Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2021/364 E. 2021/325 K. 03.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ (E S A S I İ N C E L E M E D E N
K A R A R I N K A L D I R I L M A S I)
ESAS NO : ….
KARAR NO : ….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 27/12/2019
ESAS-KARAR NUMARASI : …..

Davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili, davacı ile … (bu dosyanın tefrik edildiği davada davalı) arasında imzalanan … uyarınca davacı tarafından Bursa ilinde yapılacak saha çalışmalarının davacı tarafından yerine getirildiğini sözleşme uyarınca yapılması gereken ödemelerin yapılmadığını ileri sürerek, alacağın davalı sözleşme akidi şirket ile asıl iş sahibi davalı …’ tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, davacı ile aralarında sözleşme ilişkisi bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Tefrik kararı verilen dosyada davalı …vekili, taraflar arasındaki sözleşmeye göre yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu savunarak, davanın usul ve esastan reddini istemiştir.

İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesi’nce “… taraflar arasında imzalanan 02/05/2017 tarihli …’…” başlıklı 15. Maddesi ile taraflar arasında doğabilecekher türlü uyuşmazıklarda İstanbul Mahkemeleri yetkili mahkeme olarak tayin edildiği anlaşılmıştır.
Davalı… esasa cevap süresi içerisinde verdiği cevap dilekçesi ile yetki itirazında bulunduğu anlaşılmıştır.
Davalının süresinde HMK 116 maddesi uyarınca yetki itirazında bulunduğu, davanın gerek genel gerekse özel yetkili mahkeme olmayan Ankara Mahkemelerinde açıldığı, bu nedenle davalının yetki itirazının haklı olduğu anlaşıldığından davanın HMK 116/a ve 115/2 maddesi uyarınca dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine…
” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: davacı … ile davalı … arasında doğrudan ya da dolaylı herhangi bir iş ilişkisi veya sözleşme ilişkisi bulunmadığından, yerel mahkemenin yetkiye ilişkin vermiş olduğu kararın hukuken hatalı olduğunu, birden fazla davalı bulunması halinde davanın davalılardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabileceğini, …. yerleşim yerinin Ankara olduğunu ve Ankara mahkemelerinin işbu uyuşmazlık kapsamında yetkili olması nedeniyle davanın esasına girilerek karar verilmesi gerekirken yetkisizlik kararın verilmesinin hukuken yerinde olmadığını ve söz konusu kararın aleyhe kısımlarını kabul etmediklerini beyan ederek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını, davacı. …. arasında doğrudan ya da dolaylı herhangi bir iş ilişkisi veya sözleşme bulunmaması nedeniyle öncelikle… yönünden davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmesini, mahkeme aksi kanaatte ise takdir edilecek diğer nedenlerle davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmektedir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
1-Dava, davacı ile tefrik kararı verilen dosyada davalı …arasında düzenlenen hizmet sözleşmesi kapsamında alacak istemine ilişkindir.
Mahkemenin yetkisine ilişkin değerlendirmeye esas alınan 02/05/2017 tarihli “… davacı ve … arasında düzenlendiği, sözleşmede davalı … imzasının olmadığı ve yetki konusunda bu davalı tarafından bir itirazda bulunulmadığı görülmüştür.
Davacı ile davalı … arasında yazılı bir sözleşme yapılmadığı ve davalı tarafından yetki ilk itirazında da bulunulmadığı görüldüğünden, dosyada kesin yetkiye ilişkin dava şartı ile ilgili her iki davalı açısından ayrı ayrı değerlendirme yapılması için, usul ekonomisi gözetilerek, Dairemizin…… sayısında kayıtlı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. dosyasında istinaf incelemesinde bulunan davalı … yönünden, dosyanın tefriki ile yukarıda yazılı iş bu esasa kaydedilmesine karar verilmiştir.
HMK’nın “yetki sözleşmesi” başlıklı 17. maddesinde, “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” hükmü düzenlenmiştir.
HMK’nın yetkiyi düzenleyen maddelerinde kesin yetki halleri açıkça belirtilmiştir. HMK’nın 18/1. maddesi uyarınca, yetki sözleşmesi de ancak kesin yetki bulunmayan hallerde yapılabilir. Ancak, HMK’nın 17. maddesindeki, taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça davanın sadece sözleşmeyle belirlenen mahkemelerde açılabileceğine ilişkin yetki kuralı, aksi de kararlaştırılabildiğinden münhasır yetkiyi düzenlemekte olup, kesin yetki kuralı değildir. HMK’nın 19/2. ve 116/a maddesi uyarınca mahkemenin yetkisinin kesin yetki esasına göre belirlenmediği hallerde ise, yetki itirazı bir ilk itiraz olduğundan ve 19/2 ile 17/1. maddesi uyarınca cevap dilekçesinde süresinde ileri sürülmesi gerektiğinden, aynı Kanun’un 19/4. maddesi uyarınca da yetki itirazı süresinde ve usulüne uygun olarak ileri sürülmezse, yetkisiz mahkeme yetkili hale gelir. Kesin yetki bulunmayan hallerde davalı tarafından süresinde ve usulünce ileri sürülmeyen yetki itirazının daha sonra ileri sürülmesi mümkün olmadığı gibi mahkemece de kendiliğinden dikkate alınamaz. Davalının süresinde yetki itirazında bulunmaması halinde dava sırasında taraflar arasında aksi yönde zımnen oluşan ve geçerli olan bir yetki sözleşmesi kurulduğunun kabulü de gerekir. (Bkz. Prof. Dr. B. Kuru, Hukuk Muhamekeleri Usulü, El Kitabı, İstanbul 1995, Sh. 174 vd.) HMK’nın 17. maddesindeki, ”taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça” hükmünün bu anlama geldiği kabul edildiği taktirde bu madde anlam kazanacaktır.
Bu açıklamalara göre mahkemece, davalı … nin yetki itirazı bulunmadığı halde iki davalı yönünden de kesin yetkiye ilişkin dava şartı noksanlığından usulden ret kararı verilmesi doğru görülmediğinden ve mahkeme yetkili olduğundan, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüyle, HMK’nın 353/(1)-a.3. maddesi uyarınca, esası incelenmeksizin İlk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
2-İlk derece mahkemesi kararının kaldırılması nedenine göre davalı vekilinin diğer istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığı anlaşılmıştır.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile:
HMK m. 353/1,a,3 gereğince, Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce …. sayılı dava dosyasında verilen 27/12/2019 tarihli kararın, ESASI İNCELENMEDEN KALDIRILMASINA ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
2-Yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer istinaf sebeplerinin incelenmesine şimdilik YER OLMADIĞINA,
3-Peşin alınan istinaf kararharçlarının iadesine,
4-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından hükümle birlikte değerlendirilmesine,
5-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
03/03/2021 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 353/1,a ve 362/1,c, g gereğince KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır