Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2022/1042 E. 2022/1105 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F D İ L E K Ç E S İ N İ N R E D D İ)
ESAS NO : 2022/1042
KARAR NO : 2022/1105
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/03/2022
ESAS-KARAR NUMARASI : 2018/792 E.-2022/236 K.
DAVACI
VEKİLİ
DAVALI
VEKİLLERİ :

Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili; davalı alacaklı tarafından Ankara 4. İcra Müdürlüğünün 2016/23600 E. sayılı dosyası borçluları … Enerji Ltd. Şti. ve … Motor Elk. Mak. Müh. San. ve Tic. Ltd. Şti. için müvekkiline haciz ihbarnameleri gönderildiğini, itiraz edilmediği gerekçesiyle müvekkilinin dosyaya borçlu olarak eklendiğini, müvekkilinin bu hususu 01.11.2018 tarihinde adresinde haciz işlemi yapıldığında öğrendiğini, müvekkilinin borçlu …Ltd. Şti.’ne borcu olmadığını ileri sürerek, müvekkilinin borçlu … Ltd. Şti.’ne borçlu olmadığının tespitine, davalının %40 kötüniyet tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; borçlu temsilcilerinin icra takibinde davacı şirketten alacaklı olduklarına dair beyanda bulunduklarını, davacının takip borçlularından … Ltd. Şti. ile ilgili haciz ihbarnamelerine itirazı olmadığını, davacının 89/1 ve 89/2 haciz ihbarnamelerinin kendisine tebliğ edilmediği iddiasının gerçekle bağdaşmadığını savunarak, davanın reddine ve lehlerine tazminata hükmedilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesince; haciz ihbarnamelerinin iptali talebi ile açılan davanın kısmen kabulü ile 89/1 ve 89/2 haciz ihbarnameleri yönünden usulsüz tebliğ şikayetinin süre aşımından reddine, 89/3 haciz ihbarnamesi yönünden usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile öğrenme tarihinin 01.11.2018 tarihi olarak düzeltilmesine karar verildiği ve kararın kesinleştiği, davacının ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi amacıyla alınan bilirkişi raporu ile haciz ihbarnamelerinin tebliğ tarihi itibari ile davacının takip borçlusu … Elektrik Makina Müh.San.Tic. Ltd. Şti.ilgili herhangi bir işlem kaydına rastlanmadığı gibi takip borçlusu şirketin davacı şirketten herhangi bir alacak kaleminin de bulunmadığının tespit edildiği, İİK 89/3 maddesi ile özel olarak düzenlenen menfi tespit davası kapsamında davanın kabulü halinde ayrıca bir tazminat öngörülmediği, haciz ihbarnamelerine süresinde itiraz etmeyen davacının dava açılmasına sebebiyet verdiği gerekçesiyle, davanın kabulüne, davacının Ankara 4. İcra Müdürlüğü’nün 2016/23600 E. sayılı dosyası üzerinden yürütülen icra takibinde takip borçlusu …Elk. Mak. Müh. San. ve Tic. Ltd. Şti’ne borçlu olmadığının tespitine, tarafların tazminat istemlerinin reddine, harç ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekilince lehlerine vekalet ücretine ve yargılama giderlerine hükmedilmesi gerektiği belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuş; 27.06.2022 tarihli dilekçeyle de istinaftan feragat ettikleri açıklanmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
1-Dava, İİK’nın 89/3. maddesine dayalı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nın “İstinaf yoluna başvurulabilen kararlar” başlıklı 341. maddesinin (2) fıkrası, “Miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. (Ek cümle: 24/11/2016-6763/41 md.) Ancak manevi tazminat davalarında verilen kararlara karşı, miktar veya değere bakılmaksızın istinaf yoluna başvurulabilir.” hükmünü içermekte iken,
15.04.2022 tarih ve 31810 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 24.02.2022 tarih ve 2021/34 E., 2022/21 K. sayılı kararıyla, bu fıkranın birinci cümlesi “kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkin davalar yönünden” Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
T.C. Anayasasının “8. Anayasa Mahkemesinin kararları” başlıklı 153. maddesi;
“Anayasa Mahkemesinin kararları kesindir. İptal kararları gerekçesi yazılmadan açıklanamaz.
Anayasa Mahkemesi bir kanun veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin tamamını veya bir hükmünü iptal ederken, kanun koyucu gibi hareketle, yeni bir uygulamaya yol açacak biçimde hüküm tesis edemez.
Kanun, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi veya Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü ya da bunların hükümleri, iptal kararlarının Resmî Gazetede yayımlandığı tarihte yürürlükten kalkar.
Gereken hallerde Anayasa Mahkemesi iptal hükmünün yürürlüğe gireceği tarihi ayrıca kararlaştırabilir. Bu tarih, kararın Resmî Gazetede yayımlandığı günden başlayarak bir yılı geçemez.
İptal kararının yürürlüğe girişinin ertelendiği durumlarda, Türkiye Büyük Millet Meclisi, iptal kararının ortaya çıkardığı hukuki boşluğu dolduracak kanun teklifini öncelikle görüşüp karara bağlar.
İptal kararları geriye yürümez.
Anayasa Mahkemesi kararları Resmî Gazetede hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzelkişileri bağlar.” hükmünü içermektedir.
Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanunun 66. maddesinde de aynı doğrultuda düzenlemeler yapılmıştır.
Karar tarihi olan 24.03.2022 tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK’nın 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 41. maddesi ile değişik 341/(1) maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 6763 sayılı Kanunun 44. maddesiyle HMK’na eklenen Ek-Madde 1’de öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında karar tarihi itibariyle 8.000,00 TL.’dir.
Alacak davalarında istinaf (kesinlik) sınırı belirlenirken, yalnız alacağın aslı (asıl talep) nazara alınır: faiz, icra tazminatı (İİK m. 67, m. 69., m. 72) ve (ihtarname, delil tespiti ve yargılama giderleri gibi) giderler hesaba katılmaz. (Prof. Dr. Baki Kuru, İstinaf Sistemine Göre Yazılmış Medenî Usul Hukuku, Ağustos 2016) Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 09.10.2018 tarih ve 451 E., 17783 K., Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin 01.10.2018 tarih ve 12965 E., 20570 K., Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 07.11.2013 tarih ve 10767 E., 18588 K. sayılı ilamları da bu yöndedir.

Temyiz sistemi yönünden de mevcut bulunan, istinaf yoluna başvurulabilmesinin belirli bir miktarla sınırlandırılmasının benzeri hükmün (HUMK m.427) Anayasaya aykırılığı gerekçesiyle açılan davada Anayasa Mahkemesi; 20.01.1986 tarih ve 23/2 sayılı kararında, “…bu sınırın davaların hızlandırılması ve Yargıtay’ın iş yükünün bir ölçüde azaltılmasının amaçlandığı, bu sınırlamanın kamu yararına yönelik olduğu ve hak arama hürriyetinin de kamu yararı dikkate alınarak sınırlanabileceği…” gerekçesiyle, anılan hükmün Anayasaya aykırı olmadığına karar vermiştir.
İlk derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş olup, davacının istinafı lehlerine vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmesi gerektiğine yöneliktir. Davacının asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü bulunmamakla istinafa konu 24.03.2022 tarihli karar davacı yönünden kesin niteliktedir. Anayasa Mahkemesinin iptal kararı kesinleşmiş hukuki durumların sonucunu ortadan kaldırmayacağı gibi, bu hususların yeniden ele alınıp incelenmesine de olanak sağlamaz.
Kesin olan kararlara yönelik istinaf istemleri yönünden HMK’nın 346/(1) maddesi uyarınca mahkemece bir karar verilebileceği gibi, aynı Kanun’un 352. maddesi maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi’nce de karar verilebileceğinden, HMK’nın 346/(1) ve 352/(1)-b. maddeleri uyarınca, davacı vekilinin istinaf dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2-İlk derece Mahkemesi kararı davacı yönünden kesin nitelikte olduğundan, davacı vekilinin istinaftan feragat dilekçesi ile ilgili karar verilmesine gerek görülmemiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, yapılan ön inceleme sonucunda, mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle, HMK’nın 346/(1) ve 352/(1)-b. maddeleri uyarınca davacı vekilinin İSTİNAF DİLEKÇESİNİN REDDİNE,
2-Yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaftan feragat dilekçesi ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yatırılan istinaf karar harcının istek halinde, gider avansından harcanmayan kısmın gideri içerisinden alınarak iadesine,
4-Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
28.06.2022 tarihinde, davacı yönünden, asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü HMK’nın 362/(1)-a. maddesi uyarınca Ek madde 1 uyarınca yeniden değerleme oranına göre belirlenen 107.090,00 TL. kesinlik sınırının altında kaldığından, davalı yönünden ise istinaf yoluna başvurulmaması nedeniyle KESİN olmak üzere oybirliği ile karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 30/06/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip