Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2022/1024 E. 2022/1705 K. 08.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1024 – 2022/1705
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N R E D D İ)
ESAS NO : 2022/1024
KARAR NO : 2022/1705

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 14/12/2021
ESAS-KARAR NUMARASI : 2021/395E., 2021/488K.
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

Davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin duruşmalı yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili; dava dışı … tarafından işçilik alacaklarına ilişkin dava açıldığını ve yargılama sonucunda davacı ile davalı şirketin müşterek ve müteselsilen sorumlu olduğuna hükmedildiğini, kararın kesinleşiğini, alacağın tahsili için başlatılan takip kapsamında borcun davacı tarafından ödendiğini, taraflar arasındaki sözleşme gereğince taahhüt edilen işin yürütülmesine işçilik alacakları, vergiler, sigorta primleri, işçinin diğer sosyal haklarının davalı tarafça karşılanacağının kararlaştırıldığını ileri sürerek, 13.340,00-TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı yan cevap dilekçesi sunmamış olup; davalı vekili duruşmada alınan beyanında davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesi’nce “… taraflar arasındaki sözleşme ve teknik şartnamelerde istihdam edilen dava dışı işçinin kıdem tazminatı ve kanun tüzük, yönetmelik ve tebliğlerle belirlenmiş tüm yükümlülüklerin yüklenici tarafından yerine getirileceği hüküm altına alınmıştır. Tarafların sözleşme serbestisi kapsamında davalıların çalıştırdığı işçinin mevzuattan dolayı tüm yükümlülüklerin davalı şirket tarafından ödeneceği kararlaştırıldığından davac… asıl işveren olarak ödediği kıdem tazminatından alt işveren davalının sorumlu olduğu anlaşılmıştır.
Alınan raporlarda ve dosyadaki taraf evraklarında dava dışı işçinin kıdem tazminatı hak ederek ayrıldığı son işverenin davalı şirket olduğu ve bu davalı şirketin ödenen kıdem tazminatının tamamından ve diğer işçilik alacaklarının tamamından sorumlu olduğu …” gerekçesiyle davanın kabulü ile 13.340,00 TL nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: rücu istenilen dönemlerde kıdem tazminatına ilişkin müvekkille ilgisi olmayan dava dışı işyerlerinin bulunduğunu, davacı tarafından söz konusu dönemler için dava dışı şirketlere başvurması gerektiğini, uyuşmazlığın esası hakkında ciddi bir inceleme yapılmadığını, dört adet Hizmet Alımları Tip Sözleşmesi bulunduğunu, 2007 ve 2008 tarihli sözleşmelerin 7. maddesinde işçilerin sosyal hakları olarak ihbar ve izin ücretleri sayılmasına rağmen, kıdem tazminatının müvekkili şirket sorumluluğunda olduğuna ilişkin hiç bir hüküm olmadığı yönünün atlandığını, sözleşmelerin davacı firma tarafından tek yanlı olarak düzenlenen sözleşmeler olduğunu, davacının hazırladığı sözleşme uyarınca 2007 ve 2008 dönemi için ( ki 12.01.2007-31.12.2008 dönemini kapsayan bir dönem ) müvekkili şirketin kıdem tazminatı ile herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, öncesi için ise zaten davacının başka ihale alan firmalarla anlaşmış olup, sorumluluğunun olmasının mümkün olmadığını, işçi tarafından açılan davalarla ilgili taraflar arasında herhangi bir hüküm bulunmamasına rağmen ilam vekalet ücreti, yargılama giderleri , icra vekalet ücreti ve masrafların müvekkilinin sorumlu olmadığı dönemler dışında …’nin sanki bir sorumluluğu yokmuş gibi kabul kararı verilebilmesinin mümkün olmadığını, davanın reddi gerekmesine rağmen kabulünde usul ve yasaya uygunluğun bulunmadığını beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, dava dışı işçiye ödenen tazminatın taraflar arasındaki hizmet sözleşmeleri kapsamında rücuen tahsili istemine ilişkindir.
HMK m 358; ” (1) Duruşmalı olarak incelenen işlerde taraflara çıkartılan davetiyelerde, duruşmada hazır bulunmadıkları takdirde tahkikatın yokluklarında yapılarak karar verileceği hususu ile başvuran tarafa çıkartılacak davetiyede, ayrıca, yapılacak tahkikatla ilgili olarak bölge adliye mahkemesince belirlenen gideri, iki haftadan az olmamak üzere verilecek kesin süre içinde avans olarak yatırması gerektiği açıkça belirtilir.
….
(3) (Değişik fıkra: 22.07.2020 – 7251 S.K./37. md) Belirlenen giderin, verilen kesin süre içinde yatırılmış olması kaydıyla, taraflar mazeretsiz olarak duruşmaya katılmadıkları takdirde tahkikat yokluklarında yapılarak karar verilir. Belirlenen gider, süresi içinde yatırılmadığı takdirde, dosyanın mevcut durumuna göre karar verilir. Şu kadar ki, öngörülen tahkikat yapılmaksızın karar verilmesine olanak bulunmayan hâllerde başvuru reddedilir.” denilmiştir.
Davalı vekilinin istinaf talepleri kapsamında Dairemizce bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilerek tensip zaptı düzenlenmiş, davalı yana bilirkişi incelemesi için gerekli olan masrafı yatırmak üzere iki haftalık kesin süre verilmiş ve duruşma günü tayin edilmiştir. Buna ilişkin ihtarlı tebligat davalı vekili adına usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir. Masrafın ikmali için verilen süre içinde masraf ikmal edilmemiştir.
Yukarıda anılan yasal düzenleme kapsamında Dairemizce inceleme kararı verildiği ve süresinde masraf ikmal edilmediği, mevcut haliyle dosyada tahkikat yapılmaksızın karar verilemeyeceği anlaşıldığından davalı yanın istinaf başvurusunun HMK 35/3 maddesi uyarınca reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- 6100 HMK’nun 358/3. maddesi uyarınca davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine,
2-Peşin alınan istinaf karar harcının iadesine,
3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, avansın kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine,
4-AAÜT uyarınca 5.500,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-HMK m. 359/4 gereğince kararın taraflara resen tebliğine; tebliğ, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına,
6- HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
08/11/2022 tarihinde, duruşmalı yapılan inceleme sonucunda, hazır olan davacı vekili Av. …’nun yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda,
HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya değeri yüz yedi bin doksan (107.090,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 08/11/2022

Başkan Üye Üye Katip
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır