Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2021/1992 E. 2021/1836 K. 01.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ (E S A S I İ N C E L E M E D E N
K A R A R I N K A L D I R I L M A S I)
….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 24.02.2021
ESAS-KARAR NUMARASI :…
VEKİLİ ….
Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili 09.02.2016 tarihli dava dilekçesinde; müvekkili ile dava dışı … İnşaat Ltd. Şti. arasında işyeri kira sözleşmesi imzalandığını, davalı bankanın … İnşaat aleyhine icra takibi başlattığını, kira alacağının kendisine ödenmesi talebiyle müvekkili şirkete haciz ihbarnamesi tebliğ edildiğini, söz konusu kira ilişkisi nedeniyle müvekkilinin dava dışı … İnşaata halihazırda hiçbir muaccel ve fiili borcunun olmadığını, müvekkilinin … İnşaatın borcu nedeniyle başka bir dava dışı şirkete haciz ihbarnameleri gereği ödeme yaptığını, müvekkili ve adına başka şirket tarafından kira borcuna mahsuben ödemeler yapıldığını, … İnşaat tarafından müvekkilinin “2016 yılı Ekim ayına kadar kira borcunun bulunmadığı”nın yazı ile bildirildiğini, ancak mevcut bir alacağın haczinin mümkün olduğunu, ileride doğacak muhtemel bir hakkın haczinin mümkün olmadığını, kira sözleşmesinin ne kadar devam edeceğinin belli olmadığını, davalı tarafından müvekkiline gönderilen haciz ihbarnameleri gereğince müvekkilinin dava dışı … İnşaat’ın bütün borçlarından sorumlu tutulmasının hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin ve tüm hakları saklı kalmak koşuluyla, müvekkili şirketin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Temlik eden davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının dosya borçlusu … İnş. ve Tic. Ltd. Şti.’nin kiracısı olması nedeniyle davacıya 1. ve 2. haciz ihbarnameleri gönderildiğini, itiraz etmemesi üzerine 20.01.2016 tarihinde Üçüncü Haciz İhbarnamesi gönderildiğini, davacının kira bedellerini üçüncü kişiler tarafından keşide edilen çeklerle ödediğini iddia ettiğini ancak çeklerin tarihlerinin ise birinci haciz ihbarnamesinin düzenlendiği tarihten önceki tarihler olduğunu, kira sözleşmesi gereği ilk yıl kirası peşin ödendiğinden dava dilekçesinde bahsi geçen çeklerin kira ödemesi için düzenlendiğinin kabulünün hukuken ve mantıken mümkün olmadığını, ayrıca söz konusu çek miktarları ve tarihlerinin kira sözleşmesinde belirtilen tarih ve miktarlarla da uyuşmadığını, davacının müvekkilinin alacaklı olduğu Ankara 2. İcra Müdürlüğü dosyasından gönderilen 1. haciz ihbarnamesi daha önce düzenlenmiş ve tebliğ edilmiş olmasına rağmen Ankara 22. İcra Müdürlüğünün….E. sayılı dosyaya neden ödeme yaptığını açıklamadığını, müvekkilinin alacaklı olduğu dosyadan gönderilen haciz ihbarnamelerine karşı menfi tespit davası açarken daha sonra gönderilen haciz ihbarnamesi- 3. haciz ihbarnamesinin tebliğ edilmediği anlaşılmaktadır- gereği başka bir dosyaya ödeme yapmasının borçlu şirkete kira borcu olduğunu gösterdiğini, hatalı ödemesinin müvekkili bankaya karşı sorumluluktan kurtarmayacağını, borçlunun düzenlendiği 31.12.2015 tarihli 2016 yılı Ekim ayına kadar kira borçlarının olmadığına dair adi yazılı belgeyi kabul etmediklerini, davanın açılmasına müvekkilinin sebebiyet vermediğini, davanın müvekkili banka aleyhine sonuçlanması halinde dahi yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi gerektiğini savunarak, davanın reddine, alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesince; davacıya tebliğ edilen ilk haciz ihbarnamesi davalının olup, sonradan Ankara 22. İcra Müdürlüğü dosyasında alacaklıya yapılan ödemeden … firmasına davacının evleviyetle borçlu olduğu ancak, davalıya ödeme yapmaz ve menfi tesbit davası açarken diğer alacaklıya ödeme yapmasının davacıyı borçtan kurtaramayacağı anlaşılmakla mahsup işleminin yapılmadığı, kısa karardan sonra karar yazma aşamasında davalının tazminat talebine ilişkin hüküm kurulmadığı anlaşılmakla 7251 sayılı yasa ile 6100 sayılı HMK’ya eklenen 304 maddesi uyarınca hükmün tamamlanması gerektiği kanaati ile, İİK 89/4 maddesi kapsamında davacının dava tarihindeki borç miktarı üzerinden %20 oranında hesaplanan tazminatın davacıdan alınarak davalıya ödenmesine karar verildiği gerekçesiyle, davanın reddine, İİK 89/4 maddesi uyarınca borç miktarı üzerinden %20 oranında hesaplanan 61.880,00 TL’nin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde: İlk derece Mahkemesince raporlara karşı itirazları gereği gibi karşılanmadan karar verildiğini, raporda hukuki görüş bildirildiğini ve kurula verilen görevlerin dışına çıkılarak konu ile ilgisi olmayan hesaplamalar yapıldığını, taraflar arasında aktedilen sözleşmede bir yıllık kira bedelinin satış bedelinden peşin olarak kesileceğinin kararlaştırıldığını, bu açık hükmün hesaplama dışı bırakıldığını, dava dışı … İnşaat’ın defterlerinin müvekkilinin defterleri ile uyuşmadığını, raporda hesaplamalarda da bir takım maddi hatalar bulunduğunu, müvekkilinin sahibi olduğu gayrimenkulü ticari itibarını devam ettirmek ve faaliyetlerini sürdürmek için sattığını, satış bedelinden ilk yıl kirasının tenzil edildiğini, ikinci yılbaşında ise … İnşaat’ın ısrarlı talepleri ile destek olmak amacı ile kiraya mahsuben çek ile kira ödemeleri yapıldığını, … İnşaat firmasının müvekkili firmadan hiç bir alacağı olmadığını kendi el yazısı ile beyan ettiğini, bilirkişilerin çeklerin altındaki kiraya mahsuben verildiğine dair ifadeleri yok saydıklarını, müvekkilinin … İnşaat firmasından sürekli alacaklı olduğunu belirterek, İlk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
1-Dava, 89/3. maddesine dayalı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
6102 sayılı TTK’nın 4. maddesinde, bu hükümde sayılan mutlak ticari davaların yanısıra “Her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır.” hükmü ile nispi ticari davaya ilişkin de düzenleme yapılmış olup, buna göre tarafların her ikisinin de tacir olması ve uyuşmazlık konusu işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olması gerekir.
İİK’nın 89/3. maddesinin, üçüncü cümlesi, “..İkinci ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsa onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu ödemeye veya yedinde sayılan malı teslime zorlanacağı bildirilir. Bu bildirimi alan üçüncü şahıs, icra takibinin yapıldığı veya yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde süresi içinde menfi tespit davası açtığına dair belgeyi bildirimin yapıldığı tarihten itibaren yirmi gün içinde ilgili icra dairesine teslim ettiği takdirde, hakkında yürütülen cebri icra işlemleri menfi tespit davası sonunda verilen kararın kesinleşmesine kadar durur…” hükmünü içermektedir. Bu hükümde belirtilen mahkemenin hangi mahkeme olduğu konusunda bir açıklık bulunmamakla birlikte İİK’nın 235/1. maddesindeki gibi kayıt kabul ve 154/3. maddesindeki gibi iflas davaları için Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu yolundaki açık bir düzenleme bulunmadığından bu mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun kabulü gerekir. Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 12.04.2016 tarih ve……, sayılı ilamları da bu yöndedir.
Somut olayda, taraflar arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmadığı gibi uyuşmazlık davalı alacaklı tarafından başlatılan icra takibinde, borçluya borçlu olduğu gerekçesiyle çıkarılan haciz ihbarnamelerine itiraz edilmemesi nedeniyle yedinde sayılan borçtan dolayı borçlu olmadığının tespiti istenmektedir.
01.10.2011 tarihinden sonra bu madde uyarınca açılan menfi tespit davaları için görevli mahkeme, HMK’nın 2. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesidir. (Prof. Dr. Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Ankara 2013, sh:476)
6100 sayılı HMK’nın 1. maddesindeki göreve ilişkin kuralların kamu düzenine ilişkin olduğu hükmü ile HMK’nın 353/(1)-a.3. maddesinin mahkemenin görevli olmamasının mutlak kararın kaldırılması nedeni olduğuna ilişkin hükmü karşısında, görev hususu somut olayda olduğu gibi, açıkça istinaf istemine konu edilmese dahi istinaf mahkemesince re’sen gözetilmelidir.
Bu durumda İlk derece Mahkemesince, İİK’nın 89/3. maddesine dayalı olarak açılan davada, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, HMK’nın 114/(1)-c ve 115/(2). maddeleri uyarınca mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, uyuşmazlığın esası incelenerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
Buna göre dairemizce, HMK’nın 353/(1)-a.3. maddesi uyarınca, HMK’nin 114(1).c ve 115/2. maddeleri uyarınca görev yönünden usulden red kararı verilmesi ve HMK’nin 20. maddesinde belirtilen görevsizlik veya yetkisizlik kararı üzerine yapılacak işlemlerin yerine getirilmesi için esası incelenmeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.

2-Kararın kaldırılması nedenine göre davacı vekilinin istinaf itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nin 353/(1)-a.3 maddesi uyarınca, esası incelenmeden Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 24.02.2021 tarih ve…. sayılı KARARININ KALDIRILMASINA, davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk derece Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
2-Yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf itirazlarının incelenmesine yer olmadığına,
3-Davacı vekilince yatırılan istinaf karar harcının istek halinde iadesine,
4-Davacı vekilince istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin İlk derece Mahkemesi tarafından esas hükümle birlikte değerlendirilmesine,
5-Karar tebliği ve harç iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
01.12.2021 tarihinde, HMK’nın 353/(1)-a ve 362/(1)1-g maddeleri gereğince KESİN olmak üzere, oybirliği ile karar verildi.