Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2021/331 E. 2021/518 K. 31.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN VEKİLİ : … …

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 09.11.2020
ESAS-KARAR NUMARASI : …

Davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili; taraflar arasında yemek hizmeti verilmesine dair sözleşme bulunduğunu, hizmet bedelinin ödenmemesi üzerine yapılan takibe haksız olarak itiraz edildiğini, kısmi ödeme yapılmışsa da bakiye alacak bulunduğunu ileri sürerek, davalının yapmış olduğu itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davacının sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmediğini, haksız icra takibi yaptığını, 06.05.2017 tarihli …. Sözleşmesi çerçevesinde yemek hizmetini 06.01.2019 tarihine kadar müvekkili şirkete sağlamış olduğunu, bu çerçevede yüklenici sıfatıyla personel istihdam ederek kendi nam ve hesabına çalıştırdığı işçilere yönelik işçilik alacaklarını ve SGK prim bedellerini ve stopaj vergisini, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücret, stopaj SGK primlerini ödemediğini, ayrıca sözleşmenin 1.16 maddesine göre personelin ihbar, kıdem, Sosyal Güvenlik Kurumu, maliye, belediye ve diğer mercilere yapılması gerekli ve yapılacak beyan ve bildirimler ve bu husustaki vergi, resim, harç, mükellefiyet sorumluluklarının davacı şirkete ait olacağını, davacı şirket her ne kadar işçilerle ihtiyari arabulucu yolu ile anlaştığını gösterir tutanakları e posta ile sunmuş olsa da işçilere ait işçilik alacaklarının ödendiğini gösterir belgeler, SGK prim ödeme, stopaj ödemesini gösterir belgelerin müvekkil şirkete hiçbir şekilde iletilmediğini, bu nedenle TBK 97. maddesi gereği davalı müvekkil şirketçe ödememezlik def’inde bulunarak alacaklarına bloke konulmuş olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesi’nce “… davacı tarafından, davalıya karşı Kayseri 5. İcra Müdürlüğü …. Esas Sayılı dosyasında, Seri A Sıra No. … ve 16/02/2019 tarihli, 120.169,81 TL’lik fatura ve seri A Sıra … ve 28/02/2019 tarihli, 49.620,06 TL’lik faturaların toplam kalan 64.789,87 TL bakiye kısmına ilişkin takip başlatıldığı, davalı borçlunun borca 14/03/2019 tarihinde borcun tamamına, faize, faiz oranlarına bütün ferilerine itirazda bulunduğu, itirazın kabulü ile borç yönünden takibin durdurulmasına karar verildiği, davalının ticari defterlerinin HMK 222/2 Maddesi gereğince kendisi lehine delil teşkil ettiği, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4). taraflar arasında sözleşmeden kaynaklı fatura dayalı ticari ilişkinin bulunduğu, sözleşmeye istinaden yapılan işle ilgili itirazın bulunmadığı, davalının ticari defter kayıtları sabit olmak üzere; takip Konusu Seri A Sıra No. … ve 16/02/2019 tarihli, 120.169,81 TL fatura, seri A Sıra … ve 28/02/2019 tarihli, 49.620,06 TL faturaları ticari defter kayıtlarına işlediği, 120.169,81 TL faturanın, 15.169,81 TL kısmı takip konusu yapıldığı (15.169,81+49.620,06) toplam 64.789,87 TL davacının alacağının kaldığı, davalı …’nin davacının 4.878,00 TL mutfak ekipman bedeli, 40.730,57 TL 23/09/2019 tarihinde Kayseri Genel İcra Dairesi’nin…. Esas sayılı dosyası ve 19.181,30 TL 14/11/2019 tarihinde Kayseri Genel İcra Dairesi’nin …. Esas sayılı dosyalarına toplam (4.878,00+19.181,30+40.730.57) = 64.789,87 TL davacı adına ödeme yaptığını ticari defter kayıtlarına işlediği, davacının 64.789,87 TL alacağından, davalının yapmış olduğu ödemeleri 64.789,87 TL mahsup edildiği, davaya konu alacağın yargılama sırasında ödendiği ve bu nedenle davacı vekilinin dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilmesini istediği görülmüştür. Davacı vekilinin beyanı ve icra dosyalarındaki ödemeler dikkate alınarak davanın konusuz kaldığı anlaşılmıştır. Bu nedenle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
Davanın konusuz kalması halinde yargılama gideri, vekalet ücreti davanın açıldığı tarihteki haklılık durumuna göre tayin edilmelidir. Davanın açıldığı tarih itibariyle dosya kapsamından davacı tarafın davayı açmakta haklı olduğu ve alacağın likit olduğu davacı vekilinin yargılama gideri, vekalet ücreti ve icra inkar tazminatına ilişkin talebinin devam ettiği anlaşılmaktadır. Bu sebeple dava tarihi itibari ile davayı açmakta haklı bulunan davacının alacağı likit olduğundan icra inkar tazminatı talebinin kabulüne, şartları oluşmayan kötüniyet tazminat taleplerinin reddine,…” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran-davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: sözleşmenin 111-2.1. maddesine göre 16.02.2019 ve 28.02.2019 tarihli faturalara ilişkin ödeme vadesi sonraki ayın 30. gününe kadar ödenmesi gerektiğinden fatura muacceliyet tarihi en geç 30.03.2019 olmasına rağmen davacı tarafça kötüniyetli ve sözleşmeye aykırı olarak 07.03.2019 tarihinde icra takibi yapıldığını, ihtarname gönderilmediğini, bu nedenle icra takibine haklı olarak itiraz edildiğini, davanın reddine ve davalı lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, alacak miktarının likit olmadığı için icra inkar tazminatına karar verilmesinin de doğru olmadığını bildirerek, yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine, alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, tacirler arası hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacağa ilişkin yapılan icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine aykırılığın da tespit edilmemesine ve özellikle istinaf yoluna başvuranın sıfatına göre, İlk derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, HMK.’nın 353/(1)-b.1 ve 359/(3) maddeleri uyarınca, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-HMK.’nın 353/(1)-b.1 ve 359/(3) maddeleri uyarınca, Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … sayılı dava dosyasında verdiği 09.11.2020 tarihli kararına yönelik davalı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
31.03.2021 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya yetmiş sekiz bin altı yüz otuz (78.630,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
Başkan Vekili 28532 Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır