Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2021/576 E. 2021/862 K. 03.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ (E S A S I İ N C E L E M E D E N
K A R A R I N K A L D I R I L M A S I)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 15.10.2020
ESAS-KARAR NUMARASI : ….
Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili, müvekkili şirketin Ankara İli … bulunan tavuk yetiştirme çiftliği niteliğindeki işyerinde 10.11.2016 tarihinde jeneratör hırsızlığı meydana geldiğini ve işyerinin bekçileri tarafından bu hırsızlık olayının aynı gün sabah saat 07:00 sıralarında jandarmaya bildirildiğini, müvekkilinin 24.05.2016/2017 tarihli, … numaralı ve … müşteri numaralı poliçe ile işyerini sigortalattığını, poliçe kapsamında Polatlı Cumhuriyet Savcılığı’nın dosyasında bulunan tahkikat evrakı, … poliçesi ve faturalar ile birlikte … A.Ş.’ye müvekkilleri tarafından yazılı şekilde başvuru yapıldığını ve oluşan zararın poliçe kapsamında karşılanmasının talep edildiğini, fakat … şirketi tarafından müvekkiline bu durumun bina hırsızlık kapsamında değerlendirileceği söylenerek sadece 5.000,00-TL gibi bir ödeme yapıldığını, çalınan jeneratörün şu anki rayiç değerinin 32.900,00-TL(KDV dahil) civarında olduğunu belirterek bakiye 27.900,00-TL tazminat bedelinin hırsızlık tarihi olan 10.11.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, jenaratörün “bina” teminatı kapsamında belirlendiğini ve bina hırsızlık teminatının ise davacıya ödendiğini, davacının talep ve iddialarının yasal ve sözleşmesel dayananaktan yoksun olduğunu, … sözleşmesinde bina hırsızlık teminatının 5.00000-TL, muhteviyat hırsızlık teminatının ise 500.000,00-TL olduğunu, başvuruya konu … tazminatı alacağının teminat kapsamında olup olmadığının tespiti konusunda tüm yönleriyle değerlerdirme yapılarak çalınan jeneratörün bina teminatı içinde bina hırsızlık teminatı kapsamında değerlendirilerek oluşan zararın tazmin edildiğini, bu itibarla açılan davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece mahkemesi’nce “…TTK’nun 1456/1. maddesinde “Sınırlı ayni hak ile takyit edilmiş bir mal üzerindeki, malike ait menfaat sigortalandığı takdirde, kanunda aksi öngörülmemişse, sınırlı ayni hak sahibinin hakkı … tazminatı üzerinde de devam eder” düzenlemesine; 1456/2. maddesinde ise “Sigortacıya, mal üzerinde sınırlı ayni hak bulunduğu bildirildiği takdirde, ayni hak sahiplerinin izni bulunmadıkça, sigortacı … tazminatını sigortalıya ödeyemez. Ayni hakkın sicille alenileştiği veya sigortacının bunu bildiği durumlarda bildirime gerek yoktur. Sigortalı menfaate konu malın tamiri veya eski hâline getirilmesi amacıyla ve teminat gösterilmesi şartıyla, tazminat sigortalıya ödenebilir” düzenlemesine yer verilmiştir. Ayrıca Türk Medeni Kanunu’nun 879. maddesi uyarınca, … tazminatının öncelikle rehin hakkı sahibine verilmesi veya açık muvafakatının alınması gereklidir.
Böyle bir durumda, sigortalı durumda olan rehin hakkı sahibi olduğundan … şirketinden tazminat talep etme hakkının da öncelikle ona ait olması gerekir ve … ettiren, ancak sigortalı malın dain ve mürtehini olan ve lehine … edilenin açık muvafakatını almak suretiyle sigortadan, şayet kendi menfaati de zedelendiği takdirde, tazminat istemek hakkına sahip olur. Öncelikle talep hakkının rehin hakkı sahibinde olması, yani … bedelinin rehin hakkı sahibine ödenmesi gerektiği durumda, rehin hakkı sahibinin muvafakatinin bulunması halinde sigortalıya … bedeli ödenebilir. Bu durumda dava açma hakkı da öncelikle rehin hakkı sahibinde olduğundan bir dava şartı olarak aktif dava ehliyeti olan davacı sıfatının da rehin hakkı sahibinde olduğu, buna karşın daini mürtehinin muvafakati halinde bu şartın yerine getirilmiş sayılacağı Yargıtayın yerleşik içtihatları ile de ortaya konulmuştur. (Bkz. Yargıtay 17. HD.’nin … karar sayılı ilamı)
Dosya kapsamındaki poliçe incelendiğinde dava dışı Tarım ve Kalkınmayı Destekleme Kurumu’nun dain-i mürtehin sıfatının bulunduğu anlaşılmaktadır. Dain-i mürtehin sıfatı nedeniyle belirtilen kuruma mahkememizce açılan davaya ve ödenecek tazminata muvafakatinin bulunup bulunmadığı sorulduğunda, açılacak davaya muvafakat ettiklerini ancak dava sonuçlandıktan sonra muvafakat talep edilmesine bağlı olarak, davacının o tarihte kurumlarına borçlu olup olmaması duruma göre tekrar değerlendirme yapılması gerektiği bildirilmiştir. Mahkememize sunulan dain-i mürtehin yazı cevabı ve yukarıda belirtilen bilgiler incelendiğinde, muvafakatin kayıtsız şartsız olması gerektiği, bu şekilde belirtilen muvafakatin şartlı olduğu ve şartlı muvafakatin geçerli olarak kabul edilemeyeceği anlaşıldığından iş bu davada davacının aktif dava ehliyeti olmadığından ve dava şartı nedeniyle davanın usulden REDDİNE…” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle:
Dava dışı dain mürtehin sıfatına haiz olan …. Kurumu’na mahkeme tarafından 02.07.2020 tarihinde ”davaya muvafakatin bulunup bulunulmadığına dair” müzekkere yazıldığını, cevabi yazıda da davaya muvafakat edildiğinin bildirildiğini, fakat mahkeme tarafından bu muvafakatın ısrarla geçersiz sayıldığını, gerek usul ekonomisi gerekse de yargılamanın sürüncemede kalmaması açısından … Destekleme Kurumu tarafından verilen açık muvafakat yazıları da dikkate alınarak usulden ret kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, işyerinde meydana gelen hırsızlık olayından kaynaklanan zararın mal sigortası kapsamında tazmini istemine ilişkindir.

Mahkemece, dain mürtehin olan Kurumun davaya kayıtsız ve şartsız muvafakat etmediği belirtilerek davacının aktif dava ehliyeti olmadığından, dava şartı yokluğu nedeni ile davanın (usulden) reddine karar verilmiş ise de söz konusu Kurum tarafından mahkemeye gönderilen 20.07.2020 tarihli yazıda davaya muvafakat edildiği bildirilmiştir. Yazıda belirtilen diğer hususlar ilamın icrası aşamasına yönelik olup muvafakatin şartlı verildiği anlamına gelmemektedir. Davaya muvafakat edildiği, davacının aktif husumetinin mevcut olduğu kabul edilerek davaya devamla bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru olmamış, HMK m. 353/1,a.4 gereğince kararın kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile:
Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … K. sayılı dava dosyasında verdiği 15.10.2020 tarihli kararın, ESASI İNCELENMEDEN KALDIRILMASINA ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE.
2-Peşin alınan istinaf karar harcının istek halinde iadesine.
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından hükümle birlikte değerlendirilmesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
03.06.2021 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 353/1,a ve 362/1,g gereğince KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
….