Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2022/1324 E. 2022/1704 K. 08.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(H Ü K M Ü K A L D I R A R A K
Y E N İ D E N H Ü K Ü M K U R U L M A S I)
ESAS NO : 2022/1324
KARAR NO : 2022/1704

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

DAVACILAR :
MİRASÇILARI:

VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/01/2017 T., 2014/571 E., 2017/40 K. sayılı kararının taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine verilen Dairemizin 10/03/2021 tarih ve 2018/245 Esas 2021/383 K sayılı kararı, Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 27.06.2022 tarih ve 2021/3334 Esas, 2022/3594 Karar sayılı kararıyla bozulmuş olmakla HMK m. 373/3 uyarınca duruşma açılmasına karar verildi, dosya incelendi:
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacılar vekili, müvekkillerinin davalı kooperatif üyeliğinden ihraç edilmesi kararına karşı açmış oldukları davanın ret ile sonuçlanması üzerine temyize gidildiğini, kararın bozulduğunu ve mahkemece de bozma kararına uyulmasına karar verildiğini müvekkillerinin halen davalı kooperatif üyesi olduklarını ve devam eden üyelikleri gereğince de yapılacak tüm genel kurullardan haberdar edilmeleri gerektiğini, devam eden üyeliklerine rağmen davalı kooperatif tarafından davacıların genel kurullara davet edilmediklerini, müvekkilleri ile kopoeratif arasında akdedidilen protokolün hükümsüz sayıldığını ve protokol çerçevesinde yapılan ödemelerin bilançolardan ve muhusebe kayıtlarından çıkarılması yönünde oylama yapıldığını, alınan bu kararların açıkça hukuka aykırı olup iptal edilmesi gerektiğini ileri sürerek, kanuna ve anasözleşmeye aykırı olarak yapılan 23/02/2014 tarihli olağan 23/03/2014 tarihli olağanüstü genel kurullarda alınan kararların iptalini talep etmiştir.
Davalı vekili; davacıların kooperatif üyeliklerinin sona erdiğini, davacıların hem kooperatif üyesi olduklarını iddia ettiğini ve hem de ödemiş olduklarını iddia ettikleri paranın iadesi için hukuki yollara başvurduklarını, bir kooperatif üyesi, üyesi olduğu kooperatiften ödediğini iddia ettiği parayı alacak davası yoluyla takip ediyorsa üyeliğinin bittiğini kabul ettiği anlamına geldiğini, genel kurul kararlarının hukuka uygun olduğunu, davacılar ile imza edilen 31/10/2008 tarihli protokolün geçersiz olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
DAVANIN SEYRİ VE SONUCU :
İlk derece mahkemesi’nce, 23/02/2014 tarihli genel kurulunun 6. gündem maddesinin 3 ve 4. bendlerinde alınan kararların eşitlik ilkesine ve iyiniyet kurallarına aykırı olduğu gerekçesiyle iptali ile diğer kararların kooperatifin genel işleyişine ilişkin kararlar olması nedeniyle diğer taleplerin reddine dair verilen karar taraflarca istinaf edilmiştir.
Dairemizin 10/03/2021 tarih ve 2018/245 Esas 2021/383 sayılı kararıyla; “…davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.

Somut olayda, dava konusu edilen genel kurul toplantılarına davacıların çağrılmadığı ve kararların kendilerine tebliğ edilmediği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. 23.02.2014 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların bir kısmının davacıların şahsını ilgilendirdiği ve kararın tebliğ edilmemesi nedeniyle bu kararlar yönünden davanın süresinde açıldığının kabulünün doğru olduğu ancak, 23.03.2014 tarihli olağanüstü genel kurulda alınan kararların davacıların şahsı ile alakalı olmadığı, dava dışı başka üyeler ile sınırlı olarak karar alındığı görüldüğünden bu genel kurul kararları yönünden davanın yukarıda anılan hak düşürücü yasal süresi içinde açılmadığının kabulü ile talebin reddine karar verilmesi gereklidir…” denilerek yerel mahkeme kararının gerekçesi yönünden düzeltilmesi ile yeniden hüküm tesis edilmiştir.
Dairemiz kararına karşı taraf vekillerince temyiz yoluna başvurulması üzerine, Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 27.06.2022 tarih ve 2021/3334 Esas, 2022/3594 Karar sayılı kararıyla; “… Davacıların dava konusu edilen genel kurul tarihinden önce ihraç edildikleri, ihraç kararının iptali için dava açtıkları, ihraç kararlarının iptal edildiği, dava konusu edilen genel kurul toplantılarına davacıların çağrılmadığı ve kararların kendilerine tebliğ edilmediği dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
23.03.2014 tarihli genel kurulun gündemin 3. maddesi ile tapuların alınması konusunda görüşmelerin yapıldığı, 11 adet meskenin kooperatif adına azami hizasında gösterilen değerden satın alınması, tescili ve üyeler adına ferdileşme işlemlerinin yapılması konularında karar alındığı anlaşılmaktadır. Aynı genel kurulun 11 üye ile toplandığı ve bu sayının içinde davacıların bulunmadığı uyuşmazlık dışıdır.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 23. maddesinde karşılığını bulan eşitlik ilkesi gereğince, kooperatif ortakları hak ve yükümlülüklerde eşit olup, kooperatif aynı durumdaki ortaklarına eşit işlem yapmak bu bağlamda davacılara da bağımsız bölüm teslim etmek zorundadır. Bölge Adliye Mahkemesince 23.03.2014 tarihli genel kurulda alınan kararların davacıların şahsı ile alakalı olmadığı belirtilmiş ise de; dava konusu edilen genel kurul tarihinde davacıların üyeliklerinin devam ettiği, bu üyeliklerin dışlanarak kooperatife 11 adet taşınmazın alınması ve ferdi ilişkiye geçilmesi yönünde karar aldığı anlaşılmış olup alınan kararın sonucu itibariyle davacıları ilgilendirdiği açıktır.
Hal böyle olunca bu karara karşı muhalefet şerhi aranmaması ve eldeki davada işbu genel kurul tutanağının tebliğ edilmediği de dikkate alındığında davanın süresinde olduğu gözetilerek işin esasına girilerek belirtilen hususlarda gerekli araştırma yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş…” denilerek dairemiz kararının bozulmasına karar verilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, kooperatif genel kurul kararlarının iptali istemine ilişkindir.
Davacıların konusu edilen genel kurul tarihinden önce ihraç edildikleri, ihraç kararının iptali için dava açtıkları, ihraç kararlarının iptal edildiği, dava konusu edilen genel kurul toplantılarına davacıların çağrılmadıkları ve kararların kendilerine tebliğ edilmediği sabittir.
Gelinen aşamada 23.02.2014 tarihli genel kurulunun 6. gündem maddesinin 3 ve 4. bentleri dışında kalan , 23.03.2014 tarihli olağanüstü genel kurulun ise 3. maddesi dışındaki diğer maddelerin iptalini gerektirir bir husus bulunmadığı ile; 23.02.2014 tarihli genel kurulunun 6. gündem maddesinin 3 ve 4.bentlerinin iptali gerektiği hususları kesinleşmiştir.
23.03.2014 tarihli olağanüstü genel kurulun gündeminin 3. maddesi ile tapuların alınması konusunda görüşmelerin yapıldığı, 11 adet meskenin kooperatif adına azami hizasında gösterilen değerden satın alınması, tescili ve üyeler adına ferdileşme işlemlerinin yapılması konularında karar alındığı, aynı genel kurulun 11 üye ile toplandığı ve bu sayının içinde davacıların bulunmadığı, üye sayısı kadar taşınmaz alımının kararlaştırıldığı davacıların haklarının gözetilmediği açıktır.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 23. maddesinde karşılığını bulan eşitlik ilkesi gereğince, kooperatif ortakları hak ve yükümlülüklerde eşit olup, kooperatif, aynı durumdaki ortaklarına eşit işlem yapmak ve haklarında verilen ihraç kararları da iptal edilip üyelikleri devam ettiğinden davacılara bağımsız bölüm teslim etmek zorundadır.
Üye sayısı 11 olarak kabul edilerek 11 adet taşınmazın alınması ve ferdileşmeye geçilmesi yönünde karar alınması, ortaklığı devam eden davacıları doğrudan etkilediğinden, Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin yukarıda anılan bozma ilamına uyularak, bu madde yönünden de dava açma koşulları oluştuğundan ve davanın süresinde olduğunun kabulü ile eşitlik ilkesine aykırı olan kararın iptaline karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; davalı kooperatifin 23/02/2014 tarihli olağan genel kurul toplantısının 6.maddesinin 3 ve 4. bentleri, 23/03/2014 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısının 3.maddesi ile alınan kararların iptaline,
Diğer taleplerin reddine,
2-Alınması gerekli 80,70 TL harçtan peşin alınan 25,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 55,50 TL harcın davalıdan alınıp Hazine’ye irat kaydına,
3- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Davacı … tarafından yapılan 25,20 TL başvuru harcı, 3,80 TL vekalet harcı, 85,70 TL istinaf yoluna başvuru harcı, 292,10 TL temyiz yoluna başvuru harcı olmak üzere toplam 716,50 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 1.123,30 TL’nin 377,80 TL olan harç kısmının tamamının, bakiye 745,50 TL giderden ise kabul oranına göre takdiren 372,75 TL sinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacı … tarafından yapılan 10.350,00 TL yargılama giderinden kabul oranına göre takdiren 5.175,00 TL sinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6- Davalı tarafından yapılan toplam 1.142,20 TL giderin kabul oranına göre takdiren 571,10 TL’sinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, bakiye masrafların davalı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan istinaf ve temyiz aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7- Gider avansından bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflarına iadesine,
8-A.A.Ü.T. uyarınca 5.500,00-TL istinaf duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacılara verilmesine,
9-HMK m. 359/4 gereğince kararın taraflara resen tebliğine; tebliğ, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına.
08/11/2022 tarihinde, duruşmalı yapılan inceleme sonucunda, davacılar vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda,
HMK m. 361 gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 09/11/2022

Başkan … Üye … Üye … Katip …