Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2021/759 E. 2021/1713 K. 17.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ (E S A S I İ N C E L E M E D E N
K A R A R I N K A L D I R I L M A S I)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE :…. … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 19.04.2019
ESAS-KARAR NUMARASI :….
Davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili, davalının müvekkili kooperatifin üyesi olduğunu ancak maddi yükümlülüklerini yerine getirmediğini, bu nedenle kendisine ihtarnameler keşide edilip, bundan sonuç alınamaması üzerine davalının üyelikten ihraç edilip bu kararın kesinleştiğini ancak davalının halen konutta oturmaya devam ettiğini ileri sürerek davalının haksız olarak işgal ettiği konuta yönelik müdahalesinin mennine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davaya bakma yetki ve görevinin Didim mahkemelerine ait olduğunu, müvekkiline gönderilen ihtarnamelerden sadece bir tanesinin müvekkiline tebliğ edilip, diğerlerinden müvekkilinin haberi olmadığını, müvekkilinin kendisine tahsis edilen taşınmazda oturduğunu, ihraç kararının haksız olduğunu, müvekkilinin davacı kooperatife başvurarak aidat bedellerini ödeyeceğini bildirdiğini, buna rağmen ihraç kararı alındığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece mahkemesi’nce “…Dosya bilirkişi raporu hazırlamak üzere …’e tevdi edilmiş, bilirkişi 24.05.2018 tarihli raporunda; …. parasal yükümlülüklerini yerine getirmediği muhasebe kayıtlarından ve kanuni defterlerin incelenmesinden anlaşılmış olup, bu nedenle adı geçene tebligatlar yapıldığı ve usulüne uygun olarak ortaklıktan çıkartılmış olduğu” bildirilmiştir.
21.03.2019 tarihli …. sunduğu raporda; “davanın ihraç edilen kooperatif üyesine karşı açılan men’i müdahale davası niteliğinde olduğu, kooperatifçe alınan ihraç kararının usulüne uygun olduğu ve 3 aylık hak düşürücü süre içinde Genel Kurul’a itiraz yahut doğrudan iptal davasına konu edilmeyerek 01.07.2017 tarihinde kesinleşmiş olduğu, davalının kooperatif üyeliğinin dava tarihi itibariyle sona ermiş olması nedeniyle kendisine tahsis edilen taşınmazda fuzuli şagil durumunda olduğu ve taşınmazın kooperatife iadesi gerektiği, davalının Ana Sözleşmesinin 15/01 maddesi uyarınca çıkma alacağını talep etme hakkı olduğu” belirtilmiştir.
Somut olayda, davalı üyenin ihracına karar verildiği ve kararın kesinleştiği, davalının üyelikten dolayı kooperatifle fiili ve hukuki bağının kalmadığı anlaşıldığından, davanın nitelendirilmenin; kayıt maliki kooperatif tarafından açılan mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenmesi isteğine ilişkin olduğu anlaşıldığı…” gerekçesiyle “…1-Dava mülkiyet hakkına dayalı el atmanın önlenmesi isteğine ilişkin olduğundan Görevli mahkemenin Ankara Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun tespitine,
2-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE…” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle:
Müvekkiline gönderilen ihtarnameden sadece 30.03.2017 tarihli olanın müvekkiline tebliğ edildiğini, geri kalan 3 ihtarnamenin annesinin yabancı uyruklu bakıcısına tebliğ edildiğini, bu nedenle geçerli bir ihracın söz konusu olmadığını, müvekkilinin kooperatifin kurucusu olduğunu, hatta kooperatifin ismini müvekkilinden aldığını, yeni yönetim kurulunun kötü niyetli olarak hareket ettiğini, müvekkilinin taşınmazının 400.000,00-TL bedelli olduğunu, borcu olan aidat tutarının da 10.000,00-TL olduğunu, müvekkilinin ana sözleşmenin 18. maddesi uyarınca yeniden üyeliğe girmek için davacı kooperatife ihtar çektiğini, kararın kaldırılması gerektiğini istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR :
Uyuşmazlık, davacı kooperatifin üyeliğinden ihraç edilen eski üyesi davalının halen oturmakta olduğu taşınmaza müdahalesinin önlenmesi talebinin yerinde olup olmadığı ve davaya bakma görevinin hangi mahkemeye ait olduğu hususlarında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, davacı kooperatifin üyeliğinden ihraç edilen eski üyesi davalının halen oturmakta olduğu taşınmaza müdahalesinin önlenmesi istemine ilişkindir.
Somut olay; davacı kooperatif tarafından o tarihlerde üyesi olan davalıya Kooperatif Hukuku hükümleri çerçevesinde tahsis edilen taşınmazda davalı eski üyenin kendisi adına çıkartılan ihtarnamelere rağmen aidat borcunu ödememesi üzerine kooperatif üyeliğinden ihraç edilip, bu ihracın kesinleşmesi nedeniyle halen oturmakta olduğu taşınmaza yönelik müdahalesinin önlenmesine ilişkindir.
Her ne kadar mahkemece taraflar arasındaki üyelik ilişkisinin sona ermesi nedeniyle davalının davacı kooperatif ile hukuki ve fiili irtibatının kalmadığı, bu nedenle davanın mülkiyet hakkına dayalı el atmanın önlenmesine ilişkin olup, görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu görüşü ile istinafa konu karar verilmiş ise de, davacı kooperatif tarafından davalıya tahsis edilen dava konusu taşınmazın taraflar arasında o tarihlerde var olan üyelik ilişkisi nedeniyle ve Kooperatif Hukuku hükümlerine dayalı olarak verildiği, davacı kooperatif tarafından 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu çerçevesinde aidat borçlarının ödenmesine ve üyelikten ihraca ilişkin ihtarnamelerin çıkarıldığı görülmüştür.
Hal böyle olunca açıklanan hususlar çerçevesinde, somut olayda; kooperatif hukukunun uygulanması gerekmesi nedeniyle davaya bakma görevinin asliye ticaret mahkemesi olduğu anlaşıldığından HMK m. 353/1,a.3 gereğince, kararın esası incelenmeden kaldırılmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Kararın kaldırılma nedenine göre davalı vekilinin istinaf itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-HMK m. 353/1,a.3 gereğince, Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … sayılı dava dosyasında verdiği 19.04.2019 tarihli kararın, ESASI İNCELENMEDEN KALDIRILMASINA ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE.
Kararın kaldırılma nedenine göre davalı vekilinin istinaf itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına.

2-Peşin alınan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve istek halinde iadesine.
3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından hükümle birlikte değerlendirilmesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
17.11.2021 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 353/1,a ve 362/1,g gereğince KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 18.11.2021