Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2021/80 E. 2021/544 K. 31.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN VEKİLİ : … …

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 21/09/2020
ESAS-KARAR NUMARASI :…..

Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili, davacının davalı kooperatifin üyesi iken 14.12.2018 tarihli dilekçesi ile üyelikten istifa ettiğini, davalı kooperatife bildirdiğini, davalı tarafça herhangi bir cevap verilmemesi üzerine 31.12.2018 tarihli noter ihtarı ile istifa iradesini tekrarladığını, istifa dilekçelerinde davalıya ödediği 60.000,00 TL’nin tahsilinin talep edilmesine rağmen davalı tarafça herhangi bir ödeme yapılmadığını ileri sürerek, 60.000,00 TL’den ayrıldığı yıl bilançosuna göre hesaplanacak olan masraf hissesi düşüldükten sonra kalan alacağın 03.01.2019 temerrüt tarihinden işleyecek faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, Kooperatifler Kanunu’nun 17. maddesi ve davalı kooperatifin ana sözleşmesinin 15. maddesi uyarınca 03.01.2019 tarihinde kooperatif üyeliğinden ayrılan davacının, davalı kooperatifin 2019 yılı olağan genel kurul toplantısı yapılmadığından, yapmış olduğu ödemeleri talep hakkının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece mahkemesi’nce “… davacının davalı kooperatif üyesi iken 14.12.2018 tarihinde davalı kooperatif üyeliğinden istifa ettiği, Kooperatifler Kanunu’nun 17. maddesine göre kooperatiften çıkan ortağın haklarının ortağın ayrıldığı yıl bilançosuna göre hesaplanacağı, yukarıda ayrıntısına yer verilen kooperatif ana sözleşmesinin 13. maddesi gereğince hesap senesinden 1 ay önce üyelikten istifa edilmesi gerektiği, hesap senesinin son ayı içerisinde istifa edilmesi halinde çıkma payı alacağının istifa edilen seneyi takip eden bir sonraki senenin bilançosunun kabul edildiği genel kurul toplantısının yapıldığı tarihten itibaren bir ay sonra muaccel hale geleceği ve çıkma payı alacağından düşülmesi gereken genel giderlerin de o senenin bilançosuna göre belirleneceği (Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin…. karar sayılı ilamı da aynı yöndedir.), somut olayda, davacının 14.12.2018 tarihinde yani hesap senesinin son ayında istifa etmesi nedeniyle çıkma payı alacağının 2019 yılı bilançosunun kabul edildiği genel kurul toplantısından 1 ay sonra muaccel hale geleceği ve çıkma payı alacağından düşülecek giderlerin 2019 yılı bilançosuna göre belirlenmesi gerektiği ancak dava tarihi itibariyle 2019 yılı bilançosunun genel kurulca görüşülmediği, davacının çıkma payı alacağının dava tarihi itibariyle muaccel olmadığı, bu hali ile davanın erken açıldığı anlaşıldığından davanın reddine…” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: müvekkilinin davalının yükümlülüklerini zamanında yerine getirmemesi nedeniyle üyelikten çıkmak istediğini, müvekkilinin çıkma iradesinden sonra yeni ortak alındığının malum olduğunu, bu hususun mahkemece talep etmelerine rağmen araştırılmadığını, davacının istifasından sonra yeni üye alınıp alınmadığının araştırılması gerektiğini, davacı dışındaki üyelikten ayrılmak isteyen bazı üyeler ile arabuluculuk süresince anlaşma sağlandığını ve ödemeler yapıldığını, bu hususun da mahkemece talep etmelerine rağmen araştırılmadığını, 2019 yılı genel kurulunun en geç 2019 yılı Haziran ayında yapılması gerekirken halen yapılmamasının neticelerinin müvekkiline yüklenemeyeceğini, müvekkilinin istifasının davalıyı zora sokup sokmayacağının araştırılmadığını, bu yönde bilirkişi incelemesi yapılmadığını, bilirkişinin borcun muaccel olmadığını belirttiğini, HMK 279/4. maddesine aykırı bir şekilde hukuki değerlendirmede bulunduğunu, müvekkili ile davalı arasında yapılan sözleşmede müvekkilinin istediği zaman üyelikten ayrılabileceğinin yazılı olduğunu bildirerek yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, kooperatif üyeliğinin sona ermesinden kaynaklanan çıkma payı alacağı istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına ve davacının kooperatiften ayrıldıktan sonra yerine yeni üye alındığı iddiasının somutlaştırılamamasına göre; davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-HMK m. 353/1,b,1 maddesi gereğince, Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … K. sayılı dava dosyasında verdiği 21.09.2020 tarihli kararına yönelik davacı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Alınması gereken 59,30-TL istinaf karar harcından, peşin alınan 54,40-TL harcın düşümü ile kalan 4,90-TL harcın davacıdan alınıp Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4- HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
31.03.2021 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya yetmiş sekiz bin altı yüz otuz (78.630,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

Başkan Vekili…. Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır