Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2021/2302 E. 2022/66 K. 26.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ (E S A S I İ N C E L E M E D E N
K A R A R I N K A L D I R I L M A S I)

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 28.09.2021
ESAS-KARAR NUMARASI :…
Davacı vekili ile aleyhinde hüküm kurulan …. vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde husumeti … … yönelterek; taraflar arasında bakım ve destek hizmetlerine ilişkin hizmet alım sözleşmesi bulunduğunu, dava dışı işçi … tarafından müvekkili teşekkül aleyhine açılan dava sonucu işçilik alacaklarının ödendiğini, davalı ile aralarındaki sözleşme gereğince işçilik alacaklarından davalının sorumlu olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 10.642,85 TL.’nin ödeme tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
İlk derece Mahkemesince ….’nin ticaret sicili adresine Tebligat Kanununun 35. maddesine göre dava dilekçesi tebliğ edilerek yokluğunda yargılamaya devam edilmiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesince; davacı tarafından dava dışı işçiye işçilik alacaklarına istinaden toplam 10.642,85 TL ödeme yapıldığı, dava dışı işçinin alacaklısı olduğu icra dosyalarına yapılan ödeme nedeniyle, davalı …’nin sorumluluğunun 10.642,85-TL olduğunun rapor edildiği, söz konusu raporun usul ve yasaya uygun olarak hazırlanması denetime elverişli olması nedeni ile mahkemece kabul gördüğü gerekçesiyle, davanın kabulüne, 10.642,85 TL’nin 16.11.2020 tarihinden itibaren avans faizi davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; İlk derece Mahkemesince haklı davalarının kabulüne karar verilmiş olmakla birlikte davayı yöneltmiş oldukları davalıdan başka bir şirket aleyhine hüküm kurulduğunu, dava dilekçesinde açıkça belirtildiği üzere, işbu davayı yönelttikleri davalının ….
… olduğunu, dava açılırken tevzii bürosunda sisteme yanlış unvan girilmiş olması sebebiyle yargılamanın bambaşka bir şirkete karşı devam ettiğini, tebligatların belirttikleri adres yerine yanlış unvandaki şirketin sistemde görünen adresine yapıldığını, davanın dayanağı sözleşmeye göre de asıl davalının belirttikleri unvandaki şirket olduğunu, hükmün aleyhine kurulduğu ……. işbu davayla hiçbir ilgisi bulunmadığını belirterek, İlk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı görünen …. vekili istinaf dilekçesinde; davacı tarafın Mersin’de faaliyet gösteren ……. ile arasındaki ihtilaf sebebiyle 04.12.2020 tarihinde arabulucuya başvurduğunu, arabuluculuk görüşmelerinden sonuç alamayan davacı tarafın Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/177 Esas sayılı dosyası ile alacak davasını açtığını ve dava dilekçesinde bu şirketi davalı olarak gösterdiğini ve adresini yazdığını, ancak sehven davayı, asıl davalı olması gereken …….yerine dava ile uzaktan yakından ilgisi olmayan müvekkili ….’ne yönelttiğini, davayı yanlış açan davacı taraf yüzünden mahkeme kaleminin de tüm tebligatları müvekkili şirkete yaptığını, müvekkilinin bu tebligatlardan en son tebliğ edilen gerekçeli karar sayesinde haberi olduğunu, dava süresince bu büyük hatayı ne davacı tarafın ne de Mahkemenin fark ettiğini, Mahkemece müvekkili aleyhine davanın kabulüne karar verildiğini belirterek, İlk derece Mahkemesi kararının kaldırmasına ve müvekkili hakkındaki davanın husumetten reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, dava dışı işçiye ödenen işçilik alacaklarının, taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesine dayalı olarak rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Dosya kapsamından, davacı tarafça dava dilekçesinde husumetin ticaret merkezi Mersin’de bulunan …… yöneltildiği, ancak tevzi formunda davalı olarak ….’nin yazıldığı, tensip tutanağında ticaret merkezi ….. bulunan ….’nin davalı olarak gösterildiği, yargılama boyunca bütün tebligatların ….’ne yapıldığı, kararda da ….’nin davalı olarak gösterildiği, hükmün …. aleyhine kurulduğu ve kararın da ….’ne tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Kural olarak kanun yoluna ancak davanın tarafları başvurabilir. Taraflar dışındaki (üçüncü kişiler) kanun yoluna başvuramaz. Fakat bir davada (o davanın tarafı olmayan) üçüncü kişi hakkında da karar verilmişse, üçüncü kişi, o karara karşı kanun yoluna başvurabilir. (Prof. Dr. Baki Kuru, İstinaf Sistemine Göre Yazılmış Medenî Usul Hukuku, sayfa 663) Bu nedenle davanın tarafı olmamasına rağmen hakkında hüküm kurulan ….’nin istinaf kanun yoluna başvurma hakkının bulunduğu kabul edilmiştir.
Ülkemizin de tarafı olduğu ve Anayasa’nın 90. maddesi gereği iç hukukun bir parçası olan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6, 1982 Anayasası’nın 36. maddesinde adil yargılanma hakkına yer verilmiştir. 6100 sayılı HMK’nın 27. maddesinde ise adil yargılanma hakkının en önemli unsuru olarak hukuki dinlenilme hakkı düzenlenmiş olup, bu hak yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini, kararların somut, açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir.
Dava dilekçesinin tebliği ile davalı savunma hakkını kullanma olanağını kazanır ve cevap süresi işlemeye başlar. Esasa ve usule ilişkin savunma ve delillerini, dava dilekçesinin içeriğine göre ileri sürebilmesi için dava dilekçesinin tebliği zorunludur.
Açıklanan bu ilkeler doğrultusunda İlk derece Mahkemesince, davalı olarak husumetin yöneltildiği ve taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesinin tarafı olan …… dava dilekçesinin Tebligat Kanunu’nun 12 ve 13. maddeleri ile Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik’in 20 ve 21. madde hükümleri uyarınca tebliğ edilerek, iddia edilen hususlar hakkında savunma hakkı verilip, varsa usule ya da esasa ilişkin savunma ve delilleri üzerinde durulması, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, davalı tarafın yokluğunda dava görülerek, davada sıfatı bulunmayan …. aleyhine hüküm tesisi, anılan düzenlemelerin öngördüğü adil yargılanma hakkının ihlâli ve savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğurduğundan doğru görülmemiştir.
Bu durumda Dairemizce, davacı vekili ile aleyhinde hüküm kurulan …. vekilinin istinaf başvurularının kabulü ile HMK’nın 353/(1)-a.6. maddesi uyarınca, İlk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren Mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM :
1-Davacı vekili ile …. vekilinin istinaf başvurularının kabulü ile HMK’nın 353/(1)-a.6. maddesi uyarınca, Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 28.09.2021 tarih ve …. sayılı KARARININ KALDIRILMASINA ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren Mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
2-Davacı vekili ile …. vekilince yatırılan istinaf karar harçlarının istek halinde, gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden alınarak iadesine,
3-Davacı ve …. tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin İlk derece Mahkemesince esas hükümle birlikte değerlendirilmesine,
4-Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
26.01.2021 tarihinde, HMK’nın 353/(1)-a ve 362/(1)-g. maddeleri uyarınca, KESİN olmak üzere, oybirliği ile karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 27.01.2022

.