Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2022/1467 E. 2022/1694 K. 02.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1467 – 2022/1694
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

ESAS NO : 2022/1467
KARAR NO : 2022/1694

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 18/07/2022
ESAS-KARAR NUMARASI : 2022/226E., 2022/613K.
KONKORDATO İSTEYENLER
VEKİLİ :

Konkordato talep edenler vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İstem konkordatonun tasdikine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince geçici mühlet aşamasında verilen komiserler kurulu raporuna göre:
– İstemci şirketin mali kayıtlarının usulüne uygun olmadığı, bilançoda 39.775.441,80 TL malzeme stok kaydı bulunmasına rağmen komiserlikçe yapılan tespitte stokların rayiç değerinin 162.563,10 TL olarak saptandığı,
– İstemci şirketin konkordatoya başvurmadan önceki üç aylık süre içinde altı taşınmazından beşini ve on dört taşıt aracından altısını sattığı; 1.074.372,86 TL değerindeki taşınmazı satın alan …’in istemci şirketin çalışanı olduğu, yine istemci gerçek kişinin akrabası …’e taşınmaz satışı yapıldığı, taşınmaz ve araç satışı yapılan … Ltd. Şti. tarafından gönderilen 890.000,-TL’nin daha sonra yine bu şirkete gönderildiği, satıştan elde edilen 2.000.000,-TL’nin de diğer istemci-şirket ortağı …’e ödendiği;
– İstemciler vekilinin taşınmaz ve araç satışlarından elde edilen gelirin borçların ödenmesinde kullanıldığı yönünde beyanı bulunmakla birlikte bu yolla şirketin varlıklarının azaltıldığı ve borçların ödendiği hususunun da ispatlanamadığı; böyle olsa bile öncelikle ödenen alacaklılar lehine eşitlik ilkesinin ihlal edildiği,
– İstemci şirketin arasında sözleşmesel ilişki içinde bulunmadığı birtakım şirketler lehine çok sayıda çek keşide ettiği; üç taşınmaz ve dört araç sattığı … Ltd. Şti ile gerçek bir ticari ilişki bulunmamasına rağmen aralarında sürekli bir çek alış verişi olduğu,
– Bütün bu nedenlerle istemci şirketin alacaklıları zarara uğratma amacıyla hareket ettiği kanaatine varıldığı,
– Her ne kadar komiserler kurulul raporunda projenin başarıya ulaşma ihtimalinin bulunduğu belirtilmiş ise de istemci şirketin halihazırda sözleşmesini yaptığı işten elde edeceği kârın 18.480.000,-TL fakat toplam borcunun 91.821.922,65 TL olduğu, aktifinin ise 85.987.490,95 TL mertebesinde bulunduğu ve bu haliyle borca batık olduğu;
– Kaynak olarak gösterilen diğer işler konusunda bir sözleşmenin dahi imzalanmadığı, bu yönde dosyaya somut bir verinin sunulmadığı, dolayısıyla işlerin alınmış kabul edilemeyeceği; projenin ancak bu işlerin alınması ve sürdürülmesi sonucunda beklenen kârın elde edilmesi ile gerçekleşebileceği, oysa dosyaya projenin uygulanabilirliği yönünde somut veriler sunulmadığı,
– Böylece projenin uygulanabilir olmadığı ve başarıya ulaşmasının mümkün olmadığı kanaatine varıldığı gerekçesiyle istemci … Limited Şirketi’nin konkordato kesin mühleti verilmesi yönündeki isteminin reddine ve adı geçenin iflasına karar verilmiştir.
– İstemci gerçek kişi …’in diğer istemci şirketin ortağı ve yöneticisi olduğu,
– Projesinin başarıya ulaşma olasılığının şirketin yapacağı işlere ve borçlarını ödemesine bağlı olduğu,
– Kişisel mal varlığının borçlarını ödemeye yetmediği ve projesinin başarıya ulaşma olanağının bulunmadığı gerekçesiyle konkordato mühlet talebinin reddine karar verilmiştir.
İstemciler vekili istinaf dilekçesinde:
– Geçici komiserler kurulu raporunun olumlu olduğunu ve kesin mühlet verilmesi yönünde görüş bildirdiğini, mahkemenin aksi yöndeki gerekçelerinin hukuka uygun sayılamayacağını,
– Bu aşamada mevcut işler yönünden fiyat farkı alacaklarının gündeme geldiğini, … ile ve alt taşeron olarak daha önce çalıştığı şirketlerle yeni sözleşmelerin imzalandığını,
– Mali raporlarda yer alan çek borçlarının ticari ilişki kapsamında yer almadığını ve bu hususta hukuki yollara başvurulduğunu,
– Bu bakımdan ön projenin müvekkili tarafından revize edilmesi amacıyla mahkemeden mühletin uzatılmasının istendiğini, mahkemece geçici mühletin 18.07.2022 tarihine kadar uzatıldığını ancak bu sürenin Kurban Bayramına denk geldiğini, Revize Ön Proje için komiserler tarafından sağlıklı bir rapor hazırlanamadığını ve bayram tatilinin bitimine verilen duruşma günü öncesinde de mahkeme heyetinin sağlıklı bir inceleme yapamadığı kanaatinde olduklarını,
– Komiserler tarafından Revize Ön Proje kapsamında yapılan incelemede birçok eksikliğin söz konusu olduğunu, bunların giderilmesi için mali müşavir komisere başvurulmuş ise de gereğinin yapılmadığını, yeni sözleşmelerin dikkate alınmadığını,
– Müvekkilinin kendi borcu olmadığı halde dava dışı … AŞ’nin iflası sonrasında bu şirkete ait olan çekleri cebri icra tehdidi altında ödemek zorunda kaldıklarını, bu hususta hukuki ve cezai süreçlerin başlatıldığını ve buna ilişkin başvuru belgelerinin rapora eklenmesi talepleri karşısında bir açıklama yapılmadığını,
– Müvekkilinin müvekkilin aktif olarak ticari ilişkide bulunduğu … işletmesi ile yapmış olduğu iş anlaşmalarına ilişkin belge ve mali dökümlere raporda yer verilmediğini,
– Müvekkilin çek borçları kapsamında bazı mallarını alacaklılara devretmek zorunda kaldığı hususunun ticari defter kayıtları ile ispat edilmesine rağmen mali müşavir komiserin bu davranışı mal kaçırma olarak rapora yansıttığını,
– Raporun alelade düzenlendiğini,
– Raporda belirtilen hususların duruşmada sözlü olarak cevaplandığını,
– Hukukçu komiserin duruşmaya katılmadığını, elektrik mühendisi komiserin sözlü görüşünün dahi alınmadığını,
– Alelade bir duruşma ile uzun yıllar ticari faaliyette bulunan saygın bir firmanın haksız ve mesnetsiz olarak iflasına karar verildiğini,
– İlk derece mahkemesinin gerekçeli kararında dayanılan çek borçlarının tamamının müvekkilinin ticari kayıtlarında olduğunu, çek borçlarına istinaden üzerindeki bazı malların çek alacaklılarına devredildiğini, bunun “mal kaçırma” olarak değerlendirilmesinin hakkaniyete uymadığını,
– …’in çok kısa süreliğine müvekkil firmada sigortalı olarak çalıştığını ve adı geçenin kendi iş yerinin bulunduğunu, müvekkili ile işçi – işveren ilişkisinin olmadığını; taşınmaz satın alacak mali gücünün de bulunduğunu,
– Müvekkilinin akrabası … (?) ile arasındaki alım satımın da hukuka uygun olduğunu, akrabalar arası satış yapılmayacağına ilişkin mevzuatta aksine bir hükmün yer almadığını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve tedbir kararı verilmesini istemiştir.
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359’uncu maddesinin 3 numaralı fıkrası uyarınca dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olayın saptanmasında ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine aykırılığın da tespit edilmemesine göre kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.1 düzenlemesi gereğince konkordato talep edenler vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/226E., 2022/613K. sayılı dava dosyasında verdiği 18/07/2022 tarihli kararına yönelik konkordato talep edenler vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken harç peşin olarak alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına.
3-Konkordato talep edenler tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4- HMK m. 359/4 gereğince kararın taraflara resen tebliğine; tebliğ, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına.
0211/2022 tarihinde dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda,
İİK m. 308/a gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içinde Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 07/11/2022

Başkan Üye Üye Katip
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır