Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2021/1955 E. 2022/882 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1955 – 2022/882
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ (E S A S I İ N C E L E M E D E N
K A R A R I N K A L D I R I L M A S I)

ESAS NO : 2021/1955
KARAR NO : 2022/882

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 11/11/2019
ESAS-KARAR NUMARASI : 2019/349E., 2019/717K.
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin …’den ihale yoluyla aldığı “… Mahallesi Atık Su, Yağmur Suyu Şebekesi Ana Toplayıcı ve İşletme Yolları Yapılması” işinin İnşaat Bütün Riskler Sigorta Poliçesi ile davalı sigorta şirketi tarafından sigortalandığını, işin yapımı devam ederken dava dışı … isimli şahsın evinin bahçesindeki bir kısım ağaçların kesildiğini, gecekondusunun zarara uğradığı iddiasıyla müvekkili ve … aleyhine dava açtığını, yargılama sonunda davanın kabul edildiğini, kararın yargı denetiminden geçerek kesinleştiğini, bu nedenle dava dışı … tarafından müvekkilinin alacaklarından 52.000,00-TL kesinti yapıldığını ve icra dosyasına 47.952,23-TL’nin … tarafından yatırıldığını, müvekkilinin davalı sigorta şirketine zararın ödenmesi için başvurmuş olmasına rağmen zararının karşılanmadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 44.217,00-TL’nin 16.07.2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; davanın öncelikle zaman aşımı nedeniyle reddedilmesi gerektiğini, dava konusu işlemin sigorta kapsamında sayılmaması gerektiğini, avans faiz talebinin yerinde olmadığını, davalı şirketin dava açılmasına neden olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesi’nce “…Poliçe kapsamındaki riskin gerçekleştiği tarih 2004 yılı olup dava tarihi olan 29/05/2015 tarihine kadar 10 yıldan fazla zaman geçmiş ve bu süre boyunca zamanaşımını kesen herhangi bir işlem yapılmamış olduğundan ve TBK 73. Maddede belirtilen 2 yıllık zamanşımı süresinin 10 yıllık zamanaşımı süresini uzatmayacağı, 10 yıllık zamanaşımının her halükarda geçerli bir zamanaşımı süresi olduğu davalı sigorta şirketinin TTK 1482. Maddede belirtilen ve rizikonun gerçekleştiği tarihten itibaren kendisine 10 yıllık süre içerisinde başvurulmaması halinde ödemede bulunma zorunluluğu olmadığı gözetilerek davanın zamanaşımı nedeniyle reddine…” karar verilmiş, aynı tarihli ek karar ile uyap sistemindeki hata nedeniyle asıl gerekçenin ifade edilemediğinden bahisle ek gerekçe yazılarak, ” davacı taraf 16/08/2012 tarihi itibariyle üçüncü kişinin açtığı davadan haberdar olmuş olup 31/10/2014 tarihine kadar bildirimde bulunmamıştır. TBK 73/2. Maddeye göre bu durumda zamanaşımının başlangıcı bildirimin yapılabileceği tarih olarak 16/08/2012 tarihine makul nitelikte bir ay süre eklendiğinde 16/09/2012 tarihinde zamanaşımı süresinin başladığı değerlendirilmiş ve dava tarihine kadar iki yıllık zamanaşımı süresi geçtiğinden zamanaşımının tamamlandığı…” kanaati belirtilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: alacağın zamanaşımına uğramadığını, yerel mahkemece tüm yasal düzenlemeye ve yerleşik içtihatlara rağmen davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesinin hukuka aykırılık teşkil ettiğini, davanın rücu davası olduğunu, kesintinin 16.07.2014, ödemenin ise 09.02.2015 tarihinde yapıldığını, bu arada davalıya 31.10.2014 tarihinde noter kanalıyla ihtar çekilerek durumun bildirildiğini, davanın ödemeden itibaren 2 yıllık süre geçmeden 29.05.2015 tarihinde açıldığını, hatalı gerekçe ile hüküm tesis edildiğini beyan ederek, yerel mahkeme kararının kaldırılarak davalarının kabulüne karar verilmesini istemiştir
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, zarar gören üçüncü kişilere ödenen bedelin davacıya yansıtılması nedeniyle “İnşaat All Risk Sigorta Poliçesi”nden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
İnşaat All Risk Sigorta Poliçesi başlangıç tarihinin 03.08.2004, bitiş tarihinin 31.12.2004 olduğu, … Mahallesi, atıksu yağmursuyu şebekesi ana toplayıcı ve işletme yolları yapılmasına ilişkin inşaat işinin inşaat risklerine karşı sigortalandığı, sigorta ettirenin … İnşaat ve Ticaret Ltd. Şti., sigortalının … Büyükşehir Belediyesi … Genel Müdürlüğü olduğu, 3. şahıs sorumluluk sigortasının kişi başına maddi zararı teminat bedelinin 50.000,00-TL olduğu açıktır.
Ankara 19. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/434 Esas, 2013/402 Karar sayılı dosyasının incelenmesinde; dava dışı … tarafından … Genel Müdürlüğü ve … İnşaat A.Ş. aleyhine atık su yağmur suyu şebekesi ana toplayıcı ve işletme yolları yapılması nedeniyle yol güzergahında kalan ve sökülecek ağaçların tutanakla kayıt altına alındığı, 2012 yılı mart ayında bahçedeki ağaçların dozer vasıtasıyla kökünden söküldüğü bu nedenle gecekondunun bir kısmının yol çalışmaları ve kazı sonucu yıkıldığı iddiasıyla tazminat davası açıldığı, yapılan yargılama sonunda Mahkemece Mart 2012 tarihinde davalılar tarafından yapılan haksız eylem nedeniyle meydana gelen zarar kapsamında davanın kabulü ile 32.546,25-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verildiği, kararın yargı denetiminden geçerek 05.11.2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
TTK nın Sigorta Hukuku Genel Hükümler kısmında yer alan 1420. Maddesi; “(1) Sigorta sözleşmesinden doğan bütün istemler, alacağın muaccel olduğu tarihten başlayarak iki yıl ve 1482 nci madde hükmü saklı kalmak üzere, sigorta tazminatına ve sigorta bedeline ilişkin istemler her hâlde rizikonun gerçekleştiği tarihten itibaren altı yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.

(2) Diğer kanunlardaki hükümler saklıdır.” hükmünü haizdir.
Dava dışı zarar görene … tarafından ödeme 09/02/2015 tarihinde yapılmış olup; ödemeyi yapın … tarafından davacının hak edişinden de 16/07/2014 tarihinde kesinti yapılmıştır. Yani davacı sigortalının malvarlığındaki eksilme 16/07/2014 tarihinde gerçekleşmiş, zararı bu tarihte muaccel olmuştur. Davacının uğradığı zarara ilişkin alacağın zamanaşımı süresinin 16/07/2014 tarihinden itibaren hesaplanması gerektiği açıktır. Dava tarihinin 29/05/2015 olduğu gözetildiğinde TTK m.1420/1 maddesinde belirtilen zamanaşımı süresinin dolmadığı açıktır. İlk Derece Mahkemesince; olay tarihi itibariyle zarar gören dava dışı … sigortalıymış gibi TTK 1482.maddeye göre değerlendirme yapılması hatalı doğru görülmemiştir.
6100 sayılı HMK’nin 353/1-a-6. maddesi hükmü gereğince, tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri delillerin hiçbiri toplanmadan veya gösterilen deliller hiç değerlendirilmeden karar verilmiş olması hususu davanın esası incelenmeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar verilen hallerden sayılmıştır.
Bu nedenle anılan hüküm doğrultusunda, davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile:
HMK m. 353/1,a.6 gereğince, Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/349E., 2019/717K. sayılı dava dosyasında verdiği 11/11/2019 tarihli kararın, ESASI İNCELENMEDEN KALDIRILMASINA ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE.
2-Peşin alınan istinaf karar harcının iadesine.
3-İstinaf yoluna başvuran tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından hükümle birlikte değerlendirilmesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
26/05/2022 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda,
HMK m. 353/1,a ve 362/1,g gereğince KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 21/06/2022

Başkan Üye Üye Katip