Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2022/1148 E. 2022/1096 K. 29.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ ….
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F D İ L E K Ç E S İ N İ N R E D D İ)
.

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

….
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 09.05.2022 tarihli Ek Karar
ESAS-KARAR NUMARASI : ….

Alacaklı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İstemci ….
– Müvekkilinin konkordato isteyen …… Şirketinden 659.099,54 TL alacaklı olduğunu, bu tutarı komiserlere yazdırdıklarını ve adı geçenin bu borcu kabul ettiğini; ancak daha sonra müvekkili şirkete olan borcunu ödememek gayesiyle tek yanlı olarak 28.01.2022 gün ve ….. numaralı 639.076,68 TL bedelli e-faturayı düzenleyerek müvekkile gönderdiğini, müvekkilinin de bu faturayı noter kanalıyla adı geçene iade ettiğini,
– Konkordato isteyenin kayıtlarında görünmesine rağmen komiser …., sözü edilen faturadan bahisle müvekkilinin alacağının sona erdiği hususunda mahkemeye rapor verdiğini ve müvekkilinin de alacaklılar toplantısında oy kullanamadığını,
– Borçlunun kötüniyetli olduğunu, konkordato komiserinin 01.02.2022 günlü raporunun yerinde olmadığını,
– Konkordato isteyenin anılan fatura ile icra takibine giriştiğini ve itirazları üzerine aleyhlerine itirazın iptali davası açıldığını (Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/93 E sayılı dosyası),
– Yine müvekkilin alacağı olarak konkordatoya kaydedilen 639.076,68 TL’den dolayı borçlu olmadığının saptanması için menfi tespit davası açtığını (Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/107 E sayılı dosyası),
– Bütün bu hususlar dikkate alındığında, yasaya ve gerçeğe aykırı işlemlerle müvekkilinin alacağının çekişmeli alacak haline sokulmasının, buna bağlı olarak yine yasaya aykırı biçimde verilen kararla alacaklılar toplantısında müvekkilinin oy kullanma hakkının engellenmesinin, mühlet içinde kendisine pay ayrılmasının (?) engellenmesinin müvekkilin alacaklı olmadığı anlamına gelmeyeceğini; mahkemenin bu kararının kesin hüküm oluşturmayacağını,
– Çekişmeli hale gelen alacak için oy kullanılmasına izin vermeyen mahkemenin derdest iki davada da kendisini o kararla bağlı hissedeceği kanısında olduklarını,
– Derdest iki davada verilecek kararların taraflar arasındaki alacak borç ilişkisini net olarak ortaya koyacağını; bunların İcra ve İflas Kanunu’nun 308/b maddesinde gösterilen bir ay içerisinde açılacak dava mahiyetinde olduğunu ve müvekkilinin bu davalar karşısında bir ay içinde ayrı bir alacak davası açmasında hukuki yararı olmadığını ileri sürerek
“1-) Taraflar arasındaki konkordato davasına bakan Sayın Mahkemeniz, konkordato davasında borçlu davacı tarafından sonradan ve tek taraflı düzenlenen faturaya ve gerçeğe aykırı beyana itibar ederek, davacı borçlunun müvekkile borcu kalmadığını kabul edip, buna istinaden müvekkilimin konkordato sürecinde oy kullanma hakkının ve mühlet içinde kendisine pay ayrılmasının engellenmesine ilişkin karar vermiş olduğundan, konkordato davasına konu alacak yönünden yine Mahkemenizde görülmekte olan taraflar arasındaki 2022/107 E. Sayılı menfi tespit ve 2022/93 E. Sayılı itirazın iptali davalarında Mahkemeniz müvekkil yönünden konkordato dosyasında verdiği kararla kendini bağlı hissedeceğinden, Sayın Mahkemenizce bu hususun dikkate alınmasını,
2-) Konkordato talep eden davacı … … Ltd. Şirketi masaya ve Mahkemeniz dosyasına kaydedilen müvekkil alacağı için Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/107 E. Sayılı dosyasından menfi tespit ve Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/93 E. Sayılı dosyasından itirazın iptali davası açtığından, bu davalarda verilecek kararlar taraflar arasındaki alacak borç ilişkisini net olarak ortaya koyacağından, bu davalar İİK 308/B maddesi hükmü uyarınca bir ay içerisinde açılacak dava mahiyetinde olduğundan, müvekkilimin bu davalar karşısında İİK 308/B maddesi hükmü uyarınca bir ay içinde ayrı bir alacak davası açmasında hukuki yararı olmayacağından, Sayın Mahkemenin bu hususu dikkate alarak konkordato mühleti içinde müvekkilime pay ayrılmasını, tasdik edilen konkordato kapsamında müvekkilime ödeme yapılmasının sağlanmasına…” karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesince “…Tüm dosya kapsamı, kayyımdan alınan görüş dikkate alındığında alacaklı … … İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.’nin talebinin yerinde olmadığı anlaşıldığından…” talebin reddine karar verilmiştir.
İstemci vekili istem dilekçesindeki sebeplerle ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmiştir.
Hukun Muhakemeleri Kanunu’nun, “İstinaf yoluna başvurulabilen kararlar” başlıklı 341/1 düzenlemesi “İlk Derece Mahkemelerinde verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir.” hükmünü içermektedir.
İlk derece mahkemesinin istemci tarafından başka davaların “dikkate alınmasına” ve “ödeme yapılmasının sağlanmasına” yönelik istemleri üzerine verdiği karar, nihai karar olmadığı gibi ihtiyati tedbir niteliğinde de olmadığından, verildiği anda kesin olduğunun kabulü gerekir.
İstinaf kanun yolu kapalı olmasına rağmen İlk Derece Mahkemesince kararda istinaf kanun yolunun açık olduğunu belirtilmesinin de yasada mevcut olmayan istinaf kanun yoluna başvurma hakkını bahşetmeyeceği değerlendirilmekle HMK’nın 346/(1) ve 352/(1)-b maddeleri uyarınca davacı vekilinin istinaf dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-HMK m. 346 ve 352/1-b gereğince, alacaklı vekilinin İSTİNAF DİLEKÇESİNİN REDDİNE.
2-Peşin alınan istinaf karar harcının iadesine.
3-Alacaklı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, avansın kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın taraflara resen tebliğine; tebliğ, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına.

29/06/2022 tarihinde dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GER. KARAR YAZIM TARİHİ : 29/06/2022

…….