/119 E. ayılı dosyası ile görüldüğünü, kararın 23.03.2021 tarihinde kesinleştiğini, müvekkilinin %55 oranında iş göremez hale geldiğini, yapılan yargılamada müvekkilinin %40, işverenin %60 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiğini, davalı sigorta şirketine 30.05.2019 tarihinde tebliğ edilen ihtarname ile müvekkilinin iş kazası nedeniyle uğradığı zararların davalı nezdindeki işveren mali sorumluluk sigorta poliçesi kapsamında ödenmesini istediklerini ancak başvurularının cevapsız bırakıldığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 142.656,31 TL.’nin kaza tarihi olan 06.05.2017 tarihinden itibaren ticari reeskont faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesince; “Sigorta Poliçesinin 7/14. sayfasındaki işveren mali sorumluluk klozu: “Bu teminat, iş yerinde meydana gelebilecek iş kazaları sonucunda iş verene yüklenilecek hukuki sorumluluk nedeniyle iş verene bir hizmet akdi ile bağlı ve Sosyal Güvenlik Kanununa tabi işçiler veya bunların hak sahipleri tarafından iş verenden talep edilecek ve Sosyal Güvenlik Kurumunun sağladığı yardımların üstündeki ve dışındaki tazminat talepleri ile yine aynı kurum tarafından iş verene karşı iş kazalarından dolayı ikame edilecek rücu davaları sonunda ödenecek tazminat miktarlarını, yukarıda yazılı meblağlara kadar temin eder. Sigortacının yazılı onayı dahilinde yapılacak dava, takip ve ilam masrafları da teminata dahildir.”
Burada sigorta edilen riziko, meydana gelen iş kazasında oluşan zarar değil bu zarardan dolayı işverenin sorumlu olduğu miktar olduğundan, sigortacının sigorta tazminatını ödeme borcunun muaccel olacağı tarih de sorumluluğun doğduğu an yani mahkeme kararının kesinleştiği ya da tarafların anlaştığı tarih dikkate alarak belirlenmelidir. Bu durumda sigortacının tazminat borcunun muacceliyet tarihi, işçinin veya hak sahiplerinin yada SGK’nın rücuen işverene açtığı dava sonucu kararın kesinleştiği tarih ya da bu kişilerin sigorta şirketinin de onayı ile dava açmadan anlaştıkları tarihtir.
Dava dilekçesinde ticari reeskont faizi talep edilmiştir. Davacı sigorta poliçesinin tarafı değildir. Sözleşme ilişkisi yoktur. Tacir değil gerçek kişidir. Yasal faize hükmedilmiştir.
Netice olarak yaralanmanın poliçe teminatı kapsamında olduğu, işveren mali sorumluluk klozuna göre poliçe limitini aşmayan tazminat talebinin yerinde olduğu, davacının davalıdan dava ve ıslah dilekçesi ile talep ettiği tazminatın davalıdan tahsiline temerrüt tarihi iş mahkemesi ilamının kesinleşme tarihi kabul edilerek, 23.03.2021 tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmiştir.
Davanın kabulüne karar verilmesine rağmen kısa kararda 142.656,31 yerine 142.556,31 TL yazılmış bu maddi hata gerekçeli kararda düzeltilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” denilerek, davanın kabulüne, 142.656,31 TL’nin İş Mahkemesindeki davanın kesinleşme tarihi olan 23.03.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; hüküm altına alacakla ilgili faiz türü ve faiz başlangıcının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, İlk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve 142.656,31 TL.’nin kaza tarihi olan 06.05.2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; müvekkili şirket nezdinde tanzim olunan poliçede riziko adresi açıkça belirlenmiş olup, söz konusu adresin dışında meydana gelen zararlardan müvekkilinin herhangi bir sorumluluğu olmadığını, İşyeri Ekstra Sigortasının zorunlu bir sigorta türü olmayıp ihtiyari bir poliçe olduğunu, bu poliçenin sigortalı ile sigorta şirketi arasında geçerliliği olan bir sözleşme olduğunu, müvekkiline doğrudan husumet yöneltilmesinin mümkün olmadığını, maluliyet oranlarının Adli Tıp Kurumunca belirlenmesi gerektiğini, SGK tarafından belirlenen maluliyet oranları esas alınarak hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğunu belirterek, İlk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
I-Dava, iş kazası sonucu uğranılan zararın, dava dışı işveren ve davalı sigorta şirketi arasındaki işveren mali sorumluluk sigorta poliçesine dayalı olarak tahsili istemine ilişkindir.
İstinaf aşamasında taraf vekilleri tarafından ayrı ayrı sunulan 23.11.2022 tarihli dilekçelerde; taraflar arasında haricen anlaşma sağlandığı ve davanın konusuz kaldığı belirtilerek taraflar yararına vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmeksizin esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi istenmiştir.
Dilekçelerin ekinde sunulan “Sulh Protokolü İbraname- Feragatname” başlıklı, 20.10.2022 tarihli belgenin; davacı vekili ile dava dışı …. A.Ş. yetkilisi arasında düzenlendiği, Ankara 15. İş Mahkemesinin 28.01.2021 tarih ve 2018/119 E., 2021/103 K. sayılı kararına konu 142.656,31 TL. maddi, 35.000,00 TL. manevi tazminat tutarları ve ferileri toplamı 248.970,36 TL.’nin davacı vekilinin banka hesabına ödeneceği, ödemenin yapılmasını müteakip 5 iş günü içerisinde Ankara 15. İş Mahkemesi 2018/119 E., 2021/103 K. sayılı dosyası, Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/262 E., 2022/172 K. sayılı, Ankara 13. İcra Dairesi 2021/2705 Esas ve Ankara 32. İcra Dairesi 2022/8614 Esas sayılı dosyalarından, maddi ve manevi tazminat taleplerinden, anapara, işlemiş ve işleyecek faiz, yargılama gideri ve vekalet ücreti de dahil olmak üzere tüm taleplerinden, davadan, istinaf ve temyize başvurma haklarından feragat edeceklerinin belirtildiği görülmüştür.
Bu belgeye konu ödemenin davacı tarafa yapıldığına dair dosyaya herhangi bir belge sunulmamış olmasına karşın, taraf vekillerince davanın konusuz kaldığı belirtildiğinden, taraf vekillerinin talebi gözetilerek, İlk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair yeniden karar verilmesi gerekmiştir.
II-Kararın niteliğine göre taraf vekillerinin istinaf itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
I-Yukarıda (I) nolu bentte açıklanan nedenlerle; Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 15.03.2022 tarih ve 2021/262 E., 20211-172 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA ve YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
Buna göre;
“1) Konusuz kalan davanın esası hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2) 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL harcın, dava açılışında alınan 59,30 TL peşin harç ile yargılama sırasında yatırılan 486,91 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 546,21 TL’den düşülmesi ile bakiye 465,51 TL. harcın davacıya iadesine,
3) 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13. maddesi uyarınca alınması gereken 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin DAVALIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
4) Taraf vekillerinin istemi doğrultusunda taraflarca yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
5) Taraf vekillerinin istemi doğrultusunda taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6) Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak YATIRANLARA İADESİNE,”
II-Yukarıda (II) nolu bentte açıklanan nedenlerle; taraf vekillerinin istinaf itirazlarının incelenmesine yer olmadığına,
III-Taraflarca yatırılan istinaf karar harcının istek halinde yatırana iadesine,
IV-Taraflarca istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
V-Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin Dairemizce yerine getirilmesine,
30.11.2022 tarihinde, HMK’nın 361/(1). maddesi uyarınca, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek dilekçe ile Yargıtay nezdinde temyizi kabil olmak üzere, oybirliği ile karar verildi.

GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 01/12/2022

Başkan
Üye
Üye
Katip