Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2021/666 E. 2021/699 K. 28.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(D Ü Z E L T E R E K Y E N İ D E N
E S A S H A K K I N D A K A R A R)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 08.03.2021 tarihli ara karar.
ESAS-KARAR NUMARASI : …
İHTİYATİ TEDBİR TALEP EDEN/
KARŞI TARAF/DAVALI …
İhtiyati tedbir talep eden vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
İhtiyati tedbir talep eden vekili, dava konusu taşınmaz üçüncü kişiye satılmış ise de dosyaya gelen tapu kayıtlarından … bağımsız bölümde kayıtlı taşınmazın halen davalı kooperatif adına kayıtlı olması sebebiyle bahse konu taşınmazın müvekkiline tahsisinin mümkün olduğundan bahisle müvekkilinin hak kaybına uğramaması için üçüncü kişilere devir ve satışına engel olunması amacıyla ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesi’nce “…Mahkememiz 26/11/2020 tarihli duruşma dışı ara kararı ile (8) nolu bağımsız bölüm ile ilgili tedbir kararının iptaline…” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran ihtiyati tedbir isteyen vekili istinaf dilekçesinde özetle:
Davalı kooperatifin, ıslahla dava konusu haline gelen 8 nolu dairenin kura çekimi sonucunda … isimli kooperatif ortağına tahsis edildiği yönündeki soyut itirazının herhangi bir belgeye dayanmadığını, 15-16 yıl önce yapılan kura çekimi sonucunda dava konusu 8 nolu bağımsız bölümün gerçekten … isimli şahsa tahsil edilseydi, tapuya gönderilen kura çekimine ilişkin yazı gereğince dairenin … adına tescil edilmesi gerektiğini, oysa tapu kaydında dairenin davalı kooperatif adına kayıtlı olduğunu, ayrıca daireyi mesken olarak kullanan kiracının, şahsın kiracısı değil, davalı kooperatifin kiracısı olduğunu, müvekkilinin, davalı kooperatifin üyesi ve anılan tarihte başkanı olan dava dışı …’a ait üyelik hakkını devraldığını, müvekkilinin davalı kooperatife üye olduğu düşüncesiyle, 2006 yılı Şubat, Mart ve Nisan aylarına ait üyelik aidatlarını davalı kooperatifin anılan tarihte yönetim kurul başkanı olan dava dışı …’a ödeyerek makbuzlarını aldığını, ancak daha sonra yapılan genel kurul toplantısına çağrılmaması üzerine yaptığı araştırmada kooperatif yönetiminin değiştiğini öğrendiğini, Mayıs 2006 ayı aidatını ödemek istemiş ise de yeni yönetim tarafından kooperatif üyesi olunmadığı belirtilerek ödenmek istenen aidatların alınmadığını, müvekkilinin 06.02.2006 tarihinden bu güne kadarki süreçte bağımsız bölümü kullanılmamasından kaynaklı kira kaybından ve devir aldığı üyelik hakkına bağlı dairenin eskimesinden kaynaklanan zararının olduğunu beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını ve ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
İstem, kooperatif ortaklığı nedeni ile tahsis edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil davasında, taşınmazın tapu kaydına konulan ihtiyati tedbire itiraz üzerine verilen tedbirin kaldırılmasına dair ara kararının istinafına ilişkindir.
Bilindiği gibi 6100 sayılı HMK’nin 389/1 maddesi; “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hali geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir” hükmünü haizdir.
Derdest davada, ıslahla dava konusu yapılan taşınmazın davacı adına tescilinin talep edilmiş olduğu gözetilerek talep konusu taşınmazın üçüncü bir şahsa devir ve tescili halinde talep sonucunun elde edilmesinin zor ya da imkansız hale gelebileceğinin anlaşılmasına göre itirazın itirazın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmiş olması doğru olmadığından HMK m. 353/1,b,2, uyarınca kararı düzelterek yeniden esas hakkında karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
I-İhtiyati tedbir isteyen vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile:
Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… E. sayılı dava dosyasında verdiği 08.03.2021 tarihli ara KARARINI DÜZELTEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE.
Buna göre:
“Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile:
Dava konusu Ankara İli, …. bağımsız bölüm niteliğindeki taşınmazın üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesi bakımından tapu kaydı üzerine ihtiyati tedbir konulmasına.
İhtiyati tedbir tapu kaydı üzerine konulduğundan takdiren teminat alınmasına yer olmadığına.
Bu konuda Daire yazı işleri müdürünün yetkilendirilmesine.”
II-İstek halinde peşin alınan istinaf karar harcanın iadesine.
III-İhtiyati tedbir talep eden tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince hükümle birlikte değerlendirilmesine.
IV-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
28.04.2021 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 362/1,f ve m. 391/3 gereğince KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır