Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2021/266 E. 2021/336 K. 03.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

ESAS NO : ….
KARAR NO :….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 26.11.2020
ESAS-KARAR NUMARASI : ….
Davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı arasında 28.01.2019 tarihinde cari hesap borç ödeme protokolü imzalandığını, protokole rağmen borcun ödenmemesi üzerine davalı aleyhine Ankara 24. İcra Müdürlüğü’nün …. sayılı dosyası ile iflas yoluyla adi takipte bulunulduğunu, davalının süresi içerisinde takibe itiraz etmediğini beyan ederek davalı şirketin iflasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, dava dilekçesinde bahsi geçen protokolün müvekkili tarafından imzalanmadığını, nitekim protokol tarihinde müvekkili şirketi temsil ve imza yetkisine haiz iki kişinin olmasına rağmen protokolde bir kişinin imzasının bulunduğunu, protokol belgesini müvekkili şirketi temsile yetkili kişiler imzalamadığından borcun kabulünün mümkün olmadığını, müvekkili yönünden iflas şartlarının oluşmadığını beyan ederek davanın reddine, davacının %20’den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesi’nce “…Somut olayda, davacının Ankara 24. İcra Müdürlüğü’nün ….sayılı takip dosyası ile 40.830,79-TL asıl alacak üzerinden davalı aleyhine iflas yoluyla takip talebinde bulunduğu, ödeme emrinin davalıya 29.11.2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 7 günlük itiraz süresi geçtikten sonra (10.12.2019 tarihinde) takibe borcun esası yönünden itiraz ettiği, itirazın süresinde yapılmaması sebebiyle takibin kesinleştiği, ödeme emrinin borçluya tebliğ tarihinden itibaren İİK. 156/4. maddesindeki 1 yıllık süresi içerisinde işbu iflas davasının açıldığı saptanmıştır.
Davalı aleyhine yapılan takibin kesinleştiği, bu suretle davacının İİK. 156/1. maddesi uyarınca davalının iflasını istediği saptanmakla, davalının borcun esasına yönelik itirazları incelenmeksizin mahkememizce İİK. 158/1. maddesi uyarınca iflas ilanları yapılmış, müteakiben depo emrine esas olmak üzere asıl alacak, icra masrafı, vekalet ücreti ve tahsil harcı miktarı açıkça TL cinsinden 15.10.2020 tarihli bilirkişi raporuyla tespit edilerek mahkememizin 22.10.2020 tarihli celsesinde davalı şirket ve vekiline ayrı ayrı İİK. 158/2. maddesi gereğince depo emrinin tebliğine karar verilmiş, depo emrinin tebliğine rağmen davalı depo kararının gereğini yerine getirmemiştir.
Böylelikle, Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün ….numarasına kayıtlı davalı şirketin İİK. 43. maddesi gereğince iflasa tabi olduğu, davalı şirketin muamele merkezi itibariyle İİK. 154. maddesi kapsamında mahkememizin yetkili olduğu, iflas talebinin İİK 166/2. maddesinde öngörülen biçimde usulüne uygun olarak ilan edildiği, İİK. 158/2. maddesi gereğince davalı şirketin depo kararı gereğini yerine getirmediği, davacı vekili tarafından İİK.nun 160. maddesi gereğince ilk alacaklar toplantısına kadar olan masraflar ile kanun yolları için gerekli tüm masrafların mahkeme veznesine depo ettirildiği, nazara alınarak, davalı şirketin İFLASINA…” karar verilmiştir.
İstinaf yasa yoluna başvuran davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle:
Ankara 24. İcra Müdürlüğü’ne ait …. dosyasında alacaklı bulunan …. tarafından müvekkili aleyhinde icra takibi yapıldığını, tebligatın müvekkiline 04.12.2019 tarihinde yapıldığını, bunun üzerine ilgili icra dosyasına taraflarınca UYAP üzerinden vekaletname ile borca itiraz dilekçesi gönderildiğini, ancak gönderdikleri vekaletname ve dilekçenin UYAP kaydı yapılmadığından sistemde görünmediğini, bunun üzerine icra müdürlüğüne gönderdikleri itiraz dilekçesi işleme alınmadığından ve yapılan diğer tüm işlemlerin usulsüz olduğundan Ankara 9. İcra Hukuk Mahkemesi’nde….. numaralı dosya ile görülen şikayet davasının açıldığını ve halen devam ettiğini, bu nedenle işbu davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini, davacı ile müvekkili arasında imzalandığını iddia edilen cari hesap protokolünün müvekkili tarafından imzalanmadığını, zira o tarihte, müvekkili şirketi temsil ve imza yetkisine sahip kimselerin imzaya müştereken yetkili iki kişi olduğunu, protokolde imzası bulunan bir kişi olması nedeniyle imzayı kabul etmediklerini, müvekkilinin böyle bir borcunun bulunmadığını, kanun ve yargı kararlarına göre de şirkette imzaya yetkili olan kimselerin şirket adına hukuki sonuç doğurabilecek eylemleri gerçekleştirebileceğini, aksi halde gerçekleşen eylemden şirketin sorumlu olmayacağını, müvekkili açısından iflas şartlarının oluşmadığını, bu şartların oluşabilmesi için ortada borçlu sıfatını taşıyan bir kimsenin olması gerektiğini, müvekkili ile davacı arasında herhangi bir iş yapılmadığını beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, İİK m. 156 vd. uyarınca iflas istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….. sayılı dava dosyasında verdiği 26.11.2020 tarihli kararına yönelik davalı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Alınması gereken 59,30-TL istinaf karar harcının davalıdan alınıp Hazine’ye gelir kaydına.
3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın taraflara resen tebliğine; tebliğ, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına.
03.03.2021 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, İİK’nin 164 ncü maddesinin ikinci fıkrası gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içinde, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır