Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2021/1927 E. 2021/1652 K. 10.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BBAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE ……. …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 09.07.2021
ESAS-KARAR NUMARASI :…
Asıl ve birleşen davalarda davacılar vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Asıl davada davacı vekili, müvekkili …’in davalı kooperatifin asli üyesi olduğunu, kooperatife 25.12.1986 tarihinde üyelik hakkını kazandığını, müvekkilinin kooperatifin tüm hukuki ve fiili gereklerine uyduğunu, borçlarını ödediğini ve halen de hak ve yükümlülüklerini yerine getirdiğini, ancak şifahen yapılan araştırmalar neticesinde Kooperatif Kanunu’na tümden aykırı olarak usulsüz ve haksız borçlandırmalar yapılmak suretiyle davalı kooperatifin müvekkilini ihraç etmiş olduğunu öğrendikleri gibi hukuken sakat usullerle yapılan 31.05.2019 tarihindeki genel kurulda hazirun listesinde müvekkilinin üyeliğinin sonlandırıldığını net olarak öğrendiklerini, kooperatifin usule aykırı olarak müvekkilini üye listesinden çıkardığını, muvazaalı yöntemlerle ve hukuka aykırı usullerle tebligat dahi yapılmadan müvekkilinin kooperatiften ihracının imkansız olup kanuna aykırı olduğunu, bu nedenlerle haksız ve usulsüz olarak üyelikten ihraç edilen kooperatifin asli üyesi olan müvekkilinin üyeliğinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davacılar vekili, davalı kooperatifin kuruluşundan bu yana üye olan …’nun 19.04.2014 tarihinde vefat ederek ardında yasal mirasçıları olarak müvekkilleri …, …, … ve … … …’nun kızı mirasçı …’ın kaldığını, davalı kooperatifin sözleşmesindeki hüküm gereği kooperatifin asli üyesi olduklarını ve miras yoluyla üyelik hakkı kazandıklarını, müvekkillerinin kooperatifin tüm hukuki ve fiili gereklerine uydukları gibi borçlarını da ödeyerek tüm yükümlülüklerini yerine getirdiklerini, ancak kooperatifçe usulsüz ve haksız borçlandırmalar yapıldığını, davalı kooperatifin miras bırakanı ihraç etmiş olduğunu, usule aykırı yapılan 31.05.2019 tarihindeki genel kurulda hazirun listesinde hem miras bırakanın hem de müvekkili mirasçıların üyeliğinin bulunmadığını öğrendiklerini, borç bildiriminin, ihraç kararının ve yönetim kurulu son ihraç kararlarının miras bırakanın bilinen ya da mernis adresine tebliğ edilmesi gerektiğini, davalının üyelere karşı kötü niyetli hareket ettiğini belirterek, haksız ve usulsüz olarak üyelikten ihraç edilen kooperatifin asli üyesi olan miras bırakının üyeliğinin tespitine, kooperatif sözleşmesi ve kanunu gereği doğal üye olan yasal mirasçı müvekkillerininde miras bırakanı temsilen ortaklığın devamına karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesi’nce “…Mahkemede devam eden dava, davacı tarafından takip edilmediğinden 29.03.2021 tarihinde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği, bu tarihten başlayarak üç ay içinde davanın yenilenmediği anlaşıldığından, HMK’nın 150/5. maddesi uyarınca DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA…” karar verilmiştir.
İstinaf yasa yoluna başvuran asıl ve birleşen davalarda davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle:
Yerel mahkemeye müvekkilleri yönünden hem birleşen hem esas davada yapılan 11.01.2021 tarihli duruşmaya mazeret gönderildiğini, yerel mahkemece de bu duruşmada 1 nolu ara kararla “Taraf vekillerinin mazeret dilekçelerinin kabulü ile duruşma gün ve saatini Uyap üzerinden öğrenmelerine” karar verildiğini, belirtilen duruşmada mahkemenin duruşmayı 29.03.2021 tarih ve 10:30 saatine verdiğini, ancak verilen bu duruşma tarih ve saatinin ne müvekkillerine ne de vekil olarak kendilerine hem e-tebligat hem de normal tebligat olarak bildirilmediğini, HMK’nın 150. maddesinin açıkça “usule uygun davetiye” usulünü benimsediğini, mevcut tebligat hukukuna göre de UYAP üzerinden öğrenme ara kararının usule uygun bir davetiye olmayıp talebin şekli olarak tespitine yaradığını, Yargıtay kararlarına göre de tarafların usulüne uygun olarak davet edilmediği duruşmada işlemden kaldırma kararının hukuka uygun olmayacağının açık olduğunu, bu anlamda yerel mahkemenin gerekçeli kararla dosyayı işlemden kaldırma hükmünün bozularak yargılamanın devam ettirilmesine karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir.
Dava ve birleşen dava, kooperatif üyeliğinin tespiti istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına, 11.01.2021 tarihli duruşmaya UYAP üzerinden mazeret gönderen davacılar vekilinin, aynı dilekçede yeni duruşma gününü yine UYAP üzerinden öğreneceğini beyan etmesi ve UYAP üzerinden yapılan evrak işlem kütüğü araştırmasında 12.01.2021 tarihinde bir kez, 14.01.2021 tarihinde de iki kez olmak üzere toplam üç kez 11.01.2021 tarihli duruşma tutanağının davacılar vekili tarafından görüntülendiği, dolayısıyla ertelenen duruşma gününden haberdar olduğunun anlaşılmasına göre asıl ve birleşen davada davacılar vekillerinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… sayılı dava dosyasında verdiği 09.07.2021 tarihli kararına yönelik asıl ve birleşen davalarda davacılar vekillerinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Alınması gereken istinaf karar harçları peşin alındığından başka harç alınmasına yer olmadığına.
3-Asıl ve birleşen davalarda davacılar tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın taraflara resen tebliğine; tebliğ, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına.
10.11.2021 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 361 gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 11.11.2021

Başkan … Üye … Üye … Katip …