Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2021/742 E. 2021/790 K. 26.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ (E S A S I İ N C E L E M E D E N
K A R A R I N K A L D I R I L M A S I)
….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 04.07.2019
ESAS-KARAR NUMARASI :….

Davalı kooperatif vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili; müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi olduğunu, davalı …’nün inşaatın proje müellifi ve fenni mesulü olduğunu, bu davalının ortağı olduğu davalı şirketin davalı kooperatif ile imzaladığı sözleşme ile inşaatların 4’lü Teknik Uygulama Sorumluluğunu da üstlendiğini, davalının geçici kabul tutanağı ile yapıda herhangi bir kusur, noksanlık olmadığını bildirdiğini, müvekkilince yapı kullanım izin belgesi almak için müracaat edildiğinde binada eksiklik olduğunun tespit edildiğini, eksik hususların giderilmemesi üzerine müvekkilince…. başka bir şirkete yaptırıldığını, tekrar yapı kullanma izin belgesi almak için müracaat edildiğinde inşaatta mimari projeye aykırılıklar tespit edildiğini, bu sebeple para cezası verildiğini, müvekkiline en son yıkım kararı tebliğ edildiğini, bu arada 3194 sayılı Kanunun Geçici 16. maddesinden yararlanarak gerekli müracaatları yaptığını ve sorunlarını kısmen hallettiğini, bu yasa müracaatı kapsamında da ödeme yapmak zorunda kaldığını, müvekkilinin bu süreçte ilerlemiş yaşı itibariyle büyük üzüntüler, huzursuzluklar içinde kaldığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 34.639,50 TL.’nin ödeme tarihlerinden itibaren ticari faiziyle; 30.000,00 TL. manevi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı kooperatif vekili cevap dilekçesinde; davacının taleplerinin zaman aşımına uğradığını, maddi ve manevi tazminat alacağının oluşabilmesi için bir zararının doğması ve bu zararla müvekkili Kooperatif arasında illiyet bağının bulunması gerektiğini, davacının iskân için yükümlülüklerini ve sorumluluğunu yerine getirmediğini, kendi isteğiyle “imar barışı” olarak adlandırılan 3194 sayılı yasanın geçici 16. maddesine istinaden yapı kayıt belgesi aldığını, müvekkili kooperatifin 19.12.2009 tarihli genel kurul kararı gereği kooperatif ortaklarına binalarının natamam teslim edildiğini, eksikliklerin yapılmasının her bir ortağın sorumluluğunda olduğunu, davacının teslim sonrası müvekkili kooperatife herhangi bir ayıp ihbarında bulunmadığını, iskân alamamasının sorumluluğunun da davacıya ait olduğunu, dava konusu olayda manevi tazminat şartları mevcut olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar … ..A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; dava ticari dava niteliğinde olmadığından Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğunu, davacı davalı kooperatifin üyesi olup müvekkili şirket ile aralarında bir sözleşme bulunmadığını, müvekkillerine husumet yöneltilmesinin mümkün olmadığını, dava konusu edilen alacakların zaman aşımına uğradığını, müvekkillerinin davalı kooperatif ile arasındaki sözleşme gereğini yerine getirerek 2009 yılında inşaatı kooperatife natamam olarak teslim ettiğini, davalının kalan kısımları kendi üyelerine yaptırdığını, genel kurul kararları gereği üyelerinden taahhütnameler aldığını, üyeler tarafından yapılan imalatların tümünün imara aykırı yapıldığını ve belediye tarafından üyelere cezalar kesildiğini, müvekkillerinden manevi tazminat talep etme şartlarının bulunmadığını savunarak, davanın öncelikle usulden, aksi halde esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece mahkemesince; 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 99. maddesi “Bu kanunda düzenlenen hususlardan doğan hukuk davaları, tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ticari dava sayılır.” hükmünü içermekte ise de davacı yanın davasını dayandırdığı iddialar hakkında 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun uygulanmasını gerektirir bir durum bulunmadığı, davanın da anılan yasada düzenlenen hususlardan doğmadığının anlaşıldığı, davacının tacir olduğuna ve ticari işletmesi ile ilgili işlem yaptığına ilişkin dosyada iddia bulunmadığı, dava tazminat davası olup Ticaret Kanununda da düzenlenmediği, davacının tarafı olmadığı sözleşmelere dayandırıldığından davalılar ile davacı arasında tüketici ilişkisi de bulunmadığı gerekçesiyle, HMK’nın 114/c ve 115/2 maddeleri gereğince mahkemenin görevsizliğine, davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı Kooperatif vekili istinaf dilekçesinde, 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 99. maddesinin, “Bu kanunda düzenlenen hususlardan doğan hukuk davaları, tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ticari dava sayılır.” hükmünü içerdiği, davacının müvekkili kooperatifin ortağı olup, açılan davanın ortaklık ilişkisine dayandırıldığı, kooperatif ile ortağı arasındaki ilişkinin 1163 sayılı Kooperatifler Kanununda düzenlendiği, görevli Mahkemenin Ticaret Mahkemesi olduğunu belirterek, İlk derece Mahkemesi kararı kaldırılarak, Ticaret Mahkemesinin görevli olduğuna karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 99. maddesi, “Bu kanunda düzenlenen hususlardan doğan hukuk davaları, tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ticari dava sayılır.” hükmünü içermektedir.
Davacının davalı kooperatif ortağı olduğu uyuşmazlık konusu olmayıp, kooperatif ortaklığına bağlı olarak adına tahsis ve teslim edilen konuttaki imara aykırılıklar sebebiyle uğradığı iddia olunan maddi ve manevi zararın tazmini istenmektedir.
İlk derece Mahkemesinin kabulünün aksine uyuşmazlık, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu hükümlerine göre çözümlenecektir.
Buna göre İlk derece Mahkemesince, görevli olduğunun kabulüyle uyuşmazlığın esasının incelenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
Bu durumda Dairemizce, davalı kooperatif vekilinin istinaf başvurusunun kabulüyle, HMK’nın 353/(1)-a.3. maddesi uyarınca, esasını incelemeden İlk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davalı kooperatif vekilinin istinaf başvurusunun kabulüyle, HMK’nın 353/(1)-a.3. maddesi uyarınca, esasını incelemeden Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 04.07.2019 tarih ve….. sayılı kararının KALDIRILMASINA ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
2-Peşin alınan istinaf karar harcının iadesine,
3-Davalı Kooperatifçe istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından hükümle birlikte değerlendirilmesine,
4-Karar tebliği ve harç iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
26.05.2021 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/(1)-a ve 362/(1)-g maddeleri gereğince KESİN olmak üzere, oybirliği ile karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır