Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2021/696 E. 2021/698 K. 28.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ (E S A S I İ N C E L E M E D E N
K A R A R I N K A L D I R I L M A S I)
….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 11.02.2021
ESAS-KARAR NUMARASI : …

Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 31.01.2018 tarihinde muhasebe hizmetine ilişkin sözleşme akdedildiğini, sözleşme ile taraflara bir takım yükümlülükler verildiği gibi sözleşmenin ana hatlarının müvekkili tarafından verilecek muhasebe hizmetinden ibaret olduğunu, yine aynı sözleşme uyarınca tarafların bir ücretin müvekkiline ödenmesi noktasında anlaştıklarını, fesih yılı olan 2020 içerisinde müvekkilinin aylık 32.600,00-TL bedelle davalı şirkete muhasebe hizmeti verdiğini, bahse konu sözleşmenin 4.10 maddesinde “Sözleşmenin işveren tarafından tek taraflı feshi halinde, işveren altmış aylık ücret tutarında tazminat ödemeyi kabul eder” ifadesinin yer aldığını, müvekkilinin işveren davalının sözleşmeyi feshetmesinden dolayı taraflarca akdedilmiş sözleşme uyarınca altmış aylık ücretten oluşan tazminata hak kazandığını beyan ederek fazlaya ilişkin dava, talep ve diğer tüm hakları saklı kalmak kaydıyla davalı işverenin feshi dolayısıyla müvekkilinin sözleşme uyarınca altmış aylık ücret tutarında tazminata hak kazandığının ve tazminat miktarının tespiti ile şimdilik 130.000,00-TL’nin fesih tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, dava konusunu oluşturan mali müşavirlik sözleşmesinin niteliği gereği Borçlar Kanunu kapsamında düzenlenen bir hizmet akdi olduğunu, bu bakımdan müvekkilinin tacir olmasına karşılık davacı taraftan talep edilen hizmetin bir ticari iş niteliği taşımadığını, genel hükümler çerçevesinde hizmet sözleşmelerine ilişkin görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olacağını; davacının müvekkili şirketten hiç bir hak ve alacağı bulunmadığını, bu bakımdan davaya dayanak edilen sözleşmeye karşı tüm imza ve sahtelik itiraz hakları saklı kalmak kaydıyla, sözleşmenin aslının mahkemeye sunulması için karşı tarafa süre verilmesini, aksi halde 2. sayfada yer alan imza yerlerinin belirli şekilde gözükmemesi nedeniyle davanın reddedilmesi gerektiğini, müvekkilinin davacı taraftan uzun yıllar boyunca mali müşavirlik işlerinin yürütülmesi amacıyla danışmanlık hizmeti aldığını, söz konusu hizmetin 2020 yılında devam etmemesine ilişkin verilen şirket içi karar nedeniyle davacı tarafa 2020 yılı için sözleşmesinin yenilenmeyeceğinin yazılı ve sözlü şekilde bildirildiğini, sözleşme serbestisi ilkesi çerçevesinde tarafların TMK m. 2 ve diğer genel hükümlere aykırı olmamak kaydıyla her zaman sözleşmesel ilişkiye girebilecekleri gibi feshe ilişkin şayet bir belirleme yapılmış ise bu usule uygun şekilde her zaman ilişkiyi sonlandırma imkanına sahip olduğunu, müvekkili tarafından ilk önce sözlü şekilde daha sonra yazılı olarak 05.12.2019 tarihinde sözleşmenin yenilenmeyeceği ve her halükarda 30.03.2020 tarihinden sonra kendisinden hizmet alınmayacağının yazılı şekilde bildirilip açık bir fesih iradesi ortaya konulduğunu, bu doğrultuda davaya esas olan sözleşmenin gereğinin yerine getirildiğini ve süresi içerisinde fesih bildiriminin açıkça ve yazılı olarak yapıldığını, taraflar arasındaki ilişki açısından değerlendirme yapıldığında, davacı tarafın yapılan ödemeleri hiçbir itiraz kaydı bulunmaksızın kabul ettiğini, yine mart ayından sonra herhangi bir fatura kesmediğini ve müvekkiline bir ödeme talebinde bulunmadığını, davacının bu davranışının, kendisine bildirilmiş olan fesih iradesini örtülü şekilde kabul etmiş olduğunu gösterdiğini, bu bakımdan davacının kendisine yapılan mart ayı ödemesinden sonra devam eden aylara ilişkin de bir alacak talebinin bulunmadığını, bu hususta yazılı bir bildirimi veya hukuki talebinin bulunmadığının da dikkate alındığında, yukarıda bahsi geçen cezai şart talebinden kanun gereği (ex lege) vazgeçmiş sayıldığının kabulü gerektiğini, sözleşmede düzenlenen cezai şart miktarının sözleşmenin tamamı ve sözleşme ile düzenlenen hukuki ilişki nazara alındığında fahiş olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece mahkemesi’nce “…6100 sayılı HMK’da “….” yani davanın görülmekte olması, 6100 sayılı HMK’nın 114/I-ı. maddesinde dava şartı olarak düzenlenmiştir. Dava şartı olan derdestlik nedeni ile davanın reddi için iki davanın taraflarının, konusunun ve dava sebeplerinin aynı olması gerekir. HMK’nın 114/1-ı maddesinde aynı davanın, daha önceden açılmış ve halen görülmekte (derdest) olması da dava şartları arasında düzenlenmiştir. Derdestlik; dava açılmasının usul hukuku bakımından ortaya çıkardığı sonuçlardan biridir.Aynı konuda, aynı taraflar arasında, aynı dava sebebine dayanarak daha önce bir dava açılmış ve bu dava görülmekte ise, aynı konunun yeni bir dava konusu yapılması mümkün değildir. Çünkü; aynı konuda iki dava açılmasında davacının korunmaya layık bir menfaati yoktur. Daha önce HUMK m.187/4’de bir ilk itiraz olarak nitelenen bu husus HMK m. 114/1-ı hükmü ile dava şartı haline getirilmiştir (Ankara BAM 24. HD nin…K sayılı ilamı).
Somut olayda davacı tarafından, davalı aleyhine, dava konusu uyuşmazlığa ilişkin olarak Mahkememizin … esas sayılı dosyası ile dava açılmış, davanın usulden reddine karar verilmiş, verilen bu kararın 22.12.2020 tarihinde istinaf yargı yoluna taşınmaksızın kesinleştiği anlaşılmıştır. Eldeki davanın açıldığı tarih olan 24.11.2020 tarihi itibariyle daha önce açılan dosyanın henüz kesinleşmediğinden derdestlik nedeni ile davanın USULDEN REDDİNE…” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle:
Mahkemece daha ön inceleme aşamasında, müvekkili tarafından tespit talebi ile Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyası üzerinden açılmış ve henüz kesinleşmemiş bir dava bulunduğu kabul edilerek derdestlik gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verildiğini, derdestliğin dava şartlarından olduğunu, ilk dava ile ikinci davanın taraflarının, konusunun ve dava sebebinin aynı olması halinde iki aynı davadan ve derdestlik itirazından bahsedilmesinin mümkün olduğunu, ancak ilk davada tespit, bu davada ise eda isteminde bulunulduğunu, yasa koyucunun eda davası ile tespit davasını ayrı maddeler altında, birbirinden farklı hukuki nitelendirmeler dahilinde sınıflandırdığını, her iki dava türüne de farklı sonuçlar bağlandığını, HMK’da çok açık görüleceği üzere her iki davanın mahiyetinin ve dava ile ulaşılmak istenen sonuçların farklı olduğunu, dolayısıyla mahiyetleri farklı olan her iki davanın derdestlik nedeniyle dava şartı yokluğuna gerekçe yapılmasının usul hukukuna ve usul ekonomisine açıkça aykırılık teşkil ettiğini; diğer yandan HMK m.115 uyarınca dava şartlarının sonradan tamamlanabileceğini ya da dava esnasında tamamlanmış ise davanın reddi sebebi yapılamayacağının belirtildiğini beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nın 114/1-ı maddesinde aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte (derdest) olmaması dava şartları arasında düzenlenmiştir. Derdestlik; daha önceden açılmış ve halen görülmekte olan bir davanın yeniden aynı ya da başka bir mahkemede açılması durumunda, ikinci davanın açıldığı mahkemede nazara alınan ve bu davanın daha önceden de açılmış ve hâlen görülmekte olması sebebiyle usûlden reddine karar verilmesini sağlamaya yönelik bir dava şartıdır. Derdestliğin şartları; aynı davanın aynı mahkemede ya da başka mahkemelerde iki kere açılmış olması, birinci davanın görülmekte (derdest) olması, birinci dava ile ikinci davanın aynı olması şeklinde sıralanabilir.
Somut olayda; derdest olduğu kabul edilen dava ile eldeki davanın konusu aynı değildir zira, eldeki davada alacağın tahsili istenmiş olup derdest kabul edilen dosyada ise alacağın tespiti talep edilmiştir. Mahkemenin, tespit istemine ilişkin olarak açılan…. esas sayılı dosyasında “eda davası açılabilecek durumda tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığından” davanın usulden reddine karar verilmiştir. Dolayısı ile tarafları ve dava sebebi aynı olan, ancak konusu bakımından farklı olan bu davada, derdestliğin şartları mevcut değildir.
Bu itibarla HMK m. 353/1,a,4 gereğince esası incelemeden kararın kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile:
Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… K. sayılı dava dosyasında verdiği 11.02.2021 tarihli kararın, ESASI İNCELENMEDEN KALDIRILMASINA ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE.
2-İstek halinde peşin alınan istinaf karar harcının iadesine.
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından hükümle birlikte değerlendirilmesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
28.04.2021 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 353/1,a ve 362/1,g gereğince KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır