Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)
(İ S T İ N A F D İ L E K Ç E S İ N İ N
R E D D İ)
….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …
İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 14/01/2021
ESAS-KARAR NUMARASI :…
Bir kısım taraf vekilleri tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
Davacı vekili müvekkili ile davalı şirketlerin oluşturduğu iş ortaklığı arasında 01.11.2014, 31.01.2015 ve 14.01.2016 günlü üç adet ”Yeminli Mali Müşavirlik Denetim ve Tasdik Sözleşmeleri” imzalandığını, müvekkilinin sözleşmeden doğan borçlarını ifa etmesine rağmen davalıların hizmet bedellerini ödemediğini ileri sürerek asıl alacağı 45.693,82 TL’nin sözleşmelere göre aylık eşit taksitler halinde ödenmesi gerektiğinden ödenmesi gereken tarihlerden, mümkün görülmemesi halinde ise son ödemenin yapıldığı 10.12.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …….. vekili davanın haksız olduğunu, süresinde açılmadığını, davacıya borçlu olmadıklarını, hizmetin kendilerine teslim edilmediğini; davacının istediği faiz oranının yasaya aykırı ve haksız olduğunu bildirerek davanın reddini savunmuştur.
Davalı …vekili Bakırköy Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davada müvekkili …ye pasif husumet yöneltilemeyeceğini zira sözleşmede imzalarının bulunmadığını; istenen faiz ve faiz başlangıcının hukuka uygun olmadığını bildirerek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ….. vekili davanın zamanaşımına uğradığını, sözleşmeye dayalı borçlarının bulunmadığını; faiz başlangıcı talebine de itiraz ettiklerini bildirerek davanın reddini savunmuştur.
İlk derece mahkemesince taraflar arasında sözleşme ilişkisinin bulunduğu, faturaların her iki tarafın defterlerinde kayıtlı olduğu; davacının davalıları dava öncesinde temerrüde düşürmediği gerekçesiyle davanın kabulüne, 45.693,82 TL’nin dava tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde:
– Faiz başlangıcının Türk Ticaret Kanunu’nun 1530’uncu maddesi uyarınca belirlenmesi gerektiğini, temerrüdün kendiliğinden oluştuğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
Davalı … AŞ vekili istinaf dilekçesinde:
– Müvekkilinin davacı yanca dayanılan sözleşmeyi imzalamadığını, bu konuda kimseyi de yetkilendirmediğini; sıfatları (husumet denmiş) bulunmamasına rağmen aleyhlerinde esasa ilişkin hüküm kurulmasının doğru olmadığını,
– Sadece faturanın düzenlenmesinin ya da davacı defterlerinde kayıtlı olmasının tek başına alacağın varlığını ispatlamayacağını, davacının ayrıca edimini de ifa ettiğini ispatlaması gerektiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. –
Davalı …….vekili istinaf dilekçesinde:
– Hizmetin sunulmadığını, bu nedenle ne müvekkili şirketin ne de iş ortaklığının davacıya borcunun bulunduğunu,
– Faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olmasının tek başına alacağın varlığını ispatlamayacağını, davacının ayrıca edimini de ifa ettiğini ispatlaması gerektiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NEDEN VE GEREKÇE:
1. Davacının istinafı faiz başlangıcına ilişkindir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341’inci maddesinin 4 sayılı fıkrasına göre alacağın tamamının dava edilmiş olması durumunda, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü binbeşyüz (karar tarihi itibariyle 5.880,-) Türk Lirasını geçmeyen taraf, istinaf yoluna başvuramaz.
Davacı yanca 45.693,82 TL’nin tahsiline karar verilmesi istenmiş, mahkemece bu miktara hükmolunmuştur. Bir diğer ifade ile davacının talebine göre reddedilen bir kısım bulunmamaktadır. Bu nedenle ilk derece mahkemesi kararı davacı bakımından kesin olup, adı geçenin istinaf dilekçesinin reddine karar verilmelidir (HMK m.346/1).
2. Davalı yanın istinaf başvuru sebeplerine gelince:
Faturanın salt düzenlenmiş olması yanlar arasında sözleşme ilişkisi olduğunu ispata yetmezse de bunun herhangi bir itiraz olmaksızın (TTK m.21/2) deftere kaydedilmiş olması hem sözleşmenin varlığının ve hem de faturaya konu mal veya hizmetin eksiksiz alındığının kabulü anlamına gelir. Faturalara itiraz edildiği davalılarca iddia ve ispat edilemediği gibi davalıların ortağı bulunduğu adi şirket defterlerine kaydedildiği tartışmasızdır.
Bu açıklamalara ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359’uncu maddesinin 3 numaralı fıkrası uyarınca dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olayın saptanmasında ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine aykırılığın da tespit edilmemesine göre kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.1 düzenlemesi gereğince davalılar vekillerinin istinaf başvuru sebeplerinin esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- Davacı vekilinin Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin…… sayılı dava dosyasında verdiği 14/01/2021 tarihli kararına yönelik İSTİNAF DİLEKÇESİNİN REDDİNE,
2-Davalılar ….. vekillerinin İSTİNAF BAŞVURULARININ ESASTAN REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcı peşin alındığından davalı ……. ayrıca harç alınmasına yer olmadığına; davacı yandan alınan istinaf karar harçlarının iadesine,
4-İstinaf kanun yoluna başvuranlar tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
5-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
29/09/2021 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda,
HMK m. 362/1-a gereğince miktar veya yetmiş sekiz bin altı yüz otuz (78.630,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 29/09/2021
Başkan … Üye … Üye … Katip …