Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2022/130 E. 2022/388 K. 09.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ ….
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

….

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 03.06.2021
ESAS-KARAR NUMARASI : ……

Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili; davalının … A.Ş.’ye ceza faturası düzenlediğini, müvekkilinin İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi hükümleri uyarınca borç nakil sözleşmesi ile ceza faturasının tarafı olduğunu, ceza faturasına dayanak yapılan anlaşmanın … A.Ş. tarafından imzalanmadığını ve yürürlüğe girmediğini, davalının fidere “arızanın intikal ederek kesicinin açması” nedenine bağlı olarak Sistem Kullanım Anlaşmasının 10. ve Yönetim Bildiriminin 1-5. maddeleri uyarınca düzenlediği ceza faturasının tek taraflı olduğunu, dayanak gösterilen anlaşma ve yöntem bildiriminde öngörülen ihlal, uyarı ve süre kurallarına uyulmadığını, bu nedenle faturanın hukuka uygunluğundan söz edilemeyeceğini, ayrıca yeterli tecrübeye sahip olmayan personelin röle ayarlarını sağlıklı yapamadıklarını, teknik olarak açma sayılmayan röle sinyallerinin de fider açma olarak vardiya defterine işlendiğini, kayıtların birbirini tutmadığını ileri sürerek, 30.09.2011 tarih ve …. sayılı 1.664.089,29 TL tutarındaki fatura için müvekkilinin borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; dava konusu faturaların 24.10.2011 tarihinde davacıya tebliğ edildiğini, buna rağmen davacı tarafından fatura içeriğine süresi içerisinde itiraz edilmeyerek, fatura içeriğinin kesinleştiğini, ayrıca iş bu davaya bakmakta idari yargının görevli olduğunu, davanın bu nedenlerle öncelikle usulden reddi gerektiğini, davacı şirketin 01.11.2021 tarihli ve 4908 sayılı yazısı ile Eylül 2011 dönemi için düzenlenen sistem kullanım ceza faturasına daha önceki itirazlarında olduğu gibi farklı bir sebep göstermeden itiraz ettiğini, davacı şirket ile kuruluşları arasında henüz imzalanmış bir sistem kullanım anlaşması bulunmadığını, ancak EPDK Kurul kararıyla onaylanarak 01.01.2007 tarihinde yürürlüğe giren İletim Sistemi Sistem Kullanım ve Sistem İşletim Tarifelerini Hesaplama Yöntem Bildiriminde gerekli düzenlemeler yapıldığını ve 1.5 maddesinde kuruluşları ile sistem kullanım anlaşması imzalamamış olan kullanıcıların meydana getirdiği ihlal hallerinin de hüküm altına alındığını, dava konusu faturanın dayanağı yöntem bildirimi olup, yöntem bildiriminde uyarı yükümlülüğüne dair hiçbir ifade bulunmadığını, röle ayarlarının davacının iddialarının aksine, işletme teknisyenlerince değil konunun uzmanı olan Koruma Sistemleri Bölge Başmühendisliği birimi mühendis ve teknisyenlerince …. standartlarına uygun olarak yapıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesi’nce “Dava; 30.09.2011 tarihli 1.664.089,29 TL bedelli, sistem kullanım cezai şart faturası yönünden menfi tespit istemine ilişkindir.
Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 14.12.2015 tarihli ve 2015/210-506 Sayılı görevsizlik kararı üzerine dosya mahkememize tevzi edilmiştir.
02.12.2020 tarihli ve 31322 sayılı …. Gazete’de yayımlanan 7257 sayılı “Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”un 33.maddesi ile 6446 sayılı Kanun’un “İletim Faaliyeti” başlıklı 8. maddesinin 2. fıkrasına eklenen (d) bendinde;
“d) İletim sisteminin normal işletme koşulları içerisinde işletilmesi ile işletme güvenliği ve bütünlüğü üzerinde risk oluşturan durumlara ilişkin olarak bağlantı ve sistem kullanım anlaşmalarında düzenlenen sistem kullanım ihlallerinin takibini yapmak, ihlal durumu tespit edilen tüzel kişilere sistem kullanım anlaşmasında düzenlenen cezai şartları ve diğer yaptırımları uygulamak”
Düzenlemesinin yer aldığı, yine aynı Kanun’un 39.maddesi ile 6446 sayılı Kanun’a eklenen EK-3. maddesi’nin;
“EK MADDE 3 – (1) 8 inci maddenin ikinci fıkrasının (d) bendinin uygulamasından kaynaklanan uyuşmazlıklar idari yargıda görülür.”
Hükmünü içerdiği,
7257 sayılı Kanun’un 46.maddesinde ise “Bu kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer” düzenlemesinin yer aldığı,
dolayısıyla; 02.12.2020 tarihli ve 31322 sayılı ….. Gazete’de yayımlanan ve aynı tarihte yürürlüğe giren 7257 sayılı “Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” hükümleri uyarınca Sistem Kullanım İhlal Halleri ve Cezai Şartlarından kaynaklanan dava konusu uyuşmazlığın çözümünde İdari Yargı görevli olduğu anlaşıldığından HMK’nın 114/1-b, 115/1-2 maddeleri gereğince davanın, yargı yolu dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine …” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran-davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: davanın adli yargıda görülmesi gerektiğine dair verilmiş uyuşmazlık mahkemesi kararı olduğunu, davanın ilk olarak idari yargıda açılmış olduğunu, uyuşmazlık mahkemesinin yargı yolunu adli yargı olarak belirlemesi ve idare mahkemesinin görevsizlik kararı üzerine adli yargıya taşındığını, dava şartlarından olan yargı yolunun davanın açıldığı tarihteki kanunlara göre belirleneceğini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, sistem kullanım cezai şart faturası yönünden menfi tespit istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- HMK m. 353/1,b,1 gereğince; Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/138E., 2021/419K. sayılı dava dosyasında verdiği 03.06.2021 tarihli kararına yönelik davacı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL’den peşin olarak alınan 59,30 TL’nin düşümü ile kalan 21,40 TL’nin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4- HMK m. 359/4 gereğince kararın taraflara resen tebliğine; tebliğ, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına.
09.03.2022 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, MK m. 361 gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 10.03.2022
…..