Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2021/658 E. 2021/700 K. 28.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 01.03.2021 tarihli ara karar.
ESAS-KARAR NUMARASI :…
İhtiyati haciz talep eden vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İhtiyati haciz talep eden vekili, davalı şirket ile ….arasındaki milletler arası ticari tahkim sürecinde …. danışmanlık hizmeti vermek ve…ahkim yargılamasında temsil etmek üzere davalı şirket ile müvekkili arasında 09.11.2018 tarihinde hizmet sözleşmesi akdedildiğini, sözleşme gereği davacı şirketin vermiş olduğu hizmet neticesinde davalıdan 1.605.733,56-TL’lik alacağını teminat altına almak amacıyla ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesi’nce “…İcra İflas Kanunun 257. maddesinde ihtiyati haciz şartları düzenlenmiş olup, “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacakları ile diğer haklarının ihtiyaten haczettirebilir” hükmüne yer verilmiş ve hükmün devamında da vadesi gelmemiş borçtan dolayı borçlunun muayyen yerleşim yerinin bulunmaması veya taahhütlerinden tutulmak maksadı ile mallarını gizleme, kaçırma veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunması halinde ve yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbedebileceği ön görülmüştür.
Bu açıklamalardan sonra somut olaya bakıldığında; davacı ile davalı şirket arasında 09.11.2018 tarihinde imzalanan hizmet sözleşmesi uyarınca akti ilişki bulunduğu ve verildiği ileri sürülen hizmet uyarınca ödenmesi gereken ücretin ödenmediği ileri sürülerek talepte bulunulduğu anlaşılmış ise de; ücret alacağının muaccel olduğuna dair yaklaşık ispat koşullarının mevcut olmadığı gibi alacağın bu haliyle yargılamayı gerektirdiği, yine İİK’nun 257/2. maddesinde öngörülen koşulların gerçekleşen somut olayda bulunmadığı anlaşılmakla, ihtiyati haciz talebinin REDDİNE…” karar verilmiştir.
İstinaf yasa yoluna başvuran ihtiyati haciz talep eden vekili istinaf dilekçesinde özetle:
Taraflar arasında akdedilen sözleşmede her iş için ayrı ücretlendirme yapılacağı ve masrafların aylık periyotlar halinde faturalandırılacağının kararlaştırıldığını, bu süreçte müvekkili şirketin mesleki sorumluluğunu eksiksiz olarak yerine getirmiş olsa da bir süre boyunca davalı şirkete gönderilen faturaların yalnızca bir kısmının ödendiğini, ilerleyen süreçte ise düzenlenen faturalar için müvekkili şirkete hiçbir ödeme yapılmadığını, davalının, müvekkili şirketi, ödemeleri gerçekleştireceğini dile getirerek oyaladığını ve kötü niyetli olarak sözleşme imzalandıktan 11 ay sonra ücretlerin yüksekliği ve tahkim sonucunun net olarak taahhüt edilememesi sebebiyle ödemeleri yapmayacağını belirttiğini, müvekkili tarafından faturalandırılan fakat herhangi bir ödeme gerçekleştirilmeyen hizmetlerin müvekkili şirketçe sağlandığının, davalı şirket yetkilisi … tarafından ikrar dahi edildiğini, bunun yanı sıra davalının müvekkiline yaptığı ödemelere ilişkin ücret bildirimlerinde, müvekkili şirket nezdinde ücretlerin nasıl meydana geldiğinin, dosya üzerinde çalışan avukatların saatlik ücretlerinin, temin edilen raporlara ilişkin uzman/ bilirkişi ücretlerinin de açık şekilde belirtildiğini ve davalının da bunları bilerek hiçbir itiraz getirmeden ödeme yaptığını, müvekkilinin alacağın varlığını ve haciz nedenlerini yaklaşık ispat seviyesinin üzerinde ispatlanmasına karşın mahkemece verilen ara kararda “ücret alacağının muaccel olduğuna dair yaklaşık ispat koşullarının mevcut olmadığı”na yönelik hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğunu, davalı şirketin ciddi ödeme güçlüğü içerisinde olduğunu ve ticari faaliyetlerine ve varlığına son vermesinin muhtemel olduğunu, 11 milyon USD talebine dayanan milletlerarası ticari tahkim davasında, davalı şirket yetkilisinin tahkim davasının 1 milyon USD bile olsa aleyhe sonuçlanması halinde şirketi tasfiye edeceğini açıkça belirtmesinin davalı tarafın müvekkili şirkete olan borçlarını ödememe amacı taşıdığını, bunun İİK.nin 257/2. hükmünde belirtildiği üzere “kaçmaya hazırlandığı”na işaret olduğunu, bu nedenle müvekkili şirketin alacağını davanın sonunda tahsil edememe riskinin olduğunu beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılarak ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
İstem, İİK m. 257 vd. uyarınca ihtiyati hacze ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre ihtiyati haciz talep eden vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….E. sayılı dava dosyasında verdiği 01.03.2021 tarihli ara kararına yönelik ihtiyati haciz talep eden vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Alınması gereken istinaf karar harcı peşin alındığından başka harç alınmasına yer olmadığına.
3-İhtiyati haciz talep eden tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
28.04.2021 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 362/1,f ve İİK’nin 258 inci maddesinin üçüncü fıkrası gereğince KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır