Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2022/1082 E. 2022/1038 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 23. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1082 – 2022/1038
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

ESAS NO : 2022/1082
KARAR NO : 2022/1038

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/04/2022
ESAS-KARAR NUMARASI : 2022/233 E.-2022/284 K.
DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVALI :

Davacılar vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacılar vekili; … Bankası A.Ş. Polatlı Şube Müdürlüğü’nden … Kooperatifi aracılığı ve kefaletiyle iki ayrı kredi kullanan davacılar murisi …’nin 15.02.2021 tarihinde vefat ettiğini, davalı tarafından 27.08.2020 ve 10.02.2020 tarihli hayat sigortası poliçeleri düzenlendiğini, murisin vefatı üzerine davacılarca davalıya başvurulduğunu, davalı tarafça muris tarafından beyan yükümlülüğünün ihlâl edildiği belirtilerek tazminat taleplerinin reddedildiğini, sigorta sözleşmelerinin akdedildiği an itibariyle murisin kasten sakladığı önemli bir rahatsızlığı olmadığını, vefatı ile önceki sağlık sorunları arasında illiyet bağı da olmadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 10.02.2020 tarihli hayat sigortası için 100.000,00 TL, 27.08.2020 tarihli hayat sigortası için 12.000,00 TL olmak üzere toplam 112.000,00 TL’nin 05.04.2021 temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya tebligat yapılmamıştır.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesince; “28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3/1-(k) maddesinde, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiler “tüketici”; 3/1-(l) maddesinde ise, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemler “tüketici işlemi” olarak kabul edilmiş ve Tüketici Kanunu’nun kapsamı esaslı şekilde genişletilmiştir.
Aynı Kanun’un 73/1. maddesinde “tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda” tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilirken; 83/2. maddesinde de “taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez” hükmüne yer verilmiştir.
Davanın dayanağı hayat sigortası sözleşmesi olup davacılar, davalı sigorta şirketi ile hayat sigorta sözleşmesi imzalayan murisin mirasçılarıdır. Hayat sigortası sözleşmelerinin niteliği gereği .sigortalı tarafın mesleği ne olursa olsun ( tacir, esnaf, işçi, memur vs ) gerçek kişi ve tüketici olması dışında bir seçenek bulunmamaktadır.
Somut olayda uyuşmazlık sigorta sözleşmesi muris … tarafından … Bankası Polatlı şubesinden … Kooperatifi aracılığı ve kefaleti ile kullandığı krediler için davalı tarafından düzenlenen hayat sigortası sözleşmelerinden kaynaklanmaktadır. Hayat sigorta sözleşmeleri neye istinaden yapılmış olursa olsun bir tarafı tüketici olduğundan ve dava 6502 sayılı yasanın yürürlük tarihi olan 07.02.2017 tarihinden sonra açıldığından davaya bakmakla görevli mahkeme Tüketici Mahkemeleridir. HMK 114/1-c ve 115/2. maddeleri gereğince görev dava şartlarından olup yargılamanın her aşamasında dikkate alınacağından…” gerekçesiyle, mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince usulden reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; … kooperatiflerinden kooperatifin aracılığı ve kefaleti ile … Bankası’ndan kullanılan kredilerin kullanıcılarının, esnaf ve sanatkar olarak mesleki faaliyetini yürüten ve aynı zamanda kooperatif ortağı olan kişiler olduklarını, murisin “As Demir Doğrama” işyeri unvanı ile mesleki- esnaf faaliyeti sürdürdüğünü, murisin kullanmış olduğu kredilerin kredi sözleşmesi kapsamında esnaf sıfatıyla, mesleki faaliyetleri sebebiyle kullanıldığını, 6502 sayılı Kanun’un 3/1-(k) maddesindeki tüketici tanımında, bir işlemin tüketici işlemi olabilmesi için gerçek ya da tüzel kişinin o işlemi yaparken amacının ticari ve mesleki olmaması gerektiğinin belirtildiğini, İlk Derece Mahkemesi tarafından tesis edilen kararda 6502 sayılı kanunun ilgili maddesine aykırı şekilde muris …’nin tüketici olarak kabul edildiğini, murisin kullanmış olduğu kredinin kişisel ihtiyaçları için değil, esnaflık mesleğinin icrasında kullanılmak üzere alınan özel bir kredi türü olduğunu, bu davanın 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesi gereğince mutlak ticari dava olduğunu, muris tarafından mesleki amaçla kullanılan krediye bağlı olarak davalı sigorta şirketi tarafından hayat sigortası yapıldığını belirterek, İlk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, murisleri ile davalı sigorta şirketi arasındaki hayat sigorta poliçelerine dayalı olarak teminat bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine aykırılığın da tespit edilmemesine ve özellikle davacılar vekilinin açıklamalarının kredi veren banka yönünden doğru olmasına ancak uyuşmazlığın davalı sigorta şirketince düzenlenen hayat sigortası poliçesinden kaynaklanmasına ve istinaf dilekçesindeki Hukuk Genel Kurulu kararının kredi veren banka ile kredi kullananlar arasındaki uyuşmazlıkla ilgili olmasına göre, İlk derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, HMK.’nın 353/(1)-b.1 ve 359/(3) maddeleri uyarınca davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK.’nın 353/(1)-b.1 ve 359/(3) maddeleri uyarınca davacılar vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
15.06.2022 tarihinde, HMK’nın 362/(1)-c. maddesi uyarınca, KESİN olmak üzere, oybirliği ile karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 16/06/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip