Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2021/2144 E. 2021/1893 K. 08.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 28.01.2021 tarihli ara karar
ESAS-KARAR NUMARASI : …
Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili; taraflar arasında 07.06.2018 tarihinde … Sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin sözleşme kapsamında kendisine düşen bütün sorumlulukları yerine getirdiğini, sözleşmenin “Mali Hükümler” başlıklı 4. maddesi uyarınca aylık 10.000,00 TL+KDV tutarında … ücreti ve davalı şirketin… Merkezi statüsüne erişmesi durumunda aylık olarak sağlanacak toplam fayda üzerinden ve … Bakanlığınca sağlanan hibe destek miktarı üzerinden %7 oranında başarı primine hak kazandığını, davalının Temmuz 2019 ile 15.02.2020 tarihleri arasındaki döneme ilişkin başarı primini ödemediğini, Temmuz-Ocak ayları arasında … ücreti ödemesi de yapmadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 7.000,00 TL. … hizmet bedelleri ile ….tarafından desteklenen proje ile ilgili 3.000,00 TL. ve TUBİTAK tarafından desteklenen proje ile ilgili 70.000,00 TL. başarı primi olmak üzere toplam 80.000,00 TL.’nin ticari faizi ve KDV’si ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş;
15.01.2021 tarihli dilekçesiyle; basında yer alan haberler neticesinde davalı şirketin ekonomik durumunda meydana gelmiş ve ileride meydana gelebilecek olumsuzluklar bulunduğunu, bu değişiklikler sebebiyle müvekkilinin davaya konu hakkının elde edilmesinde zorluklar yaşanması ve telafisi mümkün olmayan hak kayıplarıyla karşılaşmasının söz konusu olduğunu belirterek, HMK m. 389 kapsamında davalı şirketin 80.000,00 TL. tutarında malvarlığına teminatsız olarak tedbir konulmasını istemiştir.
İstinafa konu ara karar tarihinde davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesince istinafa konu 28.01.2021 tarihli ara kararla; HMK’nun 389. maddesinde “(1)Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. (2)Birinci fıkra hükmü niteliğine uygun düştüğü ölçüde çekişmesiz yargı işlerinde de uygulanır.” hükmünün öngörüldüğü, bu maddeye göre ihtiyati tedbir kararının ancak uyuşmazlık konusu hakkında verilebileceği, tedbir istenen şeylerin (malvarlığı) uyuşmazlık konusu olmadığı, ihtiyati tedbir şartları oluşmadığı gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davalı şirketin yaşamakta olduğu ve ileride yaşayabileceği ekonomik sıkıntılar göz önünde bulundurularak ihtiyati tedbir talebinde bulunduklarını, davalı şirket ile müvekkili şirketin ekonomik durumları karşılaştırıldığında müvekkilinin daha zayıf konumda olduğunu, bu sebeple, davaya konu hakkın elde edilmesinde zorluklar yaşanmasının müvekkilinin telafisi mümkün olmayan kayıplarla karşılaşmasını kaçınılmaz hale getirecek nitelikte olduğunu, huzurdaki dava belirsiz alacak davası olup Yargıtay 9. Hukuk Dairesi… sayılı kararına göre, kısmi dava veya belirsiz alacak davasında, hakkın bulunması ve sebebin ortaya çıkması halinde borçlunun taşınır veya taşınmaz malları üzerine ihtiyati tedbir konulmasında ve karar verilmesinde yasal bir engel bulunmadığını, buna ek olarak, ilk derece mahkemeleri tarafından ihtiyati tedbir talebinin ihtiyati haciz olarak değerlendirilmesi yönünde kararlar bulunduğunu, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi…. kararında ilk derece mahkemesi tarafından davanın para alacağına ilişkin olduğu ve somut olayda İİK’nın 257. maddesinde yer alan ihtiyati haczin şartlarının bulunduğu hukuki nitelendirmeyi yapma görevinin hakimde olduğu, davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin ihtiyati haciz olarak değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle, ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir kararı verilmesini hukuka uygun bularak onadığını, yine İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi …. kararında ihtiyati tedbir talebinin ihtiyati haciz olarak değerlendirilmesi gerektiğini vurguladığını belirterek, İlk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, aksi kanaatte olunursa taleplerinin ihtiyati haciz olarak değerlendirilmesine, HMK m. 389 kapsamında davalı şirket hakkında dava konusu 80.000,00 TL tutarında mahkemece uygun görülecek bir tedbire teminatsız olarak karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, taraflar arasındaki … Sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkin olup, ihtiyati tedbir isteminin reddine dair ara kararı istinafa konu edilmiştir.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine aykırılığın da tespit edilmemesine ve özellikle davacı tarafça ihtiyati haciz istenebilecekken ihtiyati tedbir istenmiş olmasına, HMK’nın 389. maddesine dayandırılan ihtiyati tedbir isteminin ihtiyati haciz olarak değerlendirilmesinin HMK’nın 33. maddesindeki hukuki nitelendirme kapsamında sayılmasının mümkün olmamasına ve HMK’nın 26. maddesindeki taleple bağlılık ilkesine aykırı olmasına göre, İlk derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, HMK.’nın 353/(1)-b.1 ve 359/(3) maddeleri uyarınca, davacı vekilinin 28.01.2021 tarihli ara kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-HMK’nın 353/(1)-b.1 ve 359/(3) maddeleri uyarınca, davacı vekilinin 28.01.2021 tarihli ara karara yönelik İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf karar harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
08.12.2021 tarihinde, HMK’nın 362/(1)-f ve 391/(3) maddeleri uyarınca, KESİN olmak üzere, oybirliği ile karar verildi.

GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 09.12.2021