Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2022/1273 E. 2022/1475 K. 05.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F D İ L E K Ç E S İ N İ N R E D D İ)

ESAS NO : 2022/1273
KARAR NO : 2022/1475

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/09/2019
ESAS-KARAR NUMARASI : 2017/325 E.-2019/674 K.
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda davanın kabulüne dair karara karşı davacı vekilince istinaf yoluna başvurulması üzerine HMK’nın 352. maddesi gereği yapılan ön inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili; taraflar arasındaki Kontenjan Sözleşmesi uyarınca müvekkiline ait otelde davalı acente tarafından bildirilen müşterilerin konaklamalarının yaptırıldığını, davalının konaklama bedelini ödemediğini, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itiraz edildiğini ileri sürerek, davalının itirazının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket yetkilisi; temsilcisi olduğu şirketin merkezinin bulunduğu yer itibariyle Antalya mahkemelerinin yetkili olduğunu, borçlu oldukları kabul edilse dahi davacının davalı şirketi temerrüde düşürdüğünü ispat etmesi gerektiğini, yine ödenmediğini iddia ettikleri kısım ile ilgili ispat zorunluluğu bulunduğunu savunarak, öncelikle mahkemenin yetkisizliğine, aksi halde davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İlk derece Mahkemesince; davalının itirazının 1.963,00 EURO (dava tarihi itibariyle 7.673,95 TL) asıl alacağa yönelik olarak iptaline, icra takip tarihinden fiili ödeme tarihine kadar ve fiili ödeme günündeki döviz alış kuru üzerinden EURO alacak için işleyecek değişen oranlarda faiziyle birlikte takibin devamına, İİK 67/2. maddesi gereğince haksız itiraz nedeniyle alacağın %20 oranında 392,60 EURO (İcra takip tarihi itibariyle 1.303,43 TL)’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine davanın karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; yerel mahkeme gerekçeli kararının faiz oranına ilişkin kurulan hükmü yerinde olmayıp, taraflar arasındaki Kontenjan Sözleşmesinin 9. maddesinde kararlaştırılan akdi faiz üzerinden hüküm kurulması gerektiğini belirterek, İlk derece Mahkemesi kararının faiz yönünden kaldırılmasına ve talepleri gibi karar verilmesini istemiştir.
Dava, taraflar arasındaki, davacıya ait otelde davalı acenteye kontenjan tahsis edilmesine ilişkin sözleşmeden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yönelik istemine ilişkindir.
Alacak davalarında istinaf (kesinlik) sınırı belirlenirken, yalnız alacağın aslı (asıl talep) nazara alınır: faiz, icra tazminatı (İİK m. 67, m. 69., m. 72) ve (ihtarname, delil tespiti ve yargılama giderleri gibi) giderler hesaba katılmaz. (Prof. Dr. Baki Kuru, İstinaf Sistemine Göre Yazılmış Medenî Usul Hukuku, Ağustos 2016) Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 09.10.2018 tarih ve 451 E., 17783 K., Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin 01.10.2018 tarih ve 12965 E., 20570 K., Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 07.11.2013 tarih ve 10767 E., 18588 K. sayılı ilamları da bu yöndedir.

Temyiz sistemi yönünden de mevcut bulunan, istinaf yoluna başvurulabilmesinin belirli bir miktarla sınırlandırılmasının benzeri hükmün (HUMK m.427) Anayasaya aykırılığı gerekçesiyle açılan davada Anayasa Mahkemesi; 20.01.1986 tarih ve 23/2 sayılı kararında, “..bu sınırın davaların hızlandırılması ve Yargıtay’ın iş yükünün bir ölçüde azaltılmasının amaçlandığı, bu sınırlamanın kamu yararına yönelik olduğu ve hak arama hürriyetinin de kamu yararı dikkate alınarak sınırlanabileceği…” gerekçesiyle, anılan hükmün Anayasaya aykırı olmadığına karar vermiştir.
Davacı tarafça işlemiş ve işleyecek faiz oranı yönünden istinaf yasa yoluna başvurulmuş olup, karar bu yönüyle davacı yönünden kesin niteliktedir.
Kesin olan kararlara yönelik istinaf istemleri yönünden HMK’nın 346/(1) maddesi uyarınca mahkemece bir karar verilebileceği gibi, aynı Kanun’un 352. maddesi maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi’nce de karar verilebileceğinden, HMK’nın 346/(1) ve 352/(1)-b. maddeleri uyarınca davacı vekilinin istinaf dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Yukarıda açıklanan nedenlerle, yapılan ön inceleme sonucunda, mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle, HMK’nın 346/(1) ve 352/(1)-b. maddeleri uyarınca davacı vekilinin İSTİNAF DİLEKÇESİNİN REDDİNE,
2-Davacı tarafça yatırılan istinaf karar harcının ve gider avansından harcanmayan kısmın iadesine,
3-Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
05/10/2022 tarihinde, HMK’nın 362/(1)-a. maddesi uyarınca (Ek madde 1 uyarınca yeniden değerleme oranına göre belirlenen 107.090,00 TL. kesinlik sınırının altında kaldığından) KESİN olmak üzere, oybirliği ile karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 06/10/2022

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza