Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2021/692 E. 2021/1284 K. 22.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ ….
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(K A R A R I K A L D I R A R A K
Y E N İ D E N E S A S H A K K I N D A K A R A R)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

……

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : … Batı Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 09.12.2020
ESAS-KARAR NUMARASI : ……
Alacaklılar … ….. … vekilleri tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde/duruşmalı yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İSTEMİN ÖZETİ :
Konkordato isteyenler vekili 27.11.2018 tarihli dilekçesinde; müvekkili şirketin inşaat işleri ile iştigal ettiğini, diğer müvekkili …’nın ise %98 paya sahip ortağı olduğunu, 2016 yılının başlarından itibaren dünya ekonomisindeki olumsuzlukların müvekkili şirketi de etkilediğini, bitirdiği taşınmazları satamadığını, likiditeye sıkıştığını, konkordato projesi çerçevesinde faaliyetini sürdürmesi halinde alacaklıların menfaatine uygun yapının ortaya çıkacağını, borçlarını tasdik kararının kesinleşmesinden itibaren 5 yılda ikişer aylık taksitlerle ödemeyi taahhüt ettiklerini ileri sürerek, müvekkillerine üç aylık konkordato mühleti verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesince;
Konkordato isteyenler yararına 30.11.2018 tarihinde İİK’nun 287/1 maddesi gereği geçici mühlet verildiği, 27.02.2019 tarihinde kesin mühlet verildiği, kesin mühletin 26.02.2020 tarihinden itibaren 6 ay uzatılmasına karar verildiği, 7726 Sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun Geçici 1 inci maddesi gereğince kesin mühletin 84 gün eklenmek suretiyle 19.11.2020 tarihine uzatılmasına karar verildiği,
Konkordato isteyen şirket yönünden konkordato projesinin İİK’nın 302/2 maddesinde aranan nisabın üzerinde kabul edildiği, konkordato isteyen …’nın konkordato projesinin 1 red oyuna karşılık 4 alacaklı tarafından kabul edildiği, alacak miktarına göre projeyi kabul eden alacak miktarının 425.000,00 TL, red eden alacak miktarının ise 1.320.000,00 TL olduğu, konkordato projesinin alacaklılar toplantısında nitelikli çoğunluğu haiz olarak kabul edilmediği, ancak alacaklı …’ün sunduğu dilekçede konkordato projesini ve teklifini kabul ettiği, kabul beyanından vazgeçilemeyeceği, bu kabul beyanının geçerli sayılması gerektiği, bu itibarla davacı … açısından toplam 5 alacaklının da %100 oranında kabul edildiği, bu şekilde konkordato projesinin İİK’nın 302/2 maddesinde aranan nisabın üzerinde kabul edildiği,
Konkordato isteyen şirket yönünden, konkordato projesine göre teklif edilen tutarın borçlunun iflası halinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olduğu, teklif edilen tutarın borçlunun kaynaklarıyla orantılı olduğu,
Borçlu şirketin İİK 206. maddesinin 1. sırasında gösterilen nitelikte imtiyazlı alacaklısı bulunmadığından ve mühlet içerisinde komiserin izninde akdedilmiş borçlar ödenmiş olduğundan İİK 305/1 d bendi gereğince teminata bağlanması gereken borç bulunmadığı,
Rehinli alacaklılar T. … A.Ş., … A.Ş.. … A.Ş., … … A.Ş. ve T. … Bankası A.Ş.’den oluşmakta olup, rehinli alacaklılar toplantısına T. … A.Ş., … A.Ş. ve … Bankası A.Ş. temsilcilerinin katıldığı, ancak rehinli alacaklıların hiç birisi ile bir anlaşma sağlanamadığı ve herhangi bir protokol ibraz edilmediği,
Rehinle temin edilen alacaklar konkordato talebinden önce doğduğundan, talep tarihine kadar ödenmemiş faiz bulunmadığından, rehinli malların paraya çevrilmesi durumunda konkordato isteyen şirketin ekonomik varlığının tehlikeye düşeceği,
Gerekçesiyle,
Konkordato isteyenlerin konkordato projesinin tasdik taleplerinin kabulü ile, konkordato tasdik projesi kapsamında kalan tüm borçlarının tamamının projenin tasdik kararının kesinleştiği tarihten itibaren 5 yıl içerisinde 2’şer aylık eşit taksitlerle ödenmesine, rehinli alacaklılara ilişkin konkordato projesinin tasdik talebinin reddine, İİK 307. maddesi uyarınca rehinli malların muhafazası ve satışının tasdik kararından itibaren 1 yıl süre ile ertelenmesine, İİK’nun 306/2 maddesi uyarınca tasdik edilen konkordatonun yerine getirilmesinin sağlanması için gerekli gözetim, yönetim ve tasfiye tedbirlerine almakla görevli olarak kayyım görevlendirilmesine, konkordato projesinde çekişmeli alacaklara herhangi bir pay ayrılmadığından, çekişmeli alacaklara ilişkin payın bankaya yatırılmasına karar verilmesine yer olmadığına, İİK’nun 308/b maddesi uyarınca alacakları itiraz uğramış olan tüm alacaklara tasdik kararının ilanı tarihinden itibaren 1 ay içerisinde dava açabileceklerinin ihtarına karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Alacaklı … A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde; şirketin kaynakları ile projenin orantılı olması şartının istemci şirket yönünden gerçekleşmediğini, şirktetin geçici ve kesin mühlet ve süre uzatmaları dahil 19 ayda hiç bir birikim sağlamadığını, borca batıklık oranını artırdığını, bu durumun alacaklıları zarara sokan bir eylem olduğunu, mahkemece komiser maaşlarını dahi ödeyemeyecek durumda olan şirkete ek süre verilmesinin kabul edilemeyeceğini, şirketin gelirlerine göre borcunu ancak asgari 15 yılda ödeyebileceğini, konkordato projesi ile öngörülen vadenin çok uzun olduğunu, tasdik kararının kesinleşmesinden itibaren ödeme yapılmasının hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, mahkemece istemci şirketin rehinli alacaklılar ile ilgili konkordato tasdik talebinin reddine karar verildiği halde bu gerekçeyle çelişir şekilde rehinli malların muhafaza ve satışının bir yıl süreyle ertelenmesine karar verildiğini, İİK’nın 307. maddesindeki erteleme koşullarının oluşmadığını belirterek, İlk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve borçluların isteminin reddine karar verilmesini istemiştir.
Alacaklı … A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde, öncelikle mahkemece verilen geçici mühlet ve kesin mühlet kararlarının usul ve yasaya aykırı olduğunu, konkordato tasdik projesi kapsamında kalan tüm borçların tasdik kararının kesinleşmesinden itibaren 5 yıl içerisinde 2’şer aylık taksitlerle ödenmesinin alacaklıların zararına olacağını, mahkemece bildirdikleri alacaklarının değil, borçlu firmanın kayıtlarında yer alan tutarın nisaba esas alındığını, konkordato isteyen … için kabul edilen projede kefalet alacaklarına yer verilmediğini, müvekkili banka lehine tesis edilmiş ipotek bulunmasına rağmen ön projede ve konkordato komiserler kurulu raporlarında rehinli alacak olarak değerlendirilmediğini, mahkemece İİK 307. maddesinde sayılan şartlar oluşmadığı halde rehinli malların muhafazası ve satışının tasdik tarihinden itibaren 1 yıl süre ile ertelenmesine karar verildiğini belirterek, İlk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve istemcilerin konkordato taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmesini istemiştir.
Alacaklı T. … A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde; müvekkili Bankaca bildirilen konkordato isteyen …’dan olan alacaklarının nisapta hiç bir şekilde dikkate alınmadığını, …’nın diğer istemci şirkete kullandırılan kredilere müteselsil kefil sıfatıyla imza attığını, … firması yönünden bildirilen tüm alacaklarının rehinli olarak tespiti sağlanmış olmakla birlikte diğer istemcinin müvekkili Bankaya olan ve bildirilen kefalet borcunun dikkate alınmadığını, …’nın konkordatosunun tasdiki için İİK’da öngörülen yasal koşulların oluşmadığını, bilirkişi raporlarında istemci … yönünden İİK’nın 305. maddesinde yer alan koşulların gerçekleşip gerçekleşmediği hususuna yer verilmediğini, konkordato ile teklif edilen tutarın borçlu …’nın kaynakları ile orantılı olup olmadığı hususunun incelenmediğini, …’nın projesinin ciddi ve inandırıcı olmadığını, kaldı ki …’nın konkordato projesinin tasdiki için yasanın öngördüğü alacak ve alacaklı çoğunluğunun kabul oyu sağlamamasına rağmen eksik nisap ile tasdik yönünde hatalı karar verildiğini, öte yandan öngörülen vadenin hayatın olağan akışına aykırılık teşkil edecek ve alacaklıların zararına neden olacak derecede uzun olduğunu, borçlu …’nın konkordato talebinin İİK’nun 286, 287. ve ilgili diğer maddelerinde yer alan yasal düzenlemelere uygun bulunmadığını belirterek, İlk derece Mahkemesinin istemci … hakkındaki kararının kaldırılmasına ve istemin reddine karar verilmesini istemiştir.
Alacaklı T. … A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde; İlk derece Mahkemesi kararında ödemelerin çok uzun bir vadeye yayıldığını, üstüne üstlük bu vadenin başlangıcının da kararın kesinleşmesine bağlandığı, kararın bu yönüyle alacaklılara zarar verecek ve alacaklıların alacaklarına kavuşmasını engelleyecek nitelikte olduğunu, diğer yandan kararda istemci şirketin rehinli alacaklılara ilişkin tasdik talebinin reddine karar verilmesine rağmen bu red gerekçesi ile çelişir şekilde İİK 307. Maddesi uyarınca rehinli malların muhafazası ve satışının tasdik kararından itibaren 1 yıl süreyle ertelenmesine karar verildiğini, İİK. 307. maddesinde hükme bağlanmış olan rehinli malın muhafaza ve satışının ertelenmesi şartlarının somut dava açısından gerçekleşmediğini, ayrıca istemci firmanın projenin gerçeklemesi için sağlamayı öngördüğü kaynağın yeterli olmadığı ve sağlayamayacağı, projenin gerçekçi ve uygulanabilir olmadığı ve başarıya ulaşmasının temenniden ibaret olduğunun açık olduğunu, öte yandan İİK 308/B-2 gereği depo kararı verilmemesinin de oluşa ve alacaklıların menfaatlerine uygun olmadığını belirterek, İlk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve istemin reddine karar verilmesini istemiştir.
Alacaklı … T.A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde; müvekkilinin istemci şirketten genel kredi sözleşmelerine dayalı nakdi ve gayri nakdi alacakları bulunduğunu, kullandırılan kredilerin teminatı olarak müvekkili lehine istemci şirkete ait taşınmaz üzerine ipotek tesis edildiğini, her ne kadar İİK 307. maddesi uyarınca rehinli malların muhafazası ve satışının tasdik kararından itibaren 1 yıl süre ile ertelenmesine karar verilmişse de ertelemenin şartlarının somut olayda gerçekleşmediğini belirterek, İlk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve konkordato isteminin reddine karar verilmesini istemiştir.

Alacaklı … vekili istinaf dilekçesinde; istemci … yönünden, …’nın beş adet alacaklısından dördü kabul oyu vermişse de, müvekkili toplantıya katılmamakla red oyu verdiğini, bu şekilde alacak nisabı bakımından aranan çoğunluğun sağlanmadığını, bu sebeple diğer tasdik şartlarının değerlendirilmesine gerek kalmaksızın konkordato tasdik talebinin reddinin gerektiğini, müvekkilince sunulan 20.12.2018 tarihli dilekçe ile konkordatonun tasdikinin talep edildiğini ve bildirilen alacak miktarının tamamen kabul gördüğünü, nihai rapor ile de istemci … bakımından konkordato projesinin nitelikli çoğunluğu haiz olarak kabul edilmediğinin tespit edildiğini, komiserler kurulunun 17.11.2020 tarihli ara raporunda, … 20.12.2018 tarihli beyanı ile konkordatonun tasdikini talep etmiş ise de bu durumun İİK 302. madde gereğinde geçerli bir oy beyanı olmayacağı değerlendirilerek alacaklılar toplantısına katılmayan ve takip eden 7 gün içerisinde de iltihaklar sonucu toplanan oylarda da kabul oyu bulunmayan … bakımından red oyu verilmiş olacağı görüşünün bildirildiğini, mahkemece kabul oyundan sonradan vazgeçmenin mümkün olmadığına değinilmiş ise de müvekkilinin usulüne uygun bir kabul oyu olmadığını, Doktrinde alacaklının red oyunu sonradan kabul oyuna çevirebileceği ancak kabul oyunun sonradan red oyuna çevrilemeyeceği kabul görmekte ise de müvekkilinin alacaklılar toplantısına katılmadığını ve usulüne uygun kabul beyanında bulunmadığını, dosyaya sunulan proje ve hazırlanan tüm raporlar şirket ile ilgili olup şahsın aktif pasif mal varlığının dahi tespit edilmediğini, şahsın konkordato talebinde iyi niyetli olup olmadığının ve süreç öncesinde kötü niyetli olarak mallarını eksiltip eksiltmediği hususlarının araştırılmadığını, konkordato komiserlerinin İİK 288. madde gereği borçlunun mevcuduna ilişkin defter tutmak ve mevcudun kıymet takdirlerini yaptırmak yükümlülüklerini yerine getirmediğini, şahıs konkordatosunun şirkete ait ön projeye cümle eklenmesi suretiyle hazırlandığını; istemci şirket yönünden, ön projede ve dava dilekçesinde çelişkiler bulunduğunu, dava dilekçesinde iflas halinde alacakların %60’ının tahsil olunacağı belirtildiği halde ön projede iflasta konkordatoya tâbi alacakların tahsil edilemeyeceğinin belirtildiğini, bu hususun mali tabloların tutarsız olduğunu ve projenin herhangi bir şekilde bağımsız denetim sürecinden geçmediğini ortaya koyduğunu, yine projede amme alacaklarının konkordatoya tâbi alacaklar listesine alındığını ve 30. ayda ödenmesinin planlandığını, şirketin geçici ve kesin mühlet süre uzatmaları ile yaklaşık 19 ayda aktiflerini tüketerek borca batıklık oranını artırdığını, gelinen aşamada mahkemesin komiser maaşlarını dahi ödeyemeyecek durumda olan şirkete ek süre vermesinin kabul edilemeyeceğini, şirketin işletme genel yönetim giderlerini dahi karşılayamadığını, istemci şahıs ve şirketin konkordatolarının tasdik edilmesinin alacaklıların zararına olacağını, istemci şirketin mevcutlarında rayiç değerlemeye tabi 20.000.000,00 TL civarında konut stoğu bulunmasına karşın alacaklıların 5 yıl gibi bir vadeye mahkum edilmesinin konkordato mevzuatına aykırı olduğunu, bu durumun konkordato ilkeleri ve dürüstlük kuralı ile bağdaşmadığını, şirket vekilinin ikrar ettiği üzere şirketin elindeki rehinsiz taşınmazlar borcu karşılıyor ise konkordato isteminin reddedilmesi ya da projeye varlık satışı da eklenerek ödeme vadelerinin kısaltılması gerektiğini, şirketin bilançosunun fiktif hesap hareketlerinden oluştuğunu, ortaklara borçların arttığını, stoklarda hiçbir hareket olmaması sebebinin açıklanması gerektiğini, alacaklılar için iflas durumu veya konkordatonunun reddi durumunun daha faydalı olacağını, İİK’nın 286. maddesindeki bilgi ve belgeler tam ve eksiksiz olarak sunulmadan karar verildiğini belirterek, İlk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve borçluların konkordato taleplerinin reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
I-İstem konkordatonun tasdikine ilişkindir.
İİK’nın 289/3. maddesinin ilk cümlesinde, konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olduğunun anlaşılması halinde borçluya bir yıllık kesin mühlet verileceği; 304/1. maddesinde ise komiserin gerekçeli raporunu tevdi alan mahkemenin konkordato hakkında karar vermek üzere yargılamaya başlayacağı ve mahkemenin komiseri dinledikten sonra kısa bir zamanda ve her halde kesin mühlet içinde kararını vermek zorunda olduğu düzenlenmiştir.
İcra ve İflâs Kanunu mühletin tanımını yapmamış ve hukuki niteliğini göstermemiştir. Yasa koyucunun konkordato süresi ya da mehli gibi bir kavram yerine mühlet kavramını, başlangıcı ve sonu belli bir zaman dilimini ifade etmek üzere bilinçli biçimde seçtiği anlaşılmaktadır. Bu bağlamda mühlet bittikten sonra uzatma ya da tasdik mümkün değildir.
Somut olayda mahkemece istemcilere 30.11.2018 tarihinde üç aylık geçici mühlet, 27.02.2019 tarihinde 1 yıllık kesin mühlet verilmiş, 26.02.2020 tarihinde kesin mühletin 6 ay uzatılmasına karar verilmiş, 20.05.2020 tarihli ara kararla 7226 sayılı Kanunun Geçici 1 ve 2480 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararı uyarınca kesin mühletin 26.02.2020 tarihinden itibaren altı ay daha uzatılmasına dair kararın 84 gün eklenmek suretiyle 19.11.2020 tarihine kadar uzatılmasına karar verilmiş, 19.11.2020 tarihli duruşmada konkordato hakkında yapılan yargılamada ilan yapılması haricinde yapılacak işlem bulunmadığından ve karar verilebileceğinden İİK’nun 304/2. maddesi uyarınca yargılamanın uzatılmasına yer olmadığına, duruşma gününün ilanına, komiserler kurulundan ek rapor alınmasına…ve duruşmanın 09.12.2020 tarihine bırakılmasına karar verilmiş, 09.12.2020 tarihinde istinafa konu nihai karar verilmiştir.
İstemciler için kesin mühlet 19.11.2020 tarihi itibariyle sona erdiğinden, onlar için devam eden bir konkordato prosedürünün mevcudiyetinden söz edilemez.
Buna göre İlk derece Mahkemesince, istemciler yönünden kesin mühlet dolduktan sonra istemcilerin konkordato projelerinin tasdikine karar verilmesi İİK’nın 304/1. maddesine aykırı olmuştur.
Bu nedenlerle Dairemizce, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, İlk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve konkordato isteminin usulden reddine dair yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
II-Kararın kaldırılması nedenine göre alacaklılar … ….. ve … vekillerinin istinaf itirazlarının incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
I-Yukarıda (I) nolu bentte açıklanan nedenlerle, HMK’nın 355. maddesi uyarınca … Batı Asliye Ticaret Mahkemesinin 09.12.2020 tarih ve….. sayılı kararının KALDIRILMASINA VE YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
Buna göre;
“1-İstemciler … ….konkordato istemlerinin USULDEN REDDİNE,
2-Verilen bütün tedbir kararlarının 20.11.2020 günü itibariyle kendiliğinden ortadan kalktığının tespitine,
3- Komiserler kurulunun görevinin 20.11.2020 günü itibariyle kendiliğinden sona erdiğinin tespitine,
4- Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken (59,30×2=) 118,60 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 35,90 TL’nin düşümü ile kalan 82,70 TL.’nin istemcilerden alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
5-İstemciler tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
6-Alacaklılar … …… T.A.Ş. ve … tarafından ayrı ayrı yatırılan 148,60’ar TL. istinaf yoluna başvurma harcının istemcilerden alınarak ayrı ayrı adı geçen alacaklılara verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın kararın kesinleşmesine müteakip yatırana iadesine”
II-Yukarıda (II) nolu bentte açıklanan nedenlerle, alacaklılar … A.Ş., … A.Ş., T. … A.Ş., T. … A.Ş., … T.A.Ş. ve … vekillerinin istinaf itirazlarının incelenmesine yer olmadığına,
III-Alacaklılar … A.Ş., … A.Ş., T. … A.Ş., T. … A.Ş., … T.A.Ş. ve … tarafından yatırılan istinaf karar harçlarının istek halinde iadesine,
IV-Alacaklılar … A.Ş., … A.Ş., T. … A.Ş., T. … A.Ş., … T.A.Ş. ve … tarafından yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden alınarak yatıranlara iadesine,
V-Kararın istemciler vekili ile alacaklılar … A.Ş., … A.Ş., T. … A.Ş., T. … A.Ş., … T.A.Ş. ve … vekillerine re’sen tebliğine, tebliğ, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına,
22.09.2021 tarihinde, İİK’nın 308/a maddesi uyarınca, kararın tebliğinden itibaren on gün içinde Yargıtay nezdinde temyizi kabil olmak üzere, oybirliğiyle karar verildi.

GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 23.09.2021

…..