Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2021/504 E. 2021/501 K. 24.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ (E S A S I İ N C E L E M E D E N
K A R A R I N K A L D I R I L M A S I)

ESAS NO : 2021/504
KARAR NO : 2021/501

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 04/12/2020
ESAS-KARAR NUMARASI : .

Davacı ve davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili, dava dışı borçlu .. Ltd. Şti’nin davacı şirketten Ankara 29. İcra Dairesinin .Esas sayılı dosyasına yatırılacak tutardan başka bir alacağı olmadığını, davalı alacaklının başlattığı Bursa 16. İcra Dairesi’nin . Esas sayılı dosyası nedeniyle borcu bulunmadığının tespitine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili, mahkemenin görevli olmadığını, davanın hak düşürücü sürede açılmadığını, ispat yükünün davacıda olduğunu savunarak, davanın reddi ile %20 tazminatın tahsilini talep etmiştir.

İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece mahkemesi’nce; davanın hak düşürücü sürede açılmaması nedeniyle reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: İlk derece mahkemesince sürenin son gününün adli tatile denk geldiğinin gözden kaçırıldığını, 20.07.2020 – 31.08.2020 tarihleri arasının adli tatil olarak belirlendiğini, buna göre HMK’ nın 103. maddesinde belirtilen hususlar dışındaki işlere ilişkin sürelerin son gününün HMK madde 104 hükmüne göre hiçbir karara gerek kalmaksızın otomatik olarak adli tatilin bittiği günden itibaren bir hafta uzamış sayılması gerektiğini, üçüncü haciz ihbarnamesinin iptaline yönelik olarak açılan davanın sonucu beklenmeden karar verilmesinin doğru olmadığını beyan ederek kararın kaldırılmasını istemiştir.
İstinaf yoluna başvuran davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Dava reddedildiği halde İİK m 89/3 de düzenlenmiş olan %20 tazminat talepleri hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmadığını beyan ederek, davacının İİK 89/3 m uyarınca dava konusu alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla tazminatına mahkum edilmesine ve bu hususun hüküm fıkrasına eklenmesiyle yerel mahkeme kararının düzeltilmesini talep etmektedir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, İİK m. 89/3 uyarınca menfi tespit istemine ilişkindir.
6102 sayılı TTK’nın 4. maddesinde, bu hükümde sayılan mutlak ticari davaların yanısıra “Her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır.” hükmü ile nispi ticari davaya ilişkin de düzenleme yapılmış olup, buna göre tarafların her ikisinin de tacir olması ve uyuşmazlık konusu işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olması gerekir.
İİK’nın 89/3. maddesinin, üçüncü cümlesi, “..İkinci ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsa onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu ödemeye veya yedinde sayılan malı teslime zorlanacağı bildirilir. Bu bildirimi alan üçüncü şahıs, icra takibinin yapıldığı veya yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde süresi içinde menfi tespit davası açtığına dair belgeyi bildirimin yapıldığı tarihten itibaren yirmi gün içinde ilgili icra dairesine teslim ettiği takdirde, hakkında yürütülen cebri icra işlemleri menfi tespit davası sonunda verilen kararın kesinleşmesine kadar durur…” hükmünü içermektedir. Bu hükümde belirtilen mahkemenin hangi mahkeme olduğu konusunda bir açıklık bulunmamakla birlikte İİK’nın 235/1. maddesindeki gibi kayıt kabul ve 154/3. maddesindeki gibi iflas davaları için Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu yolundaki açık bir düzenleme bulunmadığından bu mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun kabulü gerekir. Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 12.04.2016 tarih ve 3568 E., 6425 K. ve 17.12.2015 tarih ve 7065 E., 17162 K., sayılı ilamları da bu yöndedir.
Somut olayda, taraflar arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmadığı gibi uyuşmazlık, davalı alacaklı tarafından başlatılan icra takibinde çıkarılan haciz ihbarnamelerine itiraz edilmemesi nedeniyle yedinde sayılan borçtan davacının sorumlu olup olmadığının tespitine ilişkindir.
01.10.2011 tarihinden sonra açılan menfi tespit davaları için görevli mahkeme, HMK’nın 2. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesidir. (Prof. Dr. Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Ankara 2013, sh:476)
6100 sayılı HMK’nın 1. maddesindeki göreve ilişkin kuralların kamu düzenine ilişkin olduğu hükmü ile HMK’nın 353/(1)-a.3 maddesinin mahkemenin görevli olmamasının mutlak kararın kaldırılması nedeni olduğuna ilişkin hükmü karşısında, görev hususu somut olayda olduğu gibi, açıkça istinaf istemine konu edilmese dahi istinaf mahkemesince re’sen gözetilmelidir.
Bu durumda İlk derece Mahkemesince, İİK’nın 89/3. maddesine dayalı olarak açılan davada, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek HMK’nın 114/(1)-c ve 115/(2). maddeleri uyarınca mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, uyuşmazlığın esası incelenerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, HMK’nın 353/(1)-a.3. maddesi uyarınca esası incelenmeden kararın kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- HMK m. 353/1,a.3 gereğince, Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce …….E., …K. sayılı dava dosyasında verilen 04/12/2020 tarihli kararın, ESASI İNCELENMEDEN KALDIRILMASINA ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
2-Kararın kaldırılması nedenine göre taraf vekillerinin istinaf itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,
3-Peşin alınan istinaf karar harçlarının iadesine,
4-Taraflarca istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından hükümle birlikte değerlendirilmesine,
5-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
24/03/2021 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda,
HMK m. 353/1,a ve 362/1,c,g gereğince KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır