Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2022/1124 E. 2022/1359 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1124 – 2022/1359
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)
ESAS NO : 2022/1124
KARAR NO : 2022/1359

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 06/05/2021
ESAS-KARAR NUMARASI : 2020/506E., 2021/376K.
İFLAS İSTEYEN/DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI/BORÇLU :
VEKİLİ :
FERİ MÜDAHİL :
VEKİLİ :
VEKİLİ :
VEKİLİ :
Davalı borçlu vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili, davacı şirketin davalı şirketten faturalara dayalı alacağı bulunduğunu, davalı şirketin borcunu ödememesi nedeniyle sonrasında iflas yolu ile adi takip yapıldığını, iflas ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiğini, ancak yapılan icra takibi neticesi dosya borcunun tahsil edilemediğini, davalı şirket tarafından yasal süresi içinde iflas ödeme emrine herhangi bir itirazda da bulunmadığını ileri sürerek, davalı şirketin iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi ekli duruşma gün ve saatini bildirir ihtaratlı davetiye tebliğ edilmiş, taraf teşkili sağlanmış, ancak davalı davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesi’nce “…Davalı şirket aleyhine ilamsız iflas talebine ilişkin takibin itirazsız olarak kesinleşmesi üzerine, depo emrine esas olmak üzere asıl alacak, icra masrafı, vekalet ücreti ve tahsil harcı miktarı bilirkişi raporu ile tespit edilerek davalı şirkete İİK’nun 158/2. maddesi gereğince mahkememizce depo emri çıkartılmasına karar verilmiş, asıl alacak ve son duruşma tarihine kadar olan fer’ilerini de kapsar şekilde(283.463,44 TL) alacağın ödenmesi talepli depo emrinin tebliğine rağmen davalı şirket tarafından depo kararının gereği yerine getirilmemiştir.
Böylelikle, Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasına kayıtlı davalı…’nin İİK’nun 43. maddesi gereğince iflasa tabi olduğu, davalı şirketin muamele merkezi itibariyle İİK’nun 154. maddesi kapsamında mahkememizin yetkili olduğu, iflas talebinin İİK’nun 166/2. maddesinde öngörülen biçimde usulüne uygun olarak ilan edildiği, İİK’nun 158/2 maddesi gereğince davalı şirketin depo kararı gereğini yerine getirmediği, davacı vekili tarafından İİK’nun 160. maddesi gereğince ilk alacaklılar toplantısına kadar olan masraflar ile kanun yolları için gerekli tüm masrafların mahkeme veznesine depo edildiği, bu suretle İİK’nun 155 ve devamı maddelerinde öngörülen iflas koşullarının somut olayda gerçekleştiği anlaşılmakla davanın kabulü ile; Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne … sicil nosu ile kayıtlı ….’nin İİK’nun 155 vd. maddeleri gereğince iflasına…” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Müvekkili şirketin ortaklarından …’nun %51 hisseli ortağı olduğunu, % 49 hisseli diğer ortağının ise … olduğunu, iki ortağın da münferiden imza ve temsil yetkisini haiz olduğunu, ancak, fiiliyatta …’nun mimar – teknik eleman olduğu için devamlı şantiyede bulunduğunu ve diğer ortak …’un ise şirket yönetimi işleriyle uğraştığını, …’un vekalet akdini kötüye kullanmak suretiyle müvekkili şirketten müvekkili şirkete ait neredeyse tüm menkul ve gayrimenkulleri yakın akraba ve tanıdıklarına kaçırdığını, devirlerle ilgili tapu iptali ve tescil davası açıldığını, müvekkili şirketin iflas etmesini gerektirecek mali bir yapısının mevcut olmadığını, tebligatların diğer ortak tarafından alındığını, müvekkili şirketin iflasına karar verildiğini dahi tesadüfen müvekkili şirkete ait aracın üzerinde iflas şerhi olduğunu görmesi ve ne amaçla konduğunu araştırması ile öğrendiğini, müvekkili şirket ortaklarından … ve müvekkili şirket mallarının kaçırılmasına iştirak eden tüm şahıslar hakkında şikayette bulunulduğunu, şirketin kasten ve bilerek iflasa süreklendiğini beyan ederek, soruşturma dosyası ile tapu iptali ve tescil davası sonucunun beklenmesine ve kararın kaldırılmasını istemiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, kesinleşmiş iflas yoluyla takip kapsamında davalının iflası istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/506E., 2021/376K. sayılı dava dosyasında verdiği 06/05/2021 tarihli kararına yönelik davalı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70-TL maktu istinaf karar harcından peşin olarak alınan 59,30-TL’nin mahsubuyla kalan 21,40-TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına.
3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın taraflara resen tebliğine; tebliğ, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına.
22/09/2022 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda,
İİK’nin 164 üncü maddesinin ikinci fıkrası ve 179/c maddesinin birinci fıkrası gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içinde, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 29/09/2022

Başkan Üye Üye Katip