Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2021/868 E. 2021/1761 K. 24.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE :…… …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 23.11.2020
ESAS-KARAR NUMARASI …..
Davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili, müvekkilinin sahibi olduğu işyeri ile ilgili olarak davalı … şirketi ile 16.03.2011-16.03.2012 tarihlerini kapsayan…… imzalandığını, 11.03.2012 tarihinde müvekkilinin işyerinde inşaat malzemelerinin yapımında kullanılan … (…) cihazına ait 5 adet kalıbın çalındığını, durumun kolluk kuvvetlerine ve davalıya bildirildiğini, adli soruşturmanın devam ettiğini, davalı şirketin hasar dosyası açarak eksper görevlendirildiğini ancak 07.05.2012 tarihli gezisi ile ödeme yapılamayacağını müvekkiline bildirdiğini, davalının red cevabının sözleşme ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 1.000,00-TL’nin avans faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili, 27.02.2014 tarihinde davasını toplam 50.000,00-TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili, hırsızlığa konu olan malzemelerin ek teminat verilmesi halinde poliçe dahilinde kalacağını ancak ek teminat verilmediği için poliçe teminatı dışında kaldığını, sunulan faturaların sahte olduğunu, cezai soruşturmanın devam ettiğini, davacının talep ettiği hasara ilişkin olarak ibraz ettiği belgelerin gerçeğe uygun olduğunu ispat etmesi gerektiğini, davanın haksız açıldığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece mahkemesi’nce “…Dava; sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davacı ile davalı … şirketi arasında 16.03.2011 başlangıç 16.03.2012 bitiş tarihli …. poliçe nolu “…. akdedilmiş paket poliçede ana teminatın yangın rizikolarına karşı verilmiş olduğu ve ek teminatlar içerisinde hırsızlık teminatının yer aldığı, poliçede Hırsızlık Makine Teçhizat Sigorta bedelinin 263.000,00-TL……. bedelinin 125.000,00-TL olduğu ve iş bu sigorta poliçesi kapsamında davacıya ait …….adresinde 11.03.2012 tarihinde hırsızlık olayı meydana gelmiş ve riziko gerçekleşmiştir.
Davacının işyerinden çalındığını ileri sürdüğü … ( …) cihazına ait 5 adet kalıbın sigorta poliçesi kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceği konusunda ise mahkememizce aldırılan bilirkişi kurulu raporundaki tespitler mahkememizce de yerinde görülmüş, hırsızlık makine tesisat, hırsızlık muhteviyat teminatlarının verildiği anlaşılan dava konusu poliçede düzenlenen hırsızlık sigortası kapsamı maddesi gereği, işyerinde üretim için bulunan demirbaş sayılan makinelerin parçası olan davaya konu kalıpların sigorta kapsamında olduğu ve davacıya ait işyerinde bulunduğunun incelenen ticari defterler ve bilirkişi raporları ile anlaşıldığı bilirkişi kurulu raporuna göre de 5 adet kalıbın dava tarihi itibariyle KDV dahil 49.560,00-TL olduğu tespit edilmiştir.
Davaya konu kalıpların 16.03.2011 başlangıç ve 06.03.2012 bitim tarihli poliçesinin teminatı kapsamında olduğu, davalı … şirketinin 07.05.2012 tarihi itibariyle temerrüte düştüğü anlaşıldığından ıslah edilmiş davanın kısmen kabulü ile 49.560,00-TL hasar bedelinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalından alınarak davacıya verilmesine ve davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine…
Her ne kadar gerekçe kısmında bilirkişi kurulu tarafından belirlenen 5 adet kalıp bedelinin 49.560,00-TL olduğu mahkememizce kabul edilmiş ve bu yönde karar verilmiş ise de kısa kararda sehven 49.590,00-TL şeklinde yazıldığı bu yanlışlığın gerekçeli karar yazılırken fark edildiği, kısa kararda sehven yapılan bu yanlışlık hüküm kısmında da, kısa karar, gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmaması bakımından bu yönde herhangi bir hüküm oluşturulmamasına…” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle:
Davacının talebinin poliçe teminatı dışında olduğunu, zira talebin kalıp hasarına ilişkin olduğunu, bu nedenle ek teminat alınması gerektiğini, mahkeme kararı ile bilirkişi raporlarındaki yorumların usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı hakkında suç duyurusunda bulunduklarını ancak delil yetersizliği nedeni ile beraat ettiğini, davacının amacının müvekkili şirketten haksız para tahsil etmek olduğunu, davacının sigortalı yükümlülüklerine aykırı davrandığını, kötü niyetli olduğunu, bir an için aksini düşünseler bile malların değerinin davacının belge ve defterlerine göre belirlendiğini, yerel mahkemece davanın gerçek zararının belirlenmesi hususunda gerekli araştırma yapılmadığını, raporda tespit edilen miktarın fahiş olduğunu, itirazların değerlendirilmediğini istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR :
Uyuşmazlık, davacının işyerinde meydana gelen hırsızlık olayı nedeniyle taraflar arasında akdedilen sigorta poliçesine dayalı olarak davacının tazminat talebinin yerinde olup olmadığı, başka deyişle somut olayın poliçe teminatı kapsamına girip girmediği ve ödenmesi gereken tazminatın miktarı hususlarında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, davacının işyerinde meydana gelen hırsızlık sonucu meydana gelen zararın taraflar arasındaki sigorta poliçesi kapsamında tazmini istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. sayılı dava dosyasında verdiği 23.11.2020 tarihli kararına yönelik davalı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Alınması gereken 3.415,50-TL istinaf karar harcından, peşin alınan 846,88-TL harcın düşümü ile kalan 2.568,62-TL harcın davalıdan alınıp Hazine’ye gelir kaydına.
3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
24.11.2021 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya yetmiş sekiz bin altı yüz otuz (78.630,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 24.11.2021
….