Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2021/2068 E. 2022/1087 K. 29.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 23. HUKUK DAİRESİ …
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)
….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

…..
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/10/2021
ESAS-KARAR NUMARASI……

Davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi olduğunu, davalı kooperatifin müvekkilinin 1.017.840,00 TL borcu olduğu gerekçesiyle noter kanalıyla 1 ve 2.haciz ihbarnameleri gönderdiğini, ihtarnamelerde aylık %4 gecikme cezası talep ettiğini, bu oranın Yargıtay 23.Hukuk Dairesi’nin içtihatlarına aykırı olduğunu, müvekkilinin borcunu ödemek istediğini, bu nedenle mahkemece belirleme yapılması gerektiğini, ayrıca davalı kooperatifin 13.08.2020 tarihli genel kurulunda aylık %4 gecikme cezasına ilave olarak bankadan alınan kredilerin ödenmemesi durumunda aylık %1,5 oranında gecikme cezası daha alınmasına ve yine aylık 20.000,00 TL aidat alınmasına karar verildiğini, bu kararın hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, aylık %4 gecikme cezasının kanuni sınırlara indirilmesine, 13.08.2020 tarihli genel kurulun 6.maddesinde belirlenen %1,5 gecikme cezası ve aylık 20.000,00 TL aidat alınmasına ilişkin kararın iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının dava değerini belirlemediğini, müvekkili kooperatifin yapısı gereği aidatlarının yüksek olması gerektiğini, ancak bu durumda inşaatların bitirilebildiğini, davacının aidat tutarına bir itiraz olmadığını, davacı borcunun bizzat kendi imzası ile düzenlenen tutanağa göre belirlendiğini, davacıya herhangi bir gecikme cezası uygulanmadığını, dava konusu edilen genel kurulda alınan kararların hukuka uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesi’nce “Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve kısmen iştirak edilen bilirkişi raporuna göre, Kooperatifler Kanunu’nun 53. maddesinde “Aşağıda yazılı kimseler kanuna, ana sözleşme hükümlerine ve iyi niyet esaslarına aykırı olduğu iddiasıyla genel kurul kararı aleyhine toplantıyı kovalayan günden başlamak üzere bir ay içinde, kooperatif merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemeye başvurabilirler…” hükmüne yer verildiği, gerek TTK’da ve gerekse KK’da genel kurulun hangi kararlarının batıl olduğu yönünde açık hükümlerin bulunmadığı, TBK’nın 27. maddesinde “Kanunun emredici hükümlerine, ahlaka, kamu düzenine, kişilik haklarına aykırı ve ya konusu imkansız olan sözleşmeler kesin olarak hükümsüzdür.” düzenlemesi ile hukuki işlem olan genel kurul kararları hakkında da uygulama alanı bulacağı, somut olayda 13/08/2020 tarihinde yapılan genel kurul toplantısına davacının katıldığı, davanın az yukarıda Yasa hükmünde belirtilen 1 aylık hak düşürücü süreden sonra açıldığı, TBK’nın 120/2. maddesi hükmüne göre temerrüt faiz oranının tespitinde esas alınacak faiz oranının yasal faiz oranı olup genel kurulda kararlaştırılan temerrüt faiz oranının yasal faizin %100 fazlasını aşamayacağından genel kurul tarihinde geçerli olan yasal faiz oranının yıllık %9 olması karşısında genel kurulun kararlaştırabileceğin üst sınırın yıllık %18 aylık %1.5 olması gerektiği, bu haliyle 4 ve 8 numaralı genel kurul kararlarında kararlaştırılan aylık %4’lük gecikme faizi belirlemesinin Yasa hükmüne aykırı olduğu, emredici hükümlere aykırı kararların baştan itibaren hüküm ifade etmeyeceğinden genel kurul kararlarının iptali istemli açılan davalarda genel kurulda muhalefette bulunulmamış olsa dahi 1 aylık hak düşürücü süre içinde açılmış olmalarının aranmayacağı, 8 numaralı kararda belirlenen 20.000,00 TL aidatın belirlenmesinde davalı kooperatifin gider bütçesinin değerlendirilmesinde ve yine ( kısa kararda sehven 4.madde olarak yazılan ) 6. maddedeki aylık %1.5 gecikme cezasının uygulanmasına ilişkin kararda da Yasa hükümlerine ve iyi niyet esaslarına aykırı bir durum tespit edilemediği, davacının eda davası açılacak yerde borcun tespiti isteminde bulunmasında hukuki yarar olmadığı anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile yerleşik içtihatlar da değerlendirilerek kooperatifin genel kurul toplantısında 4. ve 8. maddelerinde alınan %4 oranındaki aylık gecikme cezasının yasal faiz oranının 2 katını aşan kısmının yok hükmünde olduğunun tespitine, 6.maddeye yönelik iptal istemi 1 aylık süreden sonra talep edildiğinden hak düşürücü süre yönünden reddine, kooperatife olan borcun tespiti isteminin usulden reddine ” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Kooperatifler Kanunu’nun 53.maddesine göre davanın reddi gerektiğini, zira davacının o genel kurulda divan heyetinde görevli olduğunu, kararlara itiraz etmediğini, aylık %4 gecikme cezasının genel kurulda alındığını, Kooperatifler Kanunu’nun 31.maddesine göre ek ödeme kararı alınabileceğini, gecikme cezasının faiz niteliğinde değil ceza niteliğinde olduğunu, bu nedenle bu orana ilişkin mahkeme kararının kaldırılması gerektiğini belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
UYUŞMAZLIK :
Uyuşmazlık; davacının üyesi olan davalı kooperatifin 13.08.2020 tarihinde yapılan genel kurulun 4.maddesinde; şerefiye bedelinin ödenmemesi halinde aylık %4 gecikme cezası uygulanmasına ilişkin alınan kararın yerinde olup olmadığı ve iptalinin gerekip gerekmediği hususlarında toplanmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, davacı kooperatif üyesinin davalı kooperatifin genel kurullarında alınan bir kısım kararlarının hukuka ve Yargıtay içtihatlarına aykırı olduğu iddiasıyla iptali istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/469E., 2021/644K. sayılı dava dosyasında verdiği 07/10/2021 tarihli kararına yönelik davalı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf harcından peşin alınan 59,30 TL’nın mahsubu ile bakiye 21,40 TL’nın davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine,
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın taraflara resen tebliğine; tebliğ, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına,
29/06/2022 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 361 gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 29/06/2022
……