Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2022/1301 E. 2022/1351 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1301 – 2022/1351
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

ESAS NO : 2022/1301
KARAR NO : 2022/1351

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 16.11.2021
ESAS-KARAR NUMARASI : 2020/534E., 2021/727K.
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, üretilen her bir … için İdareye 3,57 kuruş ödemeyi taahhüt ederek davalı İdareyle müvekkili arasında (önceki unvanı …) 08/12/2011 tarihli (RES) Katkı Payı Anlaşması imzalandığını; unvan değişikliği nedeniyle sonradan aynı anlaşmanın sadece isim değişikliği yapılarak 10/01/2019 tarihinde revize RES Katkı Payı Anlaşması imzalandığını; sözleşmeye konu … RES projesinin 2018 yılında işletmeye alındığını; anlaşmanın 3.maddesinde ve bu anlaşmanın dayandığı yönetmeliğin 9.maddesinde belirtilen esaslara göre hesaplanacak katkı payının, tesisin bir yıllık elektrik enerjisi üretimi üzerinden hesaplanan bir önceki yıla ait toplam RES katkı payı tutarının 15 Ocak günü saat 17.00’a kadar … tarafından müvekkiline faturalanması gerektiğini; davalının, 23/01/2020 tarihli… fatura numaralı, 9.288.876,76 TL bedelli fatura düzenlediğini; müvekkilinin, ihtirazı kayıtla fatura bedelini ödediğini; hesaplamanın yanlış yapıldığını; 3,57 kr, 91.030.333,9 … (2019 yılı net elektrik üretimi) ve %11,84 TÜFE oranı üzerinde hesaplandığında RES katkı payı tutarının 3.634.557,22 TL+KDV=4.288.777,52 TL olması gerekirken 9.288.876,76 TL tahsil edildiğini, buna göre bu faturanın 5.000.099,24 TL’lik kısmından sorumlu olmadıklarını ve fazla tahsil edilmiş olduğunu ileri sürerek, 5.000.099,24 TL’nin (KDV dâhil) ödeme tarihi olan 06/02/2020 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline kararı verilmesini, talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davada idarî yargının görevli olduğunu ileri sürmüş ve esasa ilişkin savunmalarını yaparak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesi’nce “Dava, taraflar arasındaki 08/12/2011 ve 10/01/2019 tarihli (RES) Katkı Payı Anlaşması kapsamında, davalı tarafından düzenlenen 9.288.876,76 TL tutarlı fatura bedelinin 06/02/2020 tarihinde ihtirazi kayıtla ödenmesi nedeniyle fazla ödendiği ileri sürülen 5.000.099,24 TL tutarın istirdadı, istemine ilişkindir.
Davacı ile davalı arasında 08/12/2011 ve 10/01/2019 tarihli “RES Katkı Payı Anlaşması” imzalandığı konusunda herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Davalı idare vekili, yargı yolu itirazı ileri sürmüş ve Mahkememizce görev itirazı reddedilmiştir.
Davalı idare vekili olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılması için Danıştay Başsavcılığına başvurmuş ve Danıştay Başsavcısının “… Genel Müdürlüğünce kamu hukuku alanında, kamu gücüne dayalı, re’sen ve tek yanlı tesis edilen işleme karşı açılan davanın RES Katkı Payı bedelinin tazminine yönelik kısmının yargısal denetiminin, idarî yargıda yapılması gerektiği” görüşüyle, 2247 sayılı Kanun’un 10.maddesi uyarınca olumlu görev uyuşmazlığı çıkartmıştır.
Olumlu görev uyuşmazlığının çıkartılması nedeniyle dosya karar mercii olan Uyuşmazlık Mahkemesine yollanmıştır.
Uyuşmazlık Mahkemesinin 07/06/2021 tarih, 2021/295 E., 2021/360 K. sayılı kararında: “(…)
18.Dava, davacı ve davalı arasında imzalanan anlaşma hükümlerine aykırı olarak fazla tahakkuk ettirildiği iddia edilen RES Katkı Payı bedelinin, ödeme tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte tahsili istemiyle açılmıştır.
19. Tüm dosya kapsamı ve özetlenen mevzuat hükümleri çerçevesinde sonuç olarak; … tüzel kişiliğe sahip, özel hukuk hükümlerine tabi, faaliyetlerinde özerk ve sorumluluğu sermayesi ile sınırlı bir iktisadi devlet teşekkülüdür. Üstün ayrıcalıklara sahip olan ve yükümlülükler rejimine tabi tutulan, sorumluluğu ile denetimi bir kamu otoritesi tarafından üstlenilen kamu hizmeti niteliğindeki elektrik iletim faaliyetini yürüten davalı … Genel Müdürlüğü ile davacı şirket arasında yukarıda alıntılanan yönetmeliğe dayanarak düzenlenen katkı payı anlaşmasının idari sözleşme niteliği tartışmasız olduğu gibi, verilen yetkinin kullanımı sırasında kamu gücüne dayalı, re’sen ve tek yanlı olarak tesis edilen RES katkı payı faturası bedelinin fazla hesaplandığına ve tazminine ilişkin davanın görüm ve çözümünde İdari Yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.
20. Yukarıda belirtilen hususlar göz önünde bulundurularak, Danıştay Başsavcısınca yapılan başvurunun kabulü ile davalı vekilinin görev itirazının reddine ilişkin Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 09/03/2021 tarihli ve E.2020/534 sayılı kararının kaldırılması gerektiği düşünülmektedir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Davanın çözümünde İDARİ YARGI YERİNİN GÖREVLİ OLDUĞUNA, (…)”
Kararı verilmiştir. İş bu karar kesin olup Mahkememizi bağlayıcıdır. Kararla birlikte Mahkememizin ‘görevlilik kararı’ kaldırılmıştır. Bu sebeple, 6100 sayılı HMK’nın 114/1-b maddesine göre dava şartı olan “yargı yolunun caiz olmaması” nedeniyle davanın usulden reddine…” şeklinde karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran-davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Yerel mahkeme tarafından verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, elektrik piyasasının özel hukuk hükümlerine göre faaliyet gösterilen bir piyasa olduğunu, özel hukuk hükümlerinin hakim olduğu bir piyasada bir şirketin kamu gücünü kullanarak idari işlem tesis etmesi ve idari para cezası uygulamasının mümkün olmadığını, elektrik dağıtım faaliyeti gibi elektrik iletim faaliyetinin yürütüldüğü işyerinin de ticarethane olduğunu ve iletim faaliyetinin de ticari iş olduğunu, bu durumun sonucu olarak iletim faaliyetini yürüten …’ın da tacir olduğunu, özel hukuk hükümlerine göre faaliyet gösteren … ile tamamen özel hukuk tüzel kişisi konumunda olan piyasa katılımcıları arasındaki tüm ilişkilerin özel hukuk hükümlerine tabi olmasının gerektiğini, dolayısıyla taraflar arasındaki tüm sözleşmelerin özel hukuk sözleşmeleri olduğunu, müvekkili tarafından elektrik üretimi için kurulacak santralin bulunduğu alan ve mevzuattan kaynaklı tabi olacağı tüm elektrik üretim faaliyetlerinin ve şartlarının EPDK tarafından verilmekte ve belirlenmekte olduğunu, davaya konu uyuşmazlığın … tarafından trafoda kalan kapasitesinin en yüksek fiyatı verene verilmesi için açılan ihalenin sonucunda, müvekkili ile imzalanan sözleşmedeki bedelin tutarına ilişkin olduğunu, taraflar arasında sadece ticari bir faturaya dayalı “RES KATKI PAYI “ bedelinin idari sözleşme sayılmasının mümkün olmadığını, sözleşmenin konusunun, EPDK tarafından müvekkiline tahsis edilen alanda, müvekkili tarafından belirlenen şekilde yapılacak elektrik üretimin sisteme … tarafından bağlanılmasına izin verilmesi neticesinde ödenecek olan RES KATKI PAYI bedeli olduğunu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın ana konusunun da, sözleşme konusu “res katkı payı” bedelinin sözleşmeye uygun olarak hesaplanmaması olduğunu, Res Kaktı Payı Anlaşmasının 5. maddesinde görevli mahkemelerin belirlendiğini, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin özel hukuk ilişkisi, konunun ise ticari faaliyet olduğunu, bu nedenle görevli yargı yerinin adli mahkemeler olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, (RES) Katkı Payı Anlaşması kapsamında, davalı tarafından düzenlenen 9.288.876,76 TL tutarlı fatura bedelinin 06/02/2020 tarihinde ihtirazi kayıtla ödenmesi nedeniyle fazla ödendiği ileri sürülen 5.000.099,24 TL tutarın istirdadı istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-HMK m. 353/1,b,1 gereğince; Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/534E., 2021/727K. sayılı dava dosyasında verdiği 16.11.2021 tarihli kararına yönelik davacı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Alınması gereken harç peşin olarak alındığından tekrar harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın taraflara resen tebliğine; tebliğ, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına.
22.09.2022 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 361 gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 23.09.2022

Başkan 30191 Üye 35105 Üye 36936 Katip 168995