Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2021/2269 E. 2021/2084 K. 28.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F D İ L E K Ç E S İ N İ N R E D D İ)

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 21.10.2019
ESAS-KARAR NUMARASI : …
Taraflar arasındaki rücuen alacak davasında yapılan yargılama sonunda konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair hükme karşı davacı vekilince istinaf yoluna başvurulması üzerine HMK’nın 352. maddesi uyarınca dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Karar tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK’nın 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 41.maddesi ile değişik 341/(1) maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 6763 sayılı Kanunun 44. maddesiyle HMK’na eklenen Ek-Madde 1’de öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında karar tarihi itibariyle 4.400,00 TL.’dir.
HMK’nın 341/(4). maddesi hükmüne göre alacağın tamamının dava edilmiş olması halinde, asıl istemin kabul edilmeyen bölümü, anılan kesinlik sınırını geçmeyen davacı tarafın, istinaf hakkı bulunmamakta ise de, aynı Kanun’un 348/(1). maddesi uyarınca, davalı tarafça, kesinlik sınırı üzerinde kalan miktara yönelik istinaf yoluna başvurulması halinde, davacı tarafın, katılma yolu ile istinaf hakkı saklıdır.
Alacak davalarında istinaf (kesinlik) sınırı belirlenirken, yalnız alacağın aslı (asıl talep) nazara alınır: faiz, icra tazminatı (İİK m. 67, m. 69., m. 72) ve (ihtarname, delil tespiti ve yargılama giderleri gibi) giderler hesaba katılmaz. (Prof. Dr. Baki Kuru, İstinaf Sistemine Göre Yazılmış Medenî Usul Hukuku, Ağustos 2016, S: 672) Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 09.10.2018 tarih ve 451 E., 17783 K., Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin 01.10.2018 tarih ve 12965 E., 20570 K., Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 07.11.2013 tarih ve …. sayılı ilamları da bu yöndedir.
HMK’nın 323/(1)-ğ.maddesinde, vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücreti, yargılama giderlerinin kapsamında sayılmıştır.
Temyiz sistemi yönünden de mevcut bulunan, istinaf yoluna başvurulabilmesinin belirli bir miktarla sınırlandırılmasının benzeri hükmün (HUMK m.427) Anayasaya aykırılığı gerekçesiyle açılan davada Anayasa Mahkemesi; 20.01.1986 tarih ve 23/2 sayılı kararında, “..bu sınırın davaların hızlandırılması ve Yargıtay’ın iş yükünün bir ölçüde azaltılmasının amaçlandığı, bu sınırlamanın kamu yararına yönelik olduğu ve hak arama hürriyetinin de kamu yararı dikkate alınarak sınırlanabileceği…” gerekçesiyle, anılan hükmün Anayasaya aykırı olmadığına karar vermiştir.
Somut olayda, dava dilekçesinde, fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak dava dışı işçiye ödenen 6.209,58 TL.’nin tahsili istenilmiş, davacı vekilince dava konusu miktarın dava tarihinden sonra 26.10.2018 tarihinde hak edişlerden kesilerek tahsil edildiği ve davanın konusuz kaldığı bildirilmiş olup, İlk derece Mahkemesince taraflar arasındaki sözleşmede dava konusu kalemin yükleniciye ait olduğuna dair hüküm bulunmadığı, bu nedenle davacının davasında 1/2 oranında haklı olduğu gerekçesiyle konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, tarafların yargılama gideri ve vekalet ücretinden eşit oranda sorumlu tutulmalarına karar verilmiştir. Davacı vekilince dava konusu edilen tutarın tamamı bakımından davalarında haklı oldukları, müvekkili aleyhine hükmedilen vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden hükmün kaldırılması ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin tamamının davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi gerektiği ileri sürülerek istinaf yoluna başvurulmuştur. Davacının isteminde haklı bulunmayan tutar 3.104,93 TL. olup, karar her iki taraf yönünden de kesin niteliktedir.
Kesin olan kararlara yönelik istinaf istemleri yönünden HMK’nın 346/(1) maddesi uyarınca mahkemece bir karar verilebileceği gibi, aynı Kanun’un 352. maddesi maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi’nce de karar verilebileceğinden, HMK’nın 346/(1) ve 352/(1)-b. maddeleri uyarınca davacı vekilinin istinaf dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
KARAR :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Yukarıda açıklanan nedenlerle, yapılan ön inceleme sonucunda, mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle, HMK’nın 346/(1) ve 352/(1)-b. maddeleri uyarınca davacı vekilinin İSTİNAF DİLEKÇESİNİN REDDİNE,
2-Davacı tarafça yatırılan istinaf karar harcının istek halinde iadesine,
2-Karar tebliği ve harç iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, 28.12.2021 tarihinde, HMK’nın 362/(1)-a. maddesi uyarınca, (Ek madde 1 gereğince yeniden değerleme oranına göre belirlenen 78.630,00 TL.’nin altında kaldığından) KESİN olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.

GER. KARAR YAZIM TARİHİ : 29.12.2021