Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2021/739 E. 2021/713 K. 28.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 26/11/2019
ESAS-KARAR NUMARASI : ….

Davacı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Davacı vekili müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi iken 13/04/2013 günü istifa ettiğini, bunun üzerine müvekkilinin hazirun listesinden çıkartıldığını; çıkma payı alacağının hesaplanarak müvekkile ödenmesine ilişkin ihtarname gönderilmesi üzerine, davalı tarafından bu ihtarnameye cevaben müvekkili ile birlikte pek çok üyenin istifa etmiş olduğunu ve yerlerine yeni üye alımı yapılmadığı ve istifalara yönelik de işlem yapılmadığı, geri ödeme planı oluşturulamadığı, kalan üyelerin aidat ödemelerini düzenli yapmamaları nedeniyle inşaatın durdurulduğu, ayrıca ödemelerin yıl sonu bilanço durumuna göre 5 yılı aşmamak kaydıyla 36 aya yayılarak yapılabileceği ancak kooperatifin mali bünyesinin buna uygun olmadığı ve en kısa sürede ödeme planı hazırlanarak üyelikten istifa eden tüm üyelere sıra ile ödeme yapılacağının bildirildiğini ileri sürerek müvekkilinin kooperatif üyeliği nedeniyle kooperatife ödemiş olduğu bedelin tespitine, kooperatifte yapılan işlemlerin usulsüzlüğünün tespiti ile birlikte sorumluların belirlenmesine, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,-TL çıkma payı alacağının davalıdan faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davacı dışında başka üyelerin de istifa etmesi nedeniyle üye sayısının sabit olmadığını; davacının müvekkili ile irtibata geçmesi halinde kendisine ödeme planı çıkartılacağını ve bu plan doğrultusunda ödeme yapılacağını belirterek davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince kooperatif Muavin Defter kaydına göre davacının 01.04.2014 tarihi itibariyle istifa etmiş sayıldığı, davacının çıkma payı alacağının 07.07.2015 tarihi itibariyle muaccel hale geldiği ve davacının borç toplamı olan 32.800,-TL ile davacının yapmış olduğu ödemeler toplamı olan 51.850,-TL’den farkının 17.250,-TL olduğu, davacı payına düşen genel yönetim gideri 364,75 TL’nin mahsubu ile kalan 16.885,25 TL çıkma payını davacının alacağının muaccel hale geldiği 07.07.2015 tarihi itibariyle işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan isteyebileceği;
Davacının kooperatifte yapılan işlemlerin usulsüzlüğünün tespiti ile birlikte sorumluların belirlenmesine ilişkin talebinde hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle hüküm kurulmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde:
– Çıkma payı hakkındaki talebin kabulü ile aslında usulsüzlük yapıldığının saptandığını,
– İşlemlerin usulsüzlüğünün saptanması talebinin esasen çıkma payı talebi içinde ileri sürüldüğünü,
– İstifanın işleme alındığını ancak yasal süre içinde ödeme yapılmadığını,
– Benzer davalarda usulsüzlüğün tespiti için red kararı verilmediğini ve vekalet ücreti takdir edilmediğini,
– Çoğun içinde az da vardır ilkesinin dikkate alınmadığını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın bütünüyle kabulüne karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NEDEN VE GEREKÇE
Dava dilekçesinin içeriğinde hangi hususların bulunacağı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 119’uncu maddesinde gösterilmiş, maddenin 1 numaralı fıkrasında özellikle şu hususların açıkça yazılması istenmiştir.
“e) Davacının iddiasının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetleri.
f) İddia edilen her bir vakıanın hangi delillerle ispat edileceği.
g) Dayanılan hukuki sebepler.
ğ) Açık bir şekilde talep sonucu”
Davacı da dava dilekçesinin hem 1’inci sayfasında “konu” kısmında ve hem de son sayfasında “sonuç ve istem” kısmının 2 numaralı bendinde “kooperatifte yapılan işlemlerin usulsüzlüğünün tespiti ile birlikte sorumluların belirlenmesine” karar verilmesini istemiştir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun mahkeme kararının hangi hususları içereceğine ilişkin 297’nci maddesinde de “…taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi”nin gerektiği vurgulanmıştır.
İlk derece mahkemesince davacının her bir talep sonucu parçası cevaplanmış ve “kooperatifte yapılan işlemlerin usulsüzlüğünün tespiti ile birlikte sorumluların belirlenmesine” ilişkin talep isabetli biçimde reddedilmiştir. Doğal olarak reddedilen talep sonucu parçası için karşı yan lehine vekalet ücreti verilmesi de yasaya uygundur.
Açıklanan nedenler ve gösterilen yasal düzenlemeler çerçevesinde davacı yanın istinaf başvuru nedenlerinin reddine karar verilmelidir (HMK m.353/1-b.1).
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … sayılı dava dosyasında verdiği 26/11/2019 tarihli kararına yönelik davacı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Harçlar Kanunu gereğince davacıdan alınması gereken istinaf karar harcı peşin alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
28/04/2021 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda,
HMK m. 362/1-a gereğince miktar veya yetmiş sekiz bin altı yüz otuz (78.630,-) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır