Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2021/2135 E. 2022/73 K. 26.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ (D Ü Z E L T E R E K Y E N İ D E N
E S A S H A K K I N D A K A R A R)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 24/06/2020
ESAS-KARAR NUMARASI : …
Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili, taraflar arasında hizmet sözleşmesi düzenlendiğini ve hizmetin ifasında çalışah işçiler tarafından işçilik alacaklarının tahsili için davalar açılmış olduğunu, davaların kabulüne dair kararların kesinleşmiş olduğunu, davacı tarafından icra dosyalarına ödeme yapıldığını, ödenen bedelin sözleşme gereği davalıdan rücuen tahsili gerektiğini ileri sürerek, 19.035,06-TL’nin ödeme tarihlerinden itibaren hesaplanacak avans faizleri ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalıya davetiye tebliğ edilemediğinden Ankara …. yazılan müzekkereye verilen cevapta; davalı şirketin 17.01.2013 tarihinde tasfiyeye girdiği,12.05.2014 tarihinde terkin edildiği belirtilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
İlk derece mahkemesi’nce “…Davalı şirketin 17/01/2013 tarihinde tasfiyeye girdiğive 12/05/2014 tarihli karara göre tasfiye kapanışı yapılıp Ankara … … silindiği, davalının tüzel kişiliğinin bulunmadığı, davada taraf teşkili için davacıya mehil verilmesine rağmen ara kararının yerine getirilmediği tüm dosya içeriği ile anlaşılmakla HMK 114/1-d, 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine…” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Yerel Mahkemece verilen sürenin 7226 sayılı bazı kanunlar hakkında değişiklik yapılması hakkında kanunun geçici birinci maddesi gereği uzadığını, Covid-19 sebebiyle iş yerlerinin uzaktan çalışma sürecine geçtiğini ve müvekkili kuruluşun bir kamu iktisadi teşekkülü olduğundan genel müdürlük olurlarının çıkmasının epey zaman almaya başladığını beyan ederek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
I-Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının sonucunda usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine aykırılığın da tespit edilmemesine göre, İlk derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, HMK.’nın 353/(1)-b.1 ve 359/(3) maddeleri uyarınca, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
II-Dava, taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesine istinaden dava dışı işçiye ödenen işçilik alacaklarının rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Taraf ehliyeti; davada taraf olabilme, usulî hukuki ilişkinin süjesi olabilme ehliyetidir. Taraf ehliyetine sahip olan kişi, davada davacı veya davalı olabilecektir. Bu nedenle, taraf ehliyeti usûli bir kavramdır. Taraf ehliyetine sahip olabilmek için medeni hukuktaki hak ehliyetine sahip olmak gerekir. HMK’nın 50. maddesine göre, medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olan, taraf ehliyetine de sahiptir.
Davalı olarak gösterilen şirket 17.01.2013 tarihinde tasfiyeye girmiş, 12.05.2014 tarihinde de terkin edilmiştir. Buna göre, dava tarihinden önce davalının taraf ehliyetinin sona erdiği anlaşılmaktadır. İlk derece Mahkemesince de, hükmün gerekçe bölümünde bu husus isabetle tespit edilmiştir. Buna göre İlk derece Mahkemesince, bu tespite uygun olarak HMK’nın 114/(1)-d ve 115/(2) madde hükümlerine göre dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, davacı yana davalı şirketin ihyası için süre verilmesi ve ara kararın yerine getirilmediğinden bahisle ret kararı verilmesi doğru olmamıştır.
Buna göre Dairemizce, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüyle, HMK’nın 353/(1)-b.2. maddesi uyarınca, İlk derece Mahkemesi kararını gerekçe yönünden düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
I- Yukarıda (I) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan istinaf başvuru nedenlerinin Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.1 düzenlemesi uyarınca reddine,
II-Yukarıda (II) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile:
HMK m. 353/1,b,2 gereğince, Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/707E., 2020/320K. sayılı dava dosyasında verdiği 24/06/2020 tarihli KARARINI DÜZELTEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE.
Buna göre:
“Dava şartı yokluğundan davanın HMK 114/1-d, 115/2 maddeleri uyarınca usulden reddine,
Peşin alınan harçtan 80,70 TL ret harcının mahsubu ile bakiye 244,38 TL harcın davacıya hükmün kesinleşmesi halinde iadesine,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye avansın hükmün kesinleşmesi halinde davacıya iadesine,”
III- Peşin alınan istinaf karar harcının iadesine,
IV- Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, avansın kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
V-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
26/01/2022 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda,
HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya yüz yedi bin doksan ( 107.090,00 TL.) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 28/01/2022

….