Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2022/1243 E. 2022/1499 K. 11.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ

(D İ R E N M E )

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

ASIL VE BİRLEŞEN
DAVADA DAVACI …
ASIL DAVA TARİHİ : 01.07.2013
BİR. DAVA TARİHİ : 11.10.2022

Dairemizin 22.09.2020 tarih ve 2019/521 E., 2020/1153 K. sayılı kararının Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 22.03.2022 tarih ve 2021/2347 E., 2022/1545 K. sayılı kararıyla bozulmasına karar verilmesi üzerine HMK’nın 373/(3). maddesi uyarınca duruşma yapılmasına karar verildi, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Asıl davada davacı vekili; müvekkilinin …. bulunan 150 ve 75 m²’lik iki işyeri için davalı kooperatifin peşin ödemeli üyesi olduğunu, kooperatifin üyelerinin 2006 yılında işyeri ve dairelerini teslim aldıklarını, müvekkili ve onunla aynı durumdaki üyelerin kur’aya katılmalarının engellendiğini, bu üyelere teslim edilecek işyeri bulunmadığını, kooperatifte üye fazlalığı olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, dava konusu işyerlerinin dava tarihindeki değerlerinin tespiti ile 8.000,00 TL.’nin yasal faizi ile davalıdan tahsiline; davalıya gönderdikleri ihtarnamenin tebliğ tarihi 25.09.2012 tarihinden geçmişi doğru beş yıllık kira miktarının tespiti ile 2.000,00 TL.’nin temerrüt tarihinden itibaren davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; 02.08.2017 tarihli ıslah dilekçesiyle, dava konusu işyerlerinin dava tarihindeki değeri olan 211.301,86.TL’nin ve kira tazminatı için 25.09.2012 tarihinden geçmişe yönelik olarak 5 yıllık sürede getirebileceği kira bedeli olan 36.597,27.TL’nin temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
Asıl davada davalı vekili; müvekkili kooperatifte yükümlülüklerini yerine getiren üyelere teslim edilecek işyerleri bulunduğunu, davacının ortak olduğu 2004 yılından bu yana hiçbir ödeme yapmadığını, 150 m² işyeri ile ilgili peşin ödeme yapan ortaklar 65.000,00 TL. ödemiş iken, davacının 60.000,00 TL. ödeyerek bir adet 150 m², bir adet 75 m² büyüklükte iki hisseye ortak olduğunu, kooperatif ile ortak arasında ticari ilişki olmadığından davacının kira kaybı talebinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Birleşen davada davacı vekili; asıl davada bilirkişi raporuyla, davaya konu işyerlerinin 30.06.2013 tarihi itibarıyla (her iki işyerinin toplam) aylık 762,44.TL kira getirisi sağlayabileceğinin değerlendirildiğini, davalıya gönderdikleri Ankara 10. Noterliğinin 17.09.2012 tarih ve …. Y. sayılı ihtarnamenin tebliğ tarihi olan 25.09.2012 tarihinden sonraki 58 ay için kira tazminatı taleplerini bu dava ile ileri sürdüklerini, sabit olarak aylık 762,44.TL kira bedeli talebinde bulunduklarını ileri sürerek, 44.221,52.TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Birleşen davada davalı vekili cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesinin 20.11.2018 tarih ve 2013/435 E., 2018/924 K sayılı kararıyla; davacıya …. altında bulunan iş yerlerinden bir adet brüt 150 m²,bir adet 75 m² olmak üzere iki adet işyeri verilmesinin öngörüldüğü, davacıya verilecek işyerinin bulunmadığının anlaşıldığı, davacı tarafın iki dükkan hissesinden dolayı davalı kooperatifin peşin ve sabit ödemeli ortağı olduğunun anlaşıldığı, davacının faiz borcunun TBK’nın 120. maddesine göre belirlenmesi gerektiği, dava tarihi (01.07.2013) itibariyle toplam 36.597,27 TL kira bedeli talep edebileceği, dava konusu işyerlerinin dava tarihine göre saptanan değerlerinin 75 m²’lik dükkan için 85.000,00 TL, 150 m²’lik dükkan için ise 145.000,00 TL olmak üzere toplam 230.000,00 TL olduğu sonucuna varıldığı, davacı tarafın davalı kooperatife her iki dükkan üyeliğinden kaynaklı olarak 10.368,94 TL genel gider payı ve bunun işlemiş faizi, 44.926,47 TL de altyapı gider payı ve bunun işlemiş faizi olmak üzere toplam 55.295,41 TL borcunun bulunduğu, buna karşılık ise davalı kooperatiften 36.597,27 TL kira bedeli alacağı, davacıya verilecek işyerinin bulunmaması nedeniyle de dava tarihi itibariyle toplam 230.000,00 TL de işyeri bedeli alacağı olmak üzere toplam 266.597,27 TL alacağının bulunduğu, sonuç olarak dava tarihi itibariyle davacı tarafın davalı kooperatiften (266.597,27 – 55.295,41 =) 211.301,86 TL alacağının bulunduğu, birleşen davada ise her iki dükkandan dolayı toplam kira alacağının 44.221,52TL olduğu gerekçesiyle, asıl davanın kabulü ile 211.301,86 TL’nin ve 36.597,27 TL kira alacağının dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, birleşen davanın kabulü ile 44.221,52 TL kira alacağının dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Davalı vekilince istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemizin 22.09.2020 tarih ve 2019/521 E., 2020/1153 K. sayılı kararıyla; davalı vekilinin diğer hususlara ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddiyle, “…Somut olayda, davacının 150 m² ve 75 m²’lik iki işyeri için davalı kooperatife peşin bedelli ortak olduğu hususu, taraflar arasında devam eden ve davanın kabulü ile sonuçlanan ihraç kararının iptali davasında kesinleşmiştir. Davacının 24.03.2004 ve 31.07.2004 tarihlerinde yapmış olduğu toplam 59.877,00 TL. dışında ödeme yapmadığı hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalı kooperatifte davacıya teslim edilecek bu özellikte iki işyerinin bulunmadığı hususu bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı ile anlaşılmıştır.
Öte yandan, 1163 sayılı Kanun’un 23. maddesinde; “Ortaklar bu kanunun kabul ettiği esaslar dahilinde hak ve vecibelerde eşittirler.” ifadesine yer verilmiştir. Davacı peşin bedelli üye ise peşin bedelli üyeler ile, normal statüde üye ise normal statüde olan üyeler ile karşılaştırma yapılarak eşitlik, üyeliğin kendi statüsü içerisindeki emsal üyeler esas alınarak sağlanmalıdır. Kooperatifler hukukunda mutlak değil, nispi eşitlik ilkesi geçerlidir.
Peşin bedelli ortaklar inşaat finansmanından sorumlu olmayıp, kooperatifin amacına ulaşmasına kadar genel yönetim ve alt yapı giderlerinden sorumludurlar.
1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 23. maddesindeki eşitlik ilkesi gereğince, davacının üyeliğinin türüne göre yukarıda özetlenen formüldeki hesaplama aşamalarında peşin bedelli ortakların yapması gereken ve davacının yaptığı ödemelerin esas alınması gerektiği, bu formülde normal ortakların yaptığı ödemelerin peşin bedelli ortak yönünden kıyaslamaya esas alınmasının mümkün olmadığı tâbidir.
İlk derece Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda bu ilkeye uygun olarak hesaplama yapılmamış olduğu görülerek, HMK’nın 356. maddesine göre duruşma açılmasına karar verilmiş, bilirkişi…’dan ek rapor alınmıştır.
Bilirkişi ek raporunda; yukarıda açıklanan formüle göre dava konusu işyerlerinin dava tarihi itibariyle rayiç değerlerinin 75 m²’lik dükkan için 85.000,00, 150 m²’lik dükkan için 145.000,00 TL. olmak üzere toplam 230.000,00 TL. olduğunu (1), peşin bedelli ortak olan davacının kooperatife girişte yapması gereken 60.000,00 TL. ödeme ile ödemesi gereken genel gider ve alt yapı giderlerinin güncel değerleri toplamının 141.800,00 TL. olduğunu (2), davacının ödemelerini normal yapsa idi (230.000,00-141.800,00=) 88.130,00 TL. yararlanma sağlayacağını (3), davacının yapmış olduğu ödemelerin güncel değerinin 117.312,81 TL (4) olduğunu, buna göre davacının isteyebileceği tazminat tutarının [117.312,81(4)x88.130,00(3)/141.870,00(2)]+117.312,81(4)=190.187,82 TL. olduğunu hesaplamıştır.
İlk derece aşamasında hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının davalı kooperatiften iki adet işyerinin toplam rayiç bedeli olan 230.000,00 TL işyeri alacağı, 36.597,27 TL. kira alacağı olmak üzere toplam 266.597,27 TL. alacağının olduğu, bu tutardan davacının genel gider ve alt yapı borcu ile faizleri toplamı 55.295,41 TL. borcunun mahsubuyla 211.301,86 TL. alacağı bulunduğu hesaplanmış; davacı tarafça ıslah dilekçesiyle konut karşılığı tazminat tutarı 211.301,86 TL., kira tazminatı tutarı ise 36.597,27 TL. olarak ıslah edilmiştir. İlk derece mahkemesince davacının kira alacağı tutarı, konut karşılığı tazminat tutarı olarak belirlenen 211.301,86 TL.’nin hesaplanması içinde yer almasına rağmen ayrıca kira alacağı 36.597,27 TL.’nin tahsiline karar verilmiştir.
Kira alacağı ayrı olarak talep edildiğinden ve ayrıca hükmedileceğinden 211.301,86 TL.’lik tutarın içindeki 36.597,27 TL.’nin mahsubundan sonra kalan 174.704,59 TL.’nin davacının ıslah dilekçesindeki gerçek tazminat tutarı talebi olduğunun kabulü gerekir.
Buna göre davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüyle, HMK’nın 356/(2). maddesi uyarınca, İlk derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
Dairemizce alınan bilirkişi ek raporunda davacının isteyebileceği konut karşılığı tazminat tutarı 190.187,82 TL. olarak hesaplanmış ve davalı kooperatif vekilince bilirkişi raporuna itiraz edilmişse de, davacının talep miktarı ve itiraza konu tutarlar gözetildiğinde bilirkişiden ek rapor alınmasına gerek görülmemiş, bu istek kalemi yönünden davanın kısmen kabulüne, 174.704,59 TL.’nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar vermek gerekmiştir.
Asıl davada davacı vekili asıl dava dilekçesinde müvekkili tarafından keşide edilen kira tazminatı ile ilgili 17.09.2012 tarihli ihtarnamenin tebliğ tarihi olan 25.09.2012 tarihinden geriye doğru beş yıl için (yani 25.09.2007-25.09.2012 tarihleri arası) kira tazminatı talebinde bulunmuştur.
Bilirkişi tarafından, her iki dükkan için teslim tarihi olan 01.07.2008 tarihi itibariyle belirlenen toplam 500,00 TL. kira bedelinin 01.07.2013 dava tarihine taşınmış değerinin 762,44 TL. olduğu, aradan geçen 48 ay için davacı tarafın talep edebileceği kira bedelinin 36.597,27 TL. olduğu hesaplanmış, Mahkemece bu tutar üzerinden kira tazminatına hükmedilmiştir. Hesaplama konusu dönem (01.07.2008-25.09.2012 arası) 50 ay olmasına rağmen bilirkişi tarafından 48 ay olarak hesaplama yapıldığı, davacı tarafça bu tutar üzerinden davanın ıslah edildiği gözetildiğinde, davacının kira tazminatı talebinin bu tutar üzerinden kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Birleşen davada davacı vekili, birleşen davadaki dava dilekçesinde ise 25.09.2012 ile birleşen dava tarihi olan 02.08.2017 tarihleri arasındaki 58 ay için kira tazminatı talebinde bulunmuştur. Davacının konut karşılığı tazminat talebinin asıl dava tarihi itibariyle kabulüne karar verildiğinden, davacının asıl dava tarihi itibariyle karşılığını aldığı konutu kullanamadığını iddia ederek asıl dava tarihinden sonra kira tazminatı talep etmesi mümkün değildir. Bu nedenlerle davacının birleşen davada 25.09.2012- 01.07.2013 tarihleri arasındaki 9 ay için kira tazminatı talep edebileceği kabul edilerek, (762,44×9=) 6.861,96 TL. yönünden birleşen davanın kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin istemin reddine karar vermek gerekmiştir.” denilerek, davacı vekilinin diğer hususlara ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüyle, HMK’nın 356/(2). maddesi uyarınca, İlk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında karar verilmesine, buna göre asıl davada; asıl davanın kısmen kabulü ile, 174.704,59 TL konut karşılığı tazminat, 36.597,27 TL. kira tazminatı olmak üzere toplam 211.301,86 TL.’nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Birleşen davada; birleşen davanın kısmen kabulüne, 6.861,96 TL kira tazminatının dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Dairemiz kararına karşı taraf vekillerince temyiz yoluna başvurulması üzerine Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 22.03.2022 tarih ve 2021/2347 E., 2022/1545 K. sayılı kararıyla; “1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve HMK 355. maddedeki kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp karar verilmiş ve verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiş olmasına göre davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2-İstinaf mahkemesi kararının gerekçesinde, kira alacağı ayrı olarak talep edildiğinden ve ayrıca hükmedileceğinden 211.301,86 TL’lik tutarın içindeki 36.597,27 TL’nin mahsubundan sonra kalan 174.704,59 TL’nin davacının ıslah dilekçesindeki gerçek tazminat tutarı talebi olduğunun kabulünün gerekeceği belirtilerek asıl davada 174.704,59 TL’ye hükmedilmiş ve istinaf mahkemesince aldırılan bilirkişi ek raporunda davacının isteyebileceği tazminat tutarı 190.187,82 TL olarak hesaplanmış ve davacının talep miktarı ve itiraza konu tutarlar gözetildiğinde ek rapor alınmasına gerek olmadığı beyan edilmiştir. Oysa ki davacının istinaf etmediği tutar 211.301,86 TL olup gerçek tazminat tutarı talebinin 174.704,59 TL olduğunun kabulü hatalı olmuştur.
Mahkemece yapılacak iş, asıl davada 10.08.2020 tarihli bilirkişi ek raporunda davacının isteyebileceği konut tazminat tutarı olan 190.187,82 TL’nin ve kira tazminatı alacağı ayrıca talep edildiğinden 36.597,27 TL kira tazminatı olmak üzere toplam 226.785,09 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar vermekten ibarettir.” denilerek, davalının tüm, davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, davacının temyiz itirazlarının kabulü ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesinin 22/09/2020 tarih, 2019/521 Esas ve 2020/1153 Karar sayılı kararının kaldırılmasına oy çokluğuyla karar verilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Asıl dava konut karşılığı tazminat ve kira tazminatının tahsili, birleşen dava kira tazminatının tahsili istemlerine ilişkindir.
Dairemizin 22.09.2020 tarih ve 2019/521 E., 2020/1153 K. sayılı kararının Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 22.03.2022 tarih ve 2021/2347 E., 2022/1545 K. sayılı kararıyla bozulmasına karar verilmesi üzerine HMK’nın 373/(3). maddesi uyarınca duruşma yapılmasına karar verilerek taraf vekilleri duruşmaya davet edilmiştir.
Dairemiz kararında belirtildiği üzere İlk derece Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda; davacının davalı kooperatiften iki adet işyerinin toplam rayiç bedeli olan 230.000,00 TL işyeri alacağı, 36.597,27 TL. kira alacağı olmak üzere toplam 266.597,27 TL. alacağının olduğu, bu tutardan davacının genel gider ve alt yapı borcu ile faizleri toplamı 55.295,41 TL. borcunun mahsubuyla 211.301,86 TL. alacağı bulunduğu hesaplanmış; davacı tarafça bu rapor doğrultusunda sunulan ıslah dilekçesiyle, konut karşılığı tazminat tutarı 211.301,86 TL., kira tazminatı tutarı ise 36.597,27 TL. olarak ıslah edilmiştir. İlk derece mahkemesince davacının kira alacağı tutarı olan 36.597,27 TL. konut karşılığı tazminat tutarı olarak belirlenen 211.301,86 TL.’nin hesaplanması içinde yer almasına rağmen ayrıca kira alacağı 36.597,27 TL.’nin tahsiline karar verilmiştir.
Davacı tarafça, gerekçe kısmında dükkanların rayiç bedelini dava tarihine göre 75 m2’lik dükkan için 85.000,00 TL, 150 m2’lik dükkan için ise 145.000,00 TL olmak üzere toplam 230.000 TL olarak, borcunu da 55.295,41 TL olarak belirleyen İlk derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurulmamış, sonuç olarak davacının (230.000,00-55.294,41=) 174.704,59 TL. borcunun bulunduğu hususu kesinleşmiştir. Dairemizce tabii olarak bu husus gözetilerek-Dairemizce görevlendirilen bilirkişi tarafından davacının dükkan karşılığı tazminat alacağı 190.187,82 TL. olarak hesaplanmasına rağmen- davacının dükkan karşılığı tazminat alacağı 174.704,59 TL. olarak kabul edilmiş; davalının istinaf itirazları gözetilmiş ve hesaplamadaki maddi hata düzeltilerek hüküm kurulmuştur. Davacı alacağı olarak belirlenen 211.301,86 TL. içinde, 36.597,27 TL. kira alacağı bulunmasına rağmen ayrıca 36.597,27 TL. kira alacağına da hükmedilmesinin maddi hataya dayalı olduğu açıktır. Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin kabulünün aksine davacı tarafın istinaf etmediği tutarlar 230.000,00 TL. dükkanların değerleri toplamı ve 55.295.41 TL. borç toplamı tutarları olmak üzere alacağının 174.704,59 TL. olduğu hususudur.
Buna göre Dairemizin 22.09.2020 tarih ve 2019/521 E., 2020/1153 K. sayılı kararında direnilmesine, asıl davanın kısmen kabulü ile 174.704,59 TL konut karşılığı tazminat, 36.597,27 TL. kira tazminatı olmak üzere toplam 211.301,86 TL.’nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne, 6.861,96 TL kira tazminatının dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Dairemizin 22.09.2020 tarih ve 2019/521 E., 2020/1153 K. sayılı kararında DİRENİLMESİNE,
1-Asıl davada;
a)-Asıl davanın kısmen kabulü ile, 174.704,59 TL konut karşılığı tazminat, 36.597,27 TL. kira tazminatı olmak üzere toplam 211.301,86 TL.’nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
b)-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 14.434,00 TL. nispi karar ve ilam harcından peşin alınan (170,80+4.065,00=) 4.235,80 TL.’nin düşümü ile kalan 10.198,23 TL.’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
c)-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca istinaf yoluna başvuranın sıfatına göre 20.823,95 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
d)-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 5.489,59 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
e)-Davacı tarafça yatırılan 24,30 TL. başvurma, 170,80 TL. peşin ve 4.065,00 TL. tamamlama harcı toplamı 4.260,10 TL.’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
f)-Davalı tarafından yapılan 242,60 TL. istinaf yoluna başvurma harcı, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 11,00 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 1.253,60 TL. yargılama giderinin davanın red oranına göre (% 15)’i olan 188,04 TL.’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
2-Birleşen davada;
a)-Birleşen davanın kısmen kabulüne, 6.861,96 TL kira tazminatının dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
b)-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 468,74 TL. karar ve ilam harcının peşin alınan 755,20 TL.’den düşümü ile kalan 286,46 TL.’nin davacıya iadesine,
c)-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
d)-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 5.603,93 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
e)-Davacı tarafça yatırılan 31,40 TL. başvurma harcı ile 468,74 TL. karar ve ilam harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,”
3-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
11.10.2022 tarihinde, davacı vekili Av. … ile davalı vekili Av. …. yüzüne karşı, asıl dava yönünden HMK’nın 361/(1). maddesi uyarınca, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay nezdinde temyizi kabil olmak üzere; birleşen dava yönünden, HMK’nın 362/(1)-a. maddesi uyarınca, (kabulüne ve reddine karar verilen tutarlar Ek Madde 1 gereğince belirlenen 107.090,00 TL. kesinlik sınırının altında kaldığından) KESİN olmak üzere, oybirliğiyle karar verildi.

GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 11/10/2022

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza