Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2022/1062 E. 2022/977 K. 08.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 23. HUKUK DAİRESİ …
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

….
İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/10/2021
ESAS-KARAR NUMARASI : …

Alacaklılar … A.Ş. ve … vekilleri tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İSTEMİN ÖZETİ :
Konkordato isteyen vekili 27.01.2020 tarihli dilekçesinde; müvekkili şirketin ekonomik durumdaki gelişmeler nedeniyle zorluklar yaşadığını, ticari faaliyetini devam ettirmesi durumunda kısa süreli likidite probleminin aşılacağını, şirketin varlığının korunmasının sağlanacağını ve bu suretle tüm alacaklıların alacaklarına kavuşmasının mümkün olacağını, konkordato mühlet taleplerinin kabulü halinde kısa ve uzun vadeli borçlarını %30 tenzilatla, ortalama 15 ay sürecek mühlet sonunda ödeyebileceğini ileri sürerek, öncelikle İİK’nın 286 ve devamı maddeleri gereğince geçici ve kesin mühlet verilmesini, bilahare konkordatonun tasdikini istemiş;
07.10.2020 tarihli dilekçesiyle, konkordato isteminden feragat ettiklerini, müvekkili şirketin borca batık olduğunu belirterek, feragat beyanlarının İİK 292. maddesi gereğince yerine getirilmesini istemiştir.

YARGILAMANIN SEYRİ VE SONUCU:
İlk derece Mahkemesinin 28.01.2020 tarih ve 2020/57 E., 2020/56 K. sayılı kararıyla; Mahkemenin 24.01.2020 tarih, 2018/780 E. 2020/45 K. sayılı kararı ile ….Ltd. Şti.’nin açmış olduğu konkordato istemli davada, İİK. 292/1-b maddesi uyarınca kesin mühlet kararının kaldırılarak, konkordato talebinin reddine karar verildiği, davanın halen derdest olduğu gerekçesiyle, HMK. 114/1-I ve 115. maddeleri gereğince davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Konkordato isteyen vekilince istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemizin 03.06.2020 tarih ve 2020/722 E., 2020/662 K. sayılı kararıyla, konkordatonun tasdiki prosedürünün bir “dava” olmayıp, HMK’nın 382/(2)-f.6 ve 7. fıkraları uyarınca çekişmesiz yargı işi olduğu, HMK’nın 114. maddesinin anılan fıkrasının uygulanması olanağı bulunmadığı, aynı 388/(1). maddesi uyarınca çekişmesiz yargı kararlarının kesinleşmiş olması halinde dahi kesin hüküm teşkil etmediği, talep ile ilgili olarak HMK’nın 286 ve devamı maddeleri kapsamında delillerin değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği belirtilerek konkordato talep eden vekilinin istinaf başvurusunun kabulüyle, HMK’nın 353/(1)/a.6. maddesi uyarınca, esası incelemeden İlk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiş,
İlk derece Mahkemesinin 15.10.2020 tarih ve 2020/261 E., 2020/596 K. sayılı kararıyla; 01.10.2020 tarihli ara kararı ile konkordato talep eden şirkete 1 yıllık kesin süre verildiği, konkordato talep eden şirket vekilinin ibraz etmiş olduğu 07.10.2020 havale tarihli dilekçesi ile konkordato talebinden feragat ettiğini beyan ettiği, konkordato komiserler kurulunun 12.10.2020 havale tarihli raporundan anlaşılacağı üzere, şirketin rayiç değer bilançosuna göre mevcut mal varlığı toplamının 17.919.384,41- TL, borç toplamın ise 34.852.550,32-TL olup, şirketin değer özvarlığının (-) 16.933.165,91-TL olduğu, bu suretle varlıklarının borçlarını karşılama oranın 0,5141 olup şirketin borca batık olduğu, vekilin vekaletnamesinde özel yetki bulunduğu gerekçesiyle, İİK. 292/1-d maddesi gereğince konkordato talep eden şirketin kesin mühlet kararının kaldırılarak konkordato talebinin feragat nedeniyle reddine ve iflasına, tedbir kararlarının kaldırılmasına, konkordato komiserler kurulunun görevine son verilmesine karar verilmiştir.
Alacaklı …….vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemizin 05.07.2021 tarih ve 2021/993 E., 2021/1080 K. sayılı kararıyla; İlk derece Mahkemesince, konkordato isteyen vekilince sunulan 07.10.2020 tarihli dilekçeyle talepten feragat edildiğinin beyan edilmesi üzerine, İİK’nın 292/son maddesi uyarınca borçlunun duruşmaya davet edilmesi gerekirken vekilinin duruşmaya çağrılması ve konkordato isteyen şirketin borca batıklık durumu ile ilgili komiserler kurulundan rapor alınmasıyla yetinilerek karar verilmesinin doğru olmadığı, öte yandan, konkordato isteyen vekilince istem dilekçesine eklenen …… tarafından İİK’nın 286/e maddesi uyarınca düzenlenen makul güvence raporunun 57. sayfasından sonra konkordato isteyen şirketin 31.12.2019 tarihi itibariyle rayiç (borca batıklık) bilançosunun değerlendirildiği ve konkordato isteyen şirketin aktif (varlıklar) toplamının 38.025.057,68 TL., pasif (kaynaklar) toplamının ise 35.025.057,68 TL. olduğu, aktifin pasifi karşılama oranını %107,7 olduğunun belirlendiği, İlk derece Mahkemesince alınan 12.10.2021 tarihli raporda ise, istemci şirketin rayiç değer bilançosuna göre 30.09.2020 tarihi itibariyle aktif (varlıklar) toplamının 17.919.384,41 TL., pasif (kaynaklar) toplamının 34.852.550,32 TL. olduğu, buna göre istemci şirketin borca batık olduğu, varlıkların borçları karşılama oranının %51,41 olduğunun belirlendiği, İlk derece Mahkemesince şirketin rayiç değerlere göre borca batıklık durumu ile ilgili yaklaşık 9 ay arayla düzenlenen iki rapor arasındaki çelişki giderilmeden hüküm kurulmasının doğru olmadığı belirtilerek, alacaklı ……… vekilinin istinaf başvurusunun kabulüyle, HMK’nın 353/(1)-a.6. maddesi uyarınca, İlk derece Mahkemesi kararının esası incelenmeden kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
İlk derece Mahkemesince; “Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi’nin anılı ilamı doğrultusunda konkordato talep eden şirket yetkili temsilcisi … İİK 292/son maddesi uyarınca mahkememizin 28/10/2021 tarihli celsesine meşruhatlı daveti ile celp edilip dinlenildiği, yine raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi sureti ile alınan bilirkişi heyet raporundan konkordato talep eden şirketin varlık toplamının 14.786.930,36-TL., borç toplamının ise 34.852.550,32-TL olup bu suretle şirketin reel öz varlığının -20.065.619,96-TL olduğu, varlıklarının borçlarını karşılama oranı %42 olmakla, şirketin borca batık olduğu saptanmakla; vekaletnamesinde özel yetki bulunan vekilin feragat beyanına istinaden İİK. 292/1-d maddesi gereğince borca batık olan konkordato talep eden şirketin kesin mühlet kararının kaldırılarak konkordato talebinin feragat nedeniyle reddine ve iflasına karar vermek gerekmiştir.” denilerek, istemci şirketin kesin mühlet kararı kaldırılarak konkordato talebinin feragat nedeniyle reddine ve iflasına karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Alacaklı … A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde; konkordato talep eden borçlu tarafından daha önce yapılan başvuru üzerine Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/780 E. sayılı dosyasında 26.10.2018 tarihli ara kararıyla geçici mühlet ve 26.03.2019 tarihli ara kararı ile de kesin mühlet verildiğini, 23.01.2020 tarihinde ise konkordato talebinin reddine karar verildiğini, konkordato talep eden şirket tarafından istinaf yoluna başvurulduğunu, daha sonra istinaf kanun yolu başvurusundan feragat edildiğini, daha sonra temyiz yoluna başvurulduğunu, sonrasında temyiz kanun yolundan da feragat edildiğini, bu süreçler içerisinde konkordato talep eden borçlu tarafından kötüniyetli olarak, süreci uzatmak ve alacaklıların alacaklarına kavuşmasını geciktirme amacıyla tekrar konkordato talebiyle başvuru yapıldığını ve işbu dosya çerçevesinde 06.07.2020 tarihi itibariyle geçici mühlet ve 01.10.2020 tarihinde kesin mühlet verildiğini, 07.10.2020 tarihinde konkordato talep eden borçlu tarafından verilen feragat dilekçesi üzerine Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/261 E. – 2020/596 sayılı kararı ile borçlu başvuranın iflasına karar verildiğini, bu kararın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi’nin 2021/993 E. – 2021/1080 sayılı kararı ile usulden bozularak geri çevrildiğini, Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/512 E. – 2021/643 sayılı kararı ile konkordato talep eden borçlunun 28.10.2021 tarihi itibariyle İİK m. 292/1-d uyarınca borçlu şirketin iflasına karar verildiğini, konkordato talep eden borçlunun bilançosu ve mali değerlerinin iflas kararı vermeye temel teşkil edecek nitelikte olmadığını, bu konuda alınan bilirkişi raporunun denetime elverişsiz olduğunu, bununla birlikte diğer iflas şartlarının da gerçekleşmediğini, şirketin iflası halinde alacaklıların alacaklarına tam olarak ulaşamayacaklarını belirterek, İlk derece Mahkemesinin iflas kararının kaldırılmasına ve konkordato talebinin feragat nedeniyle reddine karar verilmesini istemiştir.
Alacaklı …….vekili istinaf dilekçesinde; davacının işbu davadaki kötüniyetli ve çelişkili yaklaşımı ile davasının haksız olduğunun ortada olduğunu, Mahkemece, İİK m. 292/1-d uyarınca iflasa karar verilmiş olup konkordato talep eden borçlunun bilançosu ve mali değerlerinin iflas kararı vermeye temel teşkil edecek nitelikte olmadığını, bu konuda alınan bilirkişi raporunun denetime elverişsiz olduğunu, bununla birlikte diğer iflas şartlarının da gerçekleşmediğini, şirketin iflası halinde alacaklıların alacaklarına tam olarak ulaşamayacaklarını, müvekkilinin konkordato talep eden şirketten olan çeke dayalı alacağının ödenmediğini, alacak kalemleri arasında yer almayan müvekkilinin kambiyo senedi alacağı bakımından mağduriyetinin bulunduğunu, mağduriyetin iflas kararı ile arttığını belirterek, İlk derece Mahkemesinin iflas kararının kaldırılmasına ve konkordato talebinin feragat nedeniyle reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
İstem, konkordatonun tasdikine ilişkindir.
Hemen belirtmek gerekir ki, iflas Türk hukukunda İcra ve İflas Kanunu ile düzenlenmiş özel nitelikli bir statüdür. İflas tasfiyesi de anılan Yasa’nın gösterdiği kurallara göre yapılır. Bu tasfiye biçimi Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen tasfiyeden farklı hüküm ve sonuçlara sahiptir. İflas etmiş gerçek ya da tüzel kişilere “müflis” denir. Birçok yasal düzenlemede “müflis” için getirilen çeşitli kısıtlamalar bulunmaktadır. Somut olayda istemci şirket hakkında verilen iflas kararı Dairemizin 05.07.2021 tarih ve 2021/993 E., 2021/1080 K. sayılı kararıyla kaldırılmış olduğundan (şirket hakkında iflas kararı mevcut olsa dahi), İlk derece Mahkemesi karar başlığında istemci şirket yönünden yazılan “İflas nedeniyle tasfiye halinde” ibaresi yasaya uygun olmamış, başlık da bu çerçevede düzeltilmiştir (HMK m. 304/1).
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine aykırılığın da tespit edilmemesine göre, İlk derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, HMK.’nın 353/(1)-b.1 ve 359/(3) maddeleri uyarınca, alacaklılar … …. vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-HMK’nın 353/(1)-b.1 ve 359/(3) maddeleri uyarınca, alacaklılar … …. vekillerinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf yoluna başvuran alacaklılar tarafından yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden alınarak iadesine,
4-İstinaf yoluna başvuran alacaklılarca istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
5-Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
08.06.2022 tarihinde, İİK’nın 308/a maddesi uyarınca, kararın tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içinde Yargıtay nezdinde temyizi kabil olmak üzere, oybirliği ile karar verildi.

GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 08/06/2022

….