Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2022/1120 E. 2022/1408 K. 28.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1120 – 2022/1408
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ (E S A S I İ N C E L E M E D E N
K A R A R I N K A L D I R I L M A S I)

ESAS NO : 2022/1120
KARAR NO : 2022/1408

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 22.03.2022
ESAS-KARAR NUMARASI : 2021/293E., 2022/176K.
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

Davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili; GSM şirketleriyle davacı arasında verici istasyonlarının alt yapılarının kullanımına yönelik GSM protokolü imzalandığı, Yönetim Kurulunca belirlenen ücret tarifesi uygulandığı, söz konusu protokoller çerçevesinde altyapı kullanımı, enerji tahsisi bedeli, işletme bakım ücreti ve enerji katkı payı ödemekte olduğu, bahse konu protokoller verici istasyonu bazında imzalanmakla birlikte, eki ücret tarifesi çerçevesinde belirlenen ve hesaplanan ücret aylık bazda tüm kullanım yapılan istasyonlar kapsamında total üzerinden hesaplandığı, bu kapsamda kurumlarınca Muhasebe ve Finansman Dairesi Başkanlığı tarafından her ay için kullanımlara karşılık protokol ve eki tarife çerçevesinde hesaplanarak düzenlenen faturalar GSM firmalarına gönderildiği, davalı GSM firması; Ek Madde 9/7 fıkrası hükmünü gerekçe göstererek, Kasım-Aralık 2020 yılına ait imza ettiği protokol ve eki ücret tarifesi gereğince hesaplanarak tahakkuk ettirilen ve faturalara konu edilen tutarların bir kısmını kabul etmeyerek iade faturası gönderdiği, ancak davacı ile GSM firması arasında imzalanan protokolün yer kullanımına ilişkin olmayıp, alt yapı kullanımı, enerji tahsisi bedeli, işletme bakım ücreti ve enerji katkı payına ilişkin olması nedeniyle, 3194 sayılı Kanun’un Ek Madde 9/7 fıkrasının uygulanmasının söz konusu olmaması karşısında, Kasım 2020 dönemine ilişkin ödenmeyerek iade edilen 146.604,91-TL (KDV Hariç) ve Aralık 2020 dönemine ilişkin ödenmeyerek iade edilen 285.042,17-TL (KDV Hariç) olmak üzere KDV hariç toplam 431.647,08-TL’nin ödenmesi gerektiği, yönetmeliğe göre, GSM şirketlerinin, kendi istasyonlarını yerleştirmek, kurmak, sökmek, kaldırmak, kontrol, bakım ve onarımlarını yapmak ve benzeri amaçlarla; sabit ya da mobil fark etmeksizin, kendi elektronik haberleşme istasyonu altyapılarını, bu haberleşme altyapısı veya şebekelerinde kullanılan baz istasyonlarını, radyolink istasyonlarını, kule direk, bunların zorunlu altyapı unsurlarını kendilerinin kurmaları halinde yer kullanımından söz edilebilecek, ancak bu takdirde davalı firmanın ödemekten imtina ettiği ve 3194 sayılı Kanun’un Ek Madde 9/7 fıkrasını gerekçe gösterdiği yer seçim belgesi ve yer seçim belgesi ücreti tahakkuku söz konusu olabilecek, bu ücret ise Yönetmelikte açıkça belirtildiği üzere işletmeci yani GSM firması tarafından bir defaya mahsus olarak yetkili belediyeye ödeneceği, ayrıca yer kullanımının aynı zamanda, kurumun mülkiyet alanlarının kullanılması şeklinde olması gerektiğinden, davaya konu olayın 3194 sayılı Kanun’un Ek Madde 9/7 fıkrası kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olmadığını, davacı ile davalı firma arasında imzalanan protokollerde ihtiyaç fazlası alanlar olmak üzere alt yapı kullanım müsaadesi verilmekte olup, hiçbir suretle yer kiralaması yapılmadığı, GSM şirketlerinin talepleri dağ başlarındaki arazilere yönelik olmayıp, bütün halde alt yapı hizmeti veren TV verici istasyonlarında olduğu, ayrıca istasyon arazileri davacıya ait olmayıp bir çoğu Orman Genel Müdürlüğü ve Hazineden kiralanmış araziler olduğu, kurum tarafından davalıya, elektronik haberleşme istasyonu altyapısı kurması amacıyla yer kullanımı sağlanmamış; davalı söz konusu alanlarda, herhangi bir yatırım yapmamış, elektronik haberleşme altyapısı kurmamış ve ruhsat almadığını, davacı ile davalı arasında imzalanan sözleşmelerin konusunun taşınmaz kullanımı olmayıp her yıl işletme giderleri artan verici istasyonlarının alt yapı, enerji ve işletme bakımı olduğu, bu sayede davalı GSM firmasının sıfırdan bir istasyon kurmak ve bu istasyonların enerji ve bakımı için ulaşımı zor coğrafyalarda olağanüstü yatırım harcamaları yapmak yerine hazır kurulmuş olan davacı istasyonundan yararlanmakta olduğu, davalı dahil diğer GSM şirketlerinin, davacı mülkiyetinde olmayan alanlarda kurulu verici istasyonlarındaki mevcut kule, direk, anten, konteyner, yol, bina, güvenlik, enerji kablosu, uzak radyo birimi ve bunların altyapı unsurlarını kullanmakta olduğu, protokoller uyarınca, GSM şirketleri kuruma, altyapı ve enerji tahsisi bedeli, işletme bakım ücreti ve enerji katkı payı ödemekte; yıllık yer kullanım bedeli ödememekte olduğu, bu nedenle, konusu “yer kullanımı” olmayan ve “yıllık yer kullanım bedeli” alınmayan protokollerde, 3194 sayılı Kanun’un Ek Madde 9/7. Fıkrasının uygulanamayacağı, bedellerin yer seçim belgesi için belirlenen ücrete göre yeniden belirlenemeyeceği, davalı firmanın Kasım 2020 dönemine ilişkin ödemeyerek iade ettiği 146.604,91-TL (KDV Hariç) ve Aralık 2020 dönemine ilişkin ödemeyerek iade ettiği 285.042,17-TL (KDV Hariç) olmak üzere toplam 431.647,08-TL (KDV Hariç) miktarın tahsili amacıyla davalı şirket aleyhine işbu davanın açıldığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak üzere; davanın kabulüyle, davalı firmanın Kasım 2020 dönemine ilişkin ödemeyerek iade ettiği 146.604,91-TL (KDV Hariç) ve Aralık 2020 dönemine ilişkin ödemeyerek iade ettiği 285.042,17-TL (KDV Hariç) olmak üzere toplam 431.647,08-TL (KDV Hariç)’nin vade tarihlerinden tahsil tarihlerine kadar işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davalı şirket … İletişim Hizmetleri A.Ş. … İletişim Hizmetleri A.Ş., yenilediği Lisans Sözleşmesi uyarınca mobil elektronik haberleşme hizmetlerini sunmakla yükümlü bir işletmeci olduğu, …, kurulum ve işletmeciliğini müvekkili şirketin yaptığı baz istasyonları dâhil, bütün GSM haberleşme ekipmanları “kamu hizmetine tahsis edilmiş mal” mahiyetinde olup; davacı kurumun hüküm ve tasarrufu altındaki bazı noktalar da müvekkili şirketin baz istasyonu yer kurulumlarına konu olmuş ve bu noktaların baz istasyonu kurulumuna konu olabilmeleri için protokoller imzaladığı, bu aşamada 11.11.2020 tarihli ve 7256 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun (7256 sayılı Kanun) yayımlanmış; davacının davalı şirketten bahse konu üst sınırı fazlasıyla aşan kira bedelleri talep ettiği, taraflar arasında her bir baz istasyonu için ayrı ayrı akdedilmiş protokollerin tamamı yer kullanımına yani “kiraya” ilişkin olup, … Genel Müdürlüğü tesislerinde GSM sistemleri için yer tahsisine ilişkin Protokollerden kaynaklandığı, söz
konusu Protokollerin yer kullanım/yer tahsis anlaşması ve bu nedenle de 6098 sayılı
‘ Türk Borçlar Kanunu’nun 299’uncu maddesi kapsamında kira sözleşmesi/kira ilişkisi
ni niteliğinde olması karşısında, işbu davanın sulh hukuk mahkemesi görev sahasında olduğu gözetilerek, görev yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiği, davacı kurum …, davalı müvekkili şirket ile imzalanan protokoller çerçevesinde alacak talebinde bulunduğu, davanın yetkisizliğine karar verilmesi gerektiği, kiraya konu taşınmazlar; Adana, Adıyaman, Afyon, Ankara, Antalya, Ardahan, Artvin, Aydın, Balıkesir,
Bayburt, Bingöl, Bolu, Burdur, Bursa, Çanakkale, Çankırı, Denizli, Edirne, Erzurum, Eskişehir, Giresun, Gümüşhane, Hakkari, Hatay, Isparta, İstanbul, İzmir, Kahramanmaraş, Karabük, Kastamonu, Kayseri,
Kırklareli, Kırşehir, Konya, Kütahya, Mersin, Muğla, Nevşehir, Ordu, Rize, Samsun, Siirt, Sinop, Sivas,
Şırnak, Şanlıurfa, Tekirdağ, Trabzon, Uşak ve Zonguldak illerinde olduğu, Kasım 2020 dönemi için
27.01.2020 tarihli ve 7.994 no.lu, “… VER, İST. KUR. BUL. GSM SİST. AİT 2020-KASIM AYINA
AİT ALTYAPI KUL. KİRA BEDELİ” açıklamalı ve 546.183,65-TL (KDV dahil) toplam tutarındaki … faturasının; 373.189,85-TL (KDV dahil) toplam tutarını kabul ettiği, geriye kalan 172.993,80 TL (KDV dahil) tutarına ise itiraz ettiği ve müvekkili şirket tarafından, 11.12.2020 tarihli ve … numaralı, 172.993,80-TL (KDV dahil) genel toplam tutarlı e-arşiv faturası düzenlenerek …’ye iade edildiği hususu, müvekkili şirketin keşide ettiği Ankara 1. Noterliğinin 15.12,2020 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile bildirildiği, Aralık 2020 dönemi için

23.12.2020 tarihli ve 9.149 nolu, “… VER. İST. KUR. BUL. GSM SİST, AİT 2020-ARALIK AYINA AİT ALTYAPI KUL. KİRA BEDELİ” açıklamalı ve 553.480,18-TL (KDV dahil) taplam tutarındaki … Faturasının; 217,130,42-TL (KDV dahil) toplam tutarını kabul ettiği, geriye kalan
336.349,76-TL (KDV dahil) tutarına ise itiraz ettiği ve müvekkili şirket tarafından,
31.12.2020 tarihli ve …. numaralı, 336,349,76-TL (KDV dahil) genel toplam
tutarlı e-arşiv faturası düzenlenerek …’ye iade edildiği hususu, müvekkili şirketin keşide ettiği, Ankara 1. Noterliğinin 07.01.2021 tarihli ve … yeymiye numaralı İhtarnamesi ile bildirildiği, yukarıda işaret edilen 3194 sayılı İmar Kanununun Ek 9’uncu maddesinin 7’nci fıkrası kapsamında ücretinin bir yer kullanım bedeli belirlenmesi zorunlu olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesi’nce “Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacı kurum ve davalı GSM şirketi arasında yer temini ve enerji sağlanmasına yönelik protokollere istinaden davacı şirket tarafından verilen hizmetlere karşılık kesilen faturalara davalı şirketin itiraz etmesinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır.
Dosyaya taraflar arasında düzenlenmiş olan protokoller ve taraflarca gönderilen ihtarname örnekleri sunulduğu, yine dosyaya davacı … Kurumu Genel Müdürlüğünce davalı şirket adına düzenlenen faturaların ve ekli belgelerin sunulmuş olduğu anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve sunulan belgeler ile birlikte bilirkişi kurulu tarafından inceleme yapılarak raporun sunulduğu anlaşılmış, bilirkişi kurulu raporu incelendiğinde taraflar arasında imzalanan … Genel Müdürlüğü Altyapı ve Enerji Tahsisine İlişkin Protokolde hangi Bölge Müdürlüğü sorumluluğunda hizmet veren verici istasyonu olduğu belirtilerek, kurulacak GSM teçhizatı BTS(m²), Mini Link(m²), Kabin/Konteyner(m²), BTS Anten(adet), Mini Link Anten(adet), RRU(adet) ve Çanak(adet) olarak belirtildiği, bu protokolün her bir istasyon için ayrı ayrı yapıldığı dava dosyasında anlaşıldığı, protokolde Ek-2 de belirtilen tarifeye göre yararlanma bedeli hesaplanacağı, davaya konu yıl için belirlenmiş olan birim ücretleri, bilirkişi raporunda tablo şeklinde gösterildiği,Her bir istasyon için bu değerler esas alınarak Kasım ve Aralık ayı için hesaplama yapılarak fatura edildiği, örnek olarak dosyaya protokolü sunulan Çukurova-Hatay-Kapısuyu istasyonunda 2m² Konteyner, 2 adet BTS anteni, | adet Mini Link Anteni ve 2 Adet RRU teçhizat kullanılacağı belirtildiği, söz konusu istasyon için Kasım ayı fatura bedeli (2×428) 4 (2×131) 4 (1 x 131) 4 (2x 131) – 1.511 TL (KDV Hariç) olduğu, dava konu tüm istasyonların tahakkuk bedelleri bu şekilde hesaplandığı, kasım ayı için tüm bölgelere ait düzenlenmiş olan tablodan da görülebileceği gibi değerler fatura değerleri ile birebir örtüştüğü, elektronik haberleşme istasyonlarına yer seçim belgesinin verilmesi ve ücretlerinin belirlenmesine ilişkin yönetmelik ekinde verilmiş olan 2018 yılı için geçerli olan yer seçim belgesi ücreti KDV hariç 2.400,00.-TL dir. 2019 yılı için YSB artış oranı %23,73 ve 2020 yılı YSB artış oranı %22,58 olduğu dikkate alındığında 2020 yılı YSB ücreti – 2.400,00 x 1, 2373 x 1, 2258 – 3.640,04-TL olduğu, bu değer yıllık olup aylık olarak 3.640,04/12 – 303,34.-TL olduğu, büyükşehir sınırlarında bu bedel yönetmeliğe göre 5 x 303,34.-TL – 1.516,68.-TL olduğu, büyükşehir haricinde ise 3 x 303,34-TL – 910,01-TL olduğu, bu değerler esas alınarak … Müdürlüklerindeki her bir istasyon için hesap yapılarak ek tabloda(tablo1,2,3,4,5,6,7 ve 8) verildiği, tüm bölgeler için özet tablonun ise bilirkişi raporu ile gösterildiği,
Tablo incelendiğinde görülebileceği gibi elektronik haberleşme istasyonlarına yer seçim belgesinin verilmesi ve ücretlerinin belirlenmesine ilişkin yönetmelik ekinde verilmiş olan 2018 yılı için geçerli olan yer seçim belgesi ücreti esas alınarak yapılan hesaplama neticesinde Kasım ayı için büyük şehirlerde 5, büyükşehir olmayan yerlerde 3 misli YSB ücretini geçen miktarın 304.707,33.TL (KDV dahil) olduğu hesaplandığı, davacının Kasım ayı için iade bedeli 146.604,91-TL dir. 2020 yılı Aralık ayı için tüm bölgelere ait istasyonların kira bedelleri sunulmamış olduğundan herhangi bir hesaplama yapılmadığı,
Davacı kurum ve davalı firma arasında düzenlenen protokollerde davacı kuruma ait tesislerde, davacı kurum tarafından GSM sistemleri için alt yapı tahsis edileceği ve protokol hükümlerince enerji sağlanacağı düzenlendiği, davacı firma bu protokollere dayanarak davalı firmanın Kasım 2020 ve Aralık 2020 dönemine ilişkin alacaklarını talep etmiş ve davalı firma bu faturalara davacı kurum ile akdettiği protokoller uyarınca muaccel olan bedelleri ödediğini, Kasım 2020 ve Aralık 2020 dönemlerine ilişkin faturaları düzenlerken davacı kurumun 7256 sayılı kanunun ve bu Kanunla 3194 sayılı İmar Kanununa eklenen Ek 9’uncu maddeyi göz ardı ettiği gerekçesi ile itiraz etmiş olsa da davalı firmanın faturalara itirazını dayandırdığı 7256 sayılı kanun ile 3194 sayılı İmar Kanununa eklenen “ “Elektronik haberleşme altyapılarında yapı ruhsatı alınması” başlıklı Ek 9’uncu maddenin 7. Fıkrasında; “Elektronik haberleşme istasyonları için kamu kurum veya kuruluşları tarafından yer kullandırılması halinde; sözleşme uyarınca tahsil edilecek yıllık yer kullanım bedeli, büyükşehir belediyelerinde Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının yer seçim belgesi için belirlediği ücretin beş katını, diğer yerlerde üç katını geçemez. Bu hükme aykırı yapılan sözleşmeler geçersizdir.” hükümleri gereği davacı kurumun kamu kurum ve kuruluşu olması hasebiyle bu kanun maddesine tabi olduğu ve düzenlenen fatura bedellerinin ilgili maddede düzenlenen sınırı aştığını ifade etmiş olsa da, İlgili maddede açıkça “kamu kurum ve kuruşları tarafından yer kullandırılması “şeklinde ifade edildiği görüldüğü, Tüm bu anlatılan sebepler doğrultusunda davalı tarafın ortada yer kullanımına ilişkin tipik bir kiracılık ilişkisinin bulunduğu ve bu itibarla da kira sözleşmesi hükümlerinin ve dolayısıyla 3194 sayılı İmar Kanunun Ek 9’uncu maddesinin 7.fıkrasının uygulanması gerektiğini, öne sürdüğü 3194 sayılı İmar Kanunu Ek madde 9/7 hükmü esasen somut olayla ilişkilendirilmesi gerektiğini iddia etse de tarafların imzaladığı protokollerde düzenlenen davacı tarafın yer temin etmesi ve enerji tahsisi yapılacağı açıkça görüldüğü,
Davacı kurumun fatura bedelleri taraflar arasında düzenlenen 28/07/2005 Tarihli Protokol 02/12/2010 Tarihli Protokol ve 11/10/2018 Tarihli Protokollerin Yer Tahsisine ilişkin olduğu ifade edilmiş olup protokollerin 3. Maddelerinde düzenlenen … Tarafından Yapılacak İşler başlıklı maddelerde de ; …, Protokol’un Madde 1’inde adı ve adresi verilen tesisine, GSM sistemleri için altyapı tahsis edecek ve protokol hükümlerince enerji sağlayacaktır.” ifadesinden de açıkça görüldüğü üzere davacı kurum tarafından taraflar arasında düzenlenen protokollere istinaden düzenlenmiş olan faturalara konu edilen tutarların verilen hizmetlere karşılık olduğunu belirten raporun sunulduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizin 15/03/2022 tarihli duruşmasında davacı vekili, “Davalı şirket dava konusu bedeli muhasebemize ödemiştir, bize bu konuda müvekkilim kurum tarafından dün bilgi verildi, dava açıldıktan sonra davalı taraf dava konusu bedeli ödediği nedenle dava konusuz kalmıştır, buna ilişkin mahkemenizce karar verilmesini talep ederiz, ayrıca davalı taraf, davanın açılmasına sebebiyet verdiği nedenle müvekkilim kurumun vekalet ücreti talebi olup, yargılama giderinin de davalı taraf üzerinden bırakılmasını talep ediyoruz” şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizin 22/03/2022 tarihli duruşmasında davalı vekili “Daha önce sunmuş olduğumuz yazılı beyanlarımızı tekrar ediyoruz, cevap dilekçemizi ve delillerimizi kısmen ıslah ettiğimize ilişkin 21/03/2022 tarihli dilekçemizi tekrar ediyoruz, bu kapsamda işlem yapılmasını talep ediyoruz, ayrıca dilekçemizde arzettiğimiz Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/281 esas sayılı davada aynı davacı tarafından aynı işbu dava ile aynı konuda açılan alacak davasında verilen görevsizlik kararı nazara alınarak görevsizlik kararı verilmesini talep ediyoruz, ihtirazi kayıt ile ödeme yapılmıştır, mahkeme kararına göre işlem yapılacaktır, dava konusuz kalmamıştır, ıslah dilekçemiz ve bilirkişi raporuna itirazlarımız yönünden görevsizlik kararı verilmeyecekse esas yönünden yeni bir heyete tevdii ile içerisinde GSM uzmanı olan bilirkişi ile birlikte mahallinde keşif yapılmak suretiyle rapor alınmasını talep ediyoruz” şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmıştır.
Dava devam ederken, dava konusu alacak davacı tarafa ödenirse, dava konusuz kalır. Davada asıl talebin konusuz kaldığını tespit eden mahkeme bunun üzerine, dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine, yer olmadığına karar verir. Davanın konusuz kalması halinde mahkemenin yargılamaya devam ederek, dava açıldığı zaman hangi tarafın haksız olduğunu tespit ederek, o tarafı vekalet ücreti ve yargılama giderlerine mahkum etmesi gerekir. Bu davada da dava konusu ortadan kalkmış ve davacı vekilinin, 15/03/2022 tarihli duruşmadaki beyanına göre, davalı şirketin dava konusu bedeli ödediğini, dava açıldıktan sonra ödendiği nedenle davanın konusuz kaldığını, davalı tarafın dava açılmasına sebebiyet verdiği nedenle yargılama giderlerinin davalı taraf üzerinde bırakılmasını ve vekalet ücreti taleplerinin olduğunu ve ayrıca 22/03/2022 tarihli duruşmada dava konusu faturaların ve faizlerin ödemelerini dava açıldıktan sonra aldıklarını ifade ettiği, aynı duruşmada davalı vekilinin de ihtirazi kayıt ile ödeme yaptıklarını belirttiği anlaşılmış,
Yukarıda ayrıntılı olarak anlatılan bilirkişi kurulu raporu incelendiğinde; davacı kurumun fatura bedelleri taraflar arasında düzenlenen 28/07/2005 Tarihli Protokol 02/12/2010 Tarihli Protokol ve 11/10/2018 Tarihli Protokollerin Yer Tahsisine ilişkin olduğu ifade edilmiş olup protokollerin 3. Maddelerinde düzenlenen … Tarafından Yapılacak İşler başlıklı maddelerde de ; …, Protokol’un Madde 1’inde adı ve adresi verilen tesisine, GSM sistemleri için altyapı tahsis edecek ve protokol hükümlerince enerji sağlayacaktır.” ifadesinden de açıkça görüldüğü üzere davacı kurum tarafından taraflar arasında düzenlenen protokollere istinaden düzenlenmiş olan faturalara konu edilen tutarların verilen hizmetlere karşılık olduğunu belirten raporun sunulduğu anlaşılmış, tüm dosya kapsamı ve bilirkişi kurulu raporu değerlendirildiğinde davacı tarafın bu davayı açmakta haklı olduğu ve davalı tarafın bu davanın açılmasına sebebiyet verdiği ve haksız durumda olduğu anlaşılmakla, vekalet ücretinden ve yargılama giderlerinden sorumlu tutulması gerektiği değerlendirilerek dava konusuz kaldığı nedenle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına…” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran-davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: görevsizlik itirazlarının reddinin doğru olmadığını, mahkemenin yetkisiz olduğunu, dava konusu uyuşmazlıkların özünü farklı illerdeki kira alacağı teşkil ettiğinden bu uyuşmazlıkların her birinde ayrı ayrı bu illerdeki mahkemelerin yetkili olduğunu, ihtirazi kayıtla ödeme yapıldığını, davanın konusuz kalmadığını, uyuşmazlığın devam ettiğini, davalı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin yanlış olduğunu, ıslah dilekçesinin nazara alınmadan karar verildiğini, keşif taleplerinin yerine getirilmediğini, bilirkişi raporunun eksik incelemeyle yapıldığını, raporun taraflar arasındaki protokol ve yazışmalar nazara alınmadan tesis edildiğini, davacı kurumun müvekkili şirketten herhangi bir alacağının bulunmadığını, dava konusu alacakların kira ilişkisine dayalı olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Davacı vekili, … Genel Müdürlüğü tesislerinde GMS sistemleri için alt yapı tahsis edilmesi ve enerji sağlanması konulu protokol kapsamında, enerji tahsis bedeli, işletme bakım ücreti ve enerji katkı payına ilişkin Kasım 2020 ve Aralık 2020 tarihli faturaların iade edildiğinden bahisle alacak isteminde bulunmuştur.
22.03.2022 tarihli celsede davacı vekili, “… Dava konusu faturaların ve faizlerin ödemesini aldık, davalı taraf dava açıldıktan sonra ödeme yapmıştır…..” şeklinde davalı vekili ise “……ihtirazi kayıt ile ödeme yapılmıştır, mahkeme kararına göre işlem yapılacaktır, dava konusuz kalmamıştır….” şeklinde beyanda bulunmuştur. İlk Derece Mahkemesince aynı tarihli celsede davanın konusuz kaldığından bahisle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Dosyanın tetkikinde;
Davalı vekili tarafından dosyaya 21.03.2022 tarihli dilekçe ekinde üç adet ödeme dekontu sunulduğu, incelendiğinde 22.03.2019 tarihli 1.263.411,77TL bedelli, 25.02.2020 tarih, 626.03248 TL bedelli ve 25.02.2021 tarih 725.447,48 TL bedelli ödemeleri ilişkin olduğu, oysa ki dava tarihinin 07.05.2021 olması ve davacı vekilinin davadan sonra dava konusu faturaların ve faizlerin ödemesini aldık demesi ve davalı tarafında ödemelerin ihtirazi kayıtla yapıldığı savunması karşısında dosyada yer alan ve davalı tarafından ibraz edilen ödeme belgelerinin dava konu faturalara ilişkin ödemeler olup olmadığı konusu aydınlatılmamıştır. Tereddüte yer verilmeyecek şekilde dava konusu ödeme belgelerinin dosyaya celbi sağlanarak, davalının ödemenin ihtirazi kayıtla yapıldığı savunması üzerinde de durularak sonucuna göre bir karar vermek gerekmektedir. Eksik inceleme ile hüküm kurulmuştur.
Buna göre Dairemizce, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüyle, HMK’nın 353/(1)-a.6 uyarınca esası incelemeden İlk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile:
HMK m. 353/1,a.6. gereğince, Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/293E., 2022/176K. sayılı dava dosyasında verdiği 22.03.2022 tarihli kararın, ESASI İNCELENMEDEN KALDIRILMASINA ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE.
2-Peşin alınan istinaf karar harcının iadesine.
3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından hükümle birlikte değerlendirilmesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
28.09.2022 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 353/1,a ve 362/1,g gereğince KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 29.09.2022

Başkan Üye Üye Katip