Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2022/1227 E. 2022/1147 K. 05.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ …
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

…..

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 11.05.2022
ESAS-KARAR NUMARASI : ……
……….. şirketin itiraz dahi etmediğini, borçlunun tacir olup iflasa tabi şahıslardan olduğunu, bu sebeple bu davayı açmak zorunda kaldıklarını belirterek iflas istemlerinin kabulü ile davalı şirketin iflasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı cevap dilekçesi vermemiştir.
İlk derece Mahkemesi’nce “…Mahkemece yapılan yargılama sonucunda 22.12.2021 tarih ve 2021/758 E. – 20221/1105 K. sayılı kararı ile davanın kabulüne, Eskişehir Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 9363 sırasında kayıtlı …..Şirketi’nin iflasına, iflasın bugün saat 11:03’de açılmasına, İİK’nun 166. maddesi gereklerinin yerine getirilmesi için iflasın derhal iflas dairesine bildirilmesine, iflas avansının iflas idaresine gönderilmesine karar verilmiş, mahkeme kararının davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine Ankara BAM 23. Hukuk Dairesi’nin 2022/407 E. – 2022/403 K. sayılı kararı ile “….Somut olayda davalı borçlu takip dayanağı bononun lehdar cirantası olup, adı geçen hakkında takip yapılabilmesi için keşideciye protesto keşide edilmesi zorunludur. Takip alacaklısı hamil tarafından bononun keşidecisine protesto keşide edildiğine dair evrakın mevcut olup olmadığı mahkemece araştırılmamıştır. İşbu davanın dinlenebilmesi için protesto evrakının mevcut olması özel bir dava şartı olup mahkemece resen araştırılması gerekir. Diğer yandan, yargılama sırasında davalıya gönderilen dava dilekçesi, duruşma günü ve depo emrini içerir tebligat, dava dilekçesinde gösterilen ve davalı borçlunun sicil adresi de olduğu anlaşılan ….. adresi yerine…….. adresine gönderilmiş ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu m 21 uyarınca yapılmış olup tebligatın usulünce yapılıp yapılmadığı mahkemece araştırılmamıştır. Bu itibarla, mahkemece öncelikle protesto evrakı konusunda araştırma yapılması, mevcut olduğu takdirde dava dilekçesi ve depo emri tebligatının usulüne uygun yapılıp yapılmadığının araştırılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi bakımından HMK m. 355, 353/1,a,4 ve 6 uyarınca esası incelenmeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. Kararın kaldırılması nedenine göre davalı vekilinin diğer istinaf itirazlarının incelenmesine şu aşamada yer olmadığına hükmedilmiştir….” gerekçesi ile mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmiş, dosya yeniden esasa kaydedilerek açık yargılamaya devam olunmuştur.
….
İcra dosyası, takibe konu bono, davacı vekilinin beyanı, Ankara BAM 23. Hukuk Dairesi’nin 2022/407 E. – 2022/403 K. sayılı kararı ve tüm dosya kapsamına göre; davalı borçlu takip dayanağı bononun lehdar cirantası olup, adı geçen hakkında takip yapılabilmesi için keşideciye protesto keşide edilmesi zorunlu olduğu gibi, protesto evrakının mevcut olmasının da özel bir dava şartı olduğu, ancak takip alacaklısı hamil tarafından bononun keşidecisine protesto keşide edilmediği, davacı vekilinin de 11.05.2022 tarihli duruşmada, keşideciye protesto çekilmediğini kabul ettiği, bu haliyle iş bu davada özel dava şartının mevcut olmadığı anlaşılmakla, dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine…” karar verilmiştir.
İstinaf yasa yoluna başvuran davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle:
Kambiyo senetlerine mahsus iflâs yoluyle takipte, kambiyo senedine yönelik şikâyetler de dâhil olmak üzere her türlü itirazın ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içerisinde yazılı olarak icra dairesine bildirilmesi gerektiğini, eldeki olayda davalı borçlunun ödeme emrinin tebliğine rağmen herhangi bir itiraz ya da şikâyette bulunmadığını, bu hâlde iflâs takibinin kesinleştiğini; mahkemenin burada yapacağı incelemenin yalnızca şeklî bir inceleme olduğunu, beş günlük şikâyet süresinde ileri sürülmesi gereken hususları nazara alma imkânının kanun gereği olmadığını, bu husus göz ardı edilerek keşideci olmayan borçluya karşı takip yapılabilmesi için ödememe protestosu gerektiği ve bunun da dava şartı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verildiğini, bir hususun dava şartı olup olmadığını tespit etmek için gerekçeler ile bir neticeye varılması ve bu bakımdan eldeki iflâs davasında müracaat borçlusu için ödememe protestosu gerekip gerekmediğine ilişkin kanun hükümlerini incelemek gerektiğini, 2004 SK m. 171 vd. hükümleri incelendiğinde bu hususun re’sen incelenebileceğine yönelik bir düzenlemenin yer almadığını; mahkeme borcun ödenip ödenmediğini ve şikâyet ya da itirazın bulunmadığını tespit etmiş ise burada kanun hükmü gereği depo kararı vermekle yükümlü olduğunu, depo kararına uyulmaması hâlinde de iflâsın açılması gerektiğini beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, İİK’nun 173. maddesi uyarınca iflas istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına; Dairemizin 09.03.2022 T., 2022/407 E., 2022/403 K. sayılı kararı uyarınca inceleme yapılarak protesto evrakının mevcut olmadığının anlaşılmasına göre davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/264 E., 2022/386 K. sayılı dava dosyasında verdiği 11.05.2022 tarihli kararına yönelik davacı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Alınması gereken istinaf karar harcı peşin alındığından başka harç alınmasına yer olmadığına.
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın taraflara resen tebliğine; tebliğ, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına.
05.07.2022 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, İİK’nin 164 ncü maddesinin ikinci fıkrası gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içinde, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 06.07.2022
……