Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2021/2024 E. 2022/876 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ …
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)
(İ S T İ N A F D İ L E K Ç E S İ N İ N
R E D D İ)

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
……

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 04/02/2021
ESAS-KARAR NUMARASI …..
Davacılar vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacılar vekili, davalıdan temizlik ve destek hizmetlerini ihale yoluyla yüklenici olarak aldığını, ihale konusu işte çalışan işçi…’ın işten çıkarılması nedeniyle 4 aylık ücret alacağına ilişkin dava açtığını ve davanın kabul edildiğini, dava dışı işçinin ilamı takibe koyduğunu, sözkonusu icra dosyasından yapılan bildirim üzerine davalı kurum tarafından müvekkilinin hak edişlerinden kesinti yapıldığını, 24.503,00-TL ödemenin icra dosyasına yapıldığını, davalı kurumun ihale konusu iş yönünden asıl işveren olarak çalıştırılan işçilerin alacaklarından sorumlu olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydıyla 2.000,00-TL alacağın ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ve yargılama giderleri ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; yerleşik içtihatlar gereğince dava konusu alacak miktarının belirli olması nedeni ile belirsiz alacak davası açılamayacağını, davacı ile müvekkili kurum arasında akdedilen bir hizmet sözleşmesi bulunmadığı gibi dava dışı ödeme yapılan işçinin de davacının işçisi olduğunu ve müvekkilinin pasif husumet ehliyetinin bulunmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesi’nce “… davalı yüklenici Şirketin akdi yükümlülüğü gereğince kendi hak edişlerinden kesinti yoluyla icraen ödemek zorunda kaldığı işçilik ücreti ve işe başlatmama tazminatından bizzat sorumlu olup davalı kurumun asıl işveren olarak sözkonusu ödeme kalemlerinden dolayı herhangi bir hukuki sorumluluğu bulunmadığı sabittir. Davalı Şirket, sözkonusu işçilik alacaklarından hukuken ve bizzat sorumlu olduğuna göre; imzalanan sözleşme gereğince davacı yüklenicinin sorumluluğunda olan edimin, somut uyuşmazlıktaki gibi icra emri tebliği üzerine davalı asıl iş veren konumundaki kurum tarafından yerine getirilmesinin söz konusu olması durumunda ise; davalı kurumun yüklenicinin hak edişinden kesinti yaparak davacının yükümlü olduğu işçilik hak ve alacaklarını kendisinin yerine ödemesi hukukun ve taraflar arasındaki sözleşme eki teknik şartnamelerin değinilen hükümlerine uygundur. (Nitekim, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlığı’nın 27/12/2016 tarih, 2016/69E.-64K. sayılı ilamında da aynı görüş benimsenmiştir.) …” denilmek suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davalı vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu tavzih talepli dilekçesi ile; ilk derece mahkemesinin 04/02/2021 tarih, 2020/495E.-69K. sayılı dava dosyasında gerekçeli kararda müvekkili lehine davanın reddine karar verildiğini, ancak dava değerini 24.503,52-TL olarak ıslah edilmesine karşın bu hususun gözden kaçırılarak dava dilekçesindeki 2.000,00-TL dava değeri üzerinden lehlerine hatalı şekilde eksik vekalet ücretine hükmedildiğini beyanla HMK 305/A .m. gereğince ıslah talebi gözetilerek müvekkili yönünden yeniden vekalet ücreti takdirine dair ek karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece Mahkemesi’nce davalı vekilinin talebi üzerine 25/03/2021 tarihli ek karar ile “…Bu bağlamda, değinilen yasal düzenlemeler ışığında davacı vekilinin istemi, lehine takdir edilmediğini ileri sürdüğü eksik vekalet ücretinin davacıdan tahsiline yönelik olarak ek karar verilmesine ilişkin olup bu nedenle de taraflara yüklenen borçların ve hakların değiştirilmesi sonucu doğurmakla tarafların hak ve yükümlülüklerinde değişiklik yapılmasına sebebiyet vereceğinden, talebin HMK 305/A .m.ve 305/2.m. kapsamında kabulüne hukuken olanak bulunmadığından, talebin reddine…” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle: Dava dışı işçi…’ın, müvekkili şirket ilgili ihaleyi almadan önce de aynı yerde çalıştığını, müvekkili şirketin kendisiyle hiçbir ilişkisi olmayan bir dönem için dava dışı işçiye tazminat ödediğini, kendisiyle ilişkisi olduğu dönemin sınırlı ve kısa bir dönem olduğunu, dolayısıyla müvekkili şirketin ilgili tazminatın ne kadarından sorumlu olacağını bilmesi ve hesaplamasının mümkün olmadığını, aksi bir kabulün hayatın olağan akışına aykırılık teşkil edeceğini, alacağı doğrudan talep ettiği bir davada, alt işveren statüsünde olduğu dönemden kaynaklı tazminat miktarından sorumlu tutularak davanın kısmen kabulüne karar verilmesi durumunda müvekkilinin mağduriyetinin ortaya çıkacağını beyan ederek, yerel mahkeme kararının kaldırılarak dava dışı işçilere müvekkili tarafından ödenen tazminatların taraflarına iadesine karar verilmesini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Yerel mahkemenin “davanın reddi” yönündeki kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, davacının davasını ıslah ettiğini, dava değerini 25.503,52-TL’ye çıkardığını ve bunun göz önünde bulundurulduğunda müvekkili lehine hükmedilen vekalet ücretinin hatalı olduğunu beyan ederek, davanın reddi kararının onanmasını, yerel mahkeme kararı ile müvekkili kurum yararına hükmedilen vekalet ücretinin kaldırılarak yeniden karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, tacir olan taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesine dayalı olarak hak edişlerden kesilen tutarın iadesi istemine ilişkindir.
1- 04/02/2021 tarihli asıl karara karşı davacılar vekilinin istinaf itirazları yönünden ;
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına; göre; davacılar vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
2- 04/02/2021 tarihli asıl ve 25/03/2021 tarihli ek karara karşı davalı vekilinin istinaf itirazları;
İstinaf (kesinlik) sınırı belirlenirken, yalnız asıl talep nazara alınır: faiz, icra tazminatı (İİK m. 67, m. 69, m. 72) ve (ihtarname, delil tespiti ve yargılama giderleri gibi) giderler hesaba katılmaz (Prof. Dr. Baki Kuru, İstinaf Sistemine Göre Yazılmış Medenî Usul Hukuku, Ağustos 2016 S: 672).
Davalı vekilinin istinaf dilekçesi ile esasa ilişkin kararın istinaf edilmemiş olması nedeniyle kararın kesinleştiği anlaşılmıştır. İstinaf başvurusu feri nitelikteki yargılama gideri kalemi olan vekalet ücretine yöneliktir. Kesin olan kararlara yönelik istinaf istemleri yönünden HMK’nın 346/(1) maddesi uyarınca mahkemece bir karar verilebileceği gibi, aynı Kanun’un 352. maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi’nce de karar verilebileceğinden, HMK’nın 346/(1) ve 352/(1)-b. maddeleri uyarınca davalı vekilinin istinaf dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle; Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/495E., 2021/69K. sayılı dava dosyasında verdiği 04/02/2021 tarihli kararına yönelik davacılar vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2- Yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle;HMK m. 346 ve 352/1,b gereğince, davalı vekilinin İSTİNAF DİLEKÇESİNİN REDDİNE.
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70-TL maktu istinaf karar harcından peşin olarak alınan 54,40-TL’nin mahsubu ile kalan 26,3‬0-TL’nin davacılardan alınarak Hazine’ye gelir kaydına.
4-Peşin alınan istinaf karar harcının davalıya iadesine.
5-İstinaf yoluna başvuranlar tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
6-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
26/05/2022 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda,
HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya değeri yüz yedi bin doksan (107.090,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 26/05/2022

….