Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2022/1264 E. 2022/1365 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1264 – 2022/1365
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)
ESAS NO : 2022/1264
KARAR NO : 2022/1365

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 09/02/2022
ESAS-KARAR NUMARASI : 2021/150E., 2022/94K.
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili, davacı şirketin RES bağlantı hakkı ihalesine katılarak ihaleyi kazandığını ve taraflar arasında 19.08.2011 tarihinde “RES Katkı Payı Anlaşması” başlıklı sözleşme imzalandığını, katkı payı tutarının davalı tarafından hesap edilerek müvekkiline gönderildiğini, müvekkilinin söz konusu bedele itiraz ettiğini, bu itirazın davalı tarafça kabul edilmediğini,21.01.2021 tarihli faturanın 37.009.531,21 TL olduğunu, fatura akabinde müvekkilinin sözleşmeye ve yönetmeliğe bağlı yaptırımlara uğramamak faturaya itiraz ettiğini ileri sürerek, fazla ödenen 21.730.819,29 TL’nin ödeme tarihi olan 05.02.2021 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; dava konusu uyuşmazlığın çözümünde idari yargı mercilerinin görevli olduğunu, davanın görev yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, davaya konu edilen faturanın düzenlendiği proje için gerçekleştirilen yarışma sırasında davacı tarafın sunduğu teklif mektupları, RES katkı payı faturaları, yönetmeliğin 9. Maddesi ile yönetmelik eki anlaşma hükümleri birlikte dikkate alınarak hesaplandığını, tüm ilgili şirketlere aynı şekilde gönderildiğini, başka bir deyişle katkı payınını yönetmelik gereği bu şekilde hesaplanmasının bir zaruret arz ettiğini savunarak, davanın usulden ve esastan reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesi’nce, somut uyuşmazlıkla ilgili olarak Uyuşmazlık Mahkemesi kararı bulunduğu, yargı yolunun idari yargı olduğunun tespit edildiği gerekçesiyle, davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: TEİAŞ’ın 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) gereğince iktisadi devlet teşekkülü (KİT) olarak, 29.06.2001 tarih ve 24447 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren esas sözleşmesi ile kurulmuş bir şirket olduğunu, TEİAŞ’ın iletim faaliyetlerini yürütmek üzere 13.03.2003 tarihinde EPDK’dan iletim lisansı aldığını, TEİAŞ’ın esas sözleşmesinin 3. maddesinde “Bu Anastatü ile teşkil olunan Türkiye Elektrik İletim A.Ş. (Teşekkül) tüzel kişiliğe sahip, faaliyetlerinde özerk ve sorumluluğu sermayesiyle sınırlı bir İktisadi Devlet Teşekkülüdür.” denildiğini, sözleşmenin 21. maddesinde ise, “Bu Anastatüde bulunmayan hususlarda K.H.K. hükümleri uygulanır” hükmü bulunduğunu, 233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 4. maddesine göre “Teşebbüsler, bu Kanun Hükmünde Kararname ile saklı tutulan hususlar dışında özel hukuk hükümlerine tabidir.” denildiğini, bu hüküm gereğince iktisadi devlet teşekkülleri faaliyetlerinde özel hukuk hükümlerine tabi olduğunu, özel hukuk hükümlerinin hakim olduğu bir piyasada bir şirketin kamu gücünü kullanarak idari işlem tesis etmesinin ve idari para cezası uygulamasının mümkün olmadığını, taraflar arasındaki tüm sözleşmelerin özel hukuk sözleşmeleri olduğunu, dava konusu uyuşmazlıkta idari yargı değil adli yargı mahkemelerinin görevli olduğunu, taraflar arasında imzalanan “RES Katkı Payı Anlaşması”na aykırı hesaplama yapılmasına ilişkin uyuşmazlık çıktığını, tarafların tacir olduğunu beyan ederek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava,RES katkı payı anlaşması kapsamında düzenlenen faturaya ilişkin fazla ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir.
1-HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına ve özellikle kararın somut olayı bağlayıcı Uyuşmazlık Mahkemesi kararına göre verilmiş olmasına göre; davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 351’inci maddesinde istinaf başvurusunun kötüniyetle yapıldığının anlaşılması halinde bölge adliye mahkemesince 329’uncu maddesi hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiş; anılan düzenlemede de hiçbir hakkı olmadığı hâlde dava açan tarafın beşyüz Türk Lirasından beşbin Türk Lirasına kadar disiplin para cezası ile mahkûm edilebileceği hususu düzenlenmiştir.
Somut olayda, mahkemece Uyuşmazlık Mahkemesi’nin29/11/2021 tarih, 2021/658E-633K sayılı kararı uyarınca yargı yolunun caiz olmamasından bahisle karar verildiği halde, Uyuşmazlık Mahkemesi kararının 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanunun 28/2. maddesi uyarınca mahkemeyi bağlayıcı olduğu gözetilmeden aynı hususlara dair istinaf talebinde bulunan davacı hakkında yukadıra anılan yasal düzenleme çerçevesinde takdiren 3.000,00-TL disiplin para cezası uygulanmasına karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/150E., 2022/94K. sayılı dava dosyasında verdiği 09/02/2022 tarihli kararına yönelik davacı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2- HMK m.351 ve 329/(2)-son cümle uyarınca davacı şirketin takdiren 3.000,00-TL. disiplin para cezası ile cezalandırılmasına,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken harç peşin olarak alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına.
4-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
5-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
22/09/2022 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda,
HMK m. 362/1,c gereğince KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 06/10/2022

Başkan Üye Üye Katip