Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2022/1404 E. 2022/1171 K. 02.08.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

ESAS NO : 2022/1404
KARAR NO : 2022/1171

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 25.03.2022 tarihli Ara Karar
ESAS-KARAR NUMARASI : 2022/125 E.
İHTİYATİ TEDBİR İSTEYEN/
DAVACI :
VEKİLİ :
KARŞI TARAF :
VEKİLİ :

İhtiyati tedbir isteyen/davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili; davalı kooperatifin 30 yıl süre için kurulduğunu. Bu sürenin 08.05.2022 tarihte tamamlanacağını, kooperatifin amacına erişemeyeceğinin açık olduğunu, buna rağmen 05.02.2022 günlü genel kurulda tasfiyeye yönelik detaylı bir karar alınmadığını, 6-b numaralı gündem maddesi ile neye göre belirlendiği belli olmayan faraziye metrekare hesabı ve değeriyle yönetim kuruluna satış yetkisi tanımlandığını, bu yetkinin kötüye kullanılmaya ve ortakları zarara uğratmaya açık olduğunu, aynı genel kurulun 8. Gündem maddesi ile paydaşlar bakımından her pay için aylık 1.000,00 TL alınmasına ve yönetim kurulu üyeleri için huzur hakkı ödenmesine karar verildiğini, 30 yıldır hiç bir faaliyetin olmadığı bir kooperatifte yönetimin hangi emeğinin karşılığı olarak huzur hakkı talep ettiğinin açıklanması gerektiğini, tümü aynı aileden olan yönetimin gelir elde etme kapısına dönüşmüş bir yönetim anlayışının kabul edilemeyeceğini, gerçekleşmiş giderlerin kaynağının açıklanmadığını ve belgeye bağlanmadığını, yine 2022 yılı için farazi gider tabloları oluşturulup tahsili için üyelere talep yazıları gönderildiğini, gayrifaal olduğu açık olan bir kooperatifte hiç bir iş veya imalat yokken varmışçasına oluşturulmuş sanal gider kalemleri bulunduğunu ileri sürerek, davalı kooperatifin 05.02.2022 günlü genel kurulunun 6-b ve 8. maddelerinin iptaline, kooperatif amacına ulaşamadığından ve süresi 08.05.2022 günü dolduğundan feshine ve tasfiyesine, kooperatif adına kayıtlı 5 adet taşınmazın pay defterinde bulunan hisse paylaşımına uygun olarak hissedarlar adına tapuya kayıt ve tesciline, ileride telafisi mümkün olmayan bir zararın doğmaması kooperatif adına kayıtlı taşınmazların tapu kaydına karar kesinleşene kadar HMK 389 vd gereğince teminatsız ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesine talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; istinafa konu ara karar tarihinde cevap dilekçesini sunmamıştır.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesince; “Somut olayda; davalı kooperatifin tasfiye kararı aldığı, 05.02.2022 günlü genel kurul toplantısında tasfiyeye yönelik işlemler arasında bulunan kooperatife ait taşınmazların belli bir değerden aşağı olmamak üzere üçüncü kişilere satışı konusunda tasfiye kuruluna yetki verilmesine dair kararının iptali yanında kooperatif genel kurulu iradesi yerine geçilerek söz konusu taşınmazların davacı kooperatif üyesinin hissesi oranında davacı adına tescili de talep edilmiştir. Davacı tarafından söz konusu taşınmazların üçüncü kişilere devri ve temlikini önleyici ihtiyati tedbir kararı verilmesi istenmiştir. Kooperatif mal varlığı üzerinde tasarruf yetkisi kooperatif genel kuruluna ait olup, bu yetkinin kullanılmasına ilişkin genel kurulun 6-b maddesi ile alınan kararın yürütmesinin durdurulması talep edilmemiştir.
Mahkememizce 25/02/2022 tarihinde; Kooperatif genel kurul iradesi yerine geçilerek söz konusu taşınmazların kooperatif adına olan tapu kaydının iptali ile davacı üye adına payı oranında tapuya tescili istemi bakımından yaklaşık ispat koşulu da yerine getirilmediğinden, davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verildiği, gelinen aşamada davacı vekilince yeni bir delil ve belge sunulmadığı” gerekçesiyle, davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; İlk derece Mahkemesince tedbir taleplerinin (2)’ ye karşı (1) oyla reddedildiğini, bu karara karşı itiraz yoluna gidildiğini, itiraz ekinde kooperatifçe “… ” sitesine konulan, genel kurul tarihinden önceki tarihli satış ilanını sunduklarını, görüleceği üzere davaya konu taşınmazlar satışa arz edilmiş olup satılması halinde bir daha telafi edilemeyecek zararların doğacağını, ortada genel kurul yokken ilan yapılmasında bir mahsur bulunmadığını, tedbir konulması için gerekli olan yaklaşık ispat koşulunun da satış ilanı ile gerçekleştiğini, doğacak zararların kooperatifçe giderilemeyeceğini, Üye Hakim … ‘nun görüşü dikkate alınarak telafisi imkansız zararların önlenmesi ve 3. kişilerin de korunması için ivedilikle tedbir talebinin kabul edilmesi gerektiğini belirterek, İlk derece Mahkemesinin ihtiyati tedbir isteminin reddine dair kararın kaldırılmasına, davaya konu taşınmazlar üzerinde ihtiyati tedbir vaazına karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, genel kurul kararının iptali, kooperatife ait taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile ortaklar adına tescili istemine ilişkin olup; kooperatife ait taşınmazların tapu kayıtları üzerine ihtiyati tedbir konulmasına yönelik istemin reddine dair ara kararı istinafa konu edilmiştir.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesindeki hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine aykırılığın da tespit edilmemesine göre, İlk derece Mahkemesinin 25.03.2022 tarihli Ara Kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, HMK.’nın 353/(1)-b.1 ve 359/(3) maddeleri uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-HMK.’nın 353/(1)-b.1 ve 359/(3) maddeleri uyarınca davacı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
02.08.2022 tarihinde, HMK’nın 362/(1)-f ve 391/(3) maddeleri uyarınca, KESİN olmak üzere, oybirliği ile karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 02.08.2022

Başkan … Üye … Üye … Katip …