Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ (E S A S I İ N C E L E M E D E N
K A R A R I N K A L D I R I L M A S I)
….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …
İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 29.06.2021
ESAS-KARAR NUMARASI : ….
Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili; taraflar arasında ……. imzalandığını, dava tarihi itibariyle müvekkili şirketin üreterek dağıtım sistemine verdiği her kWh elektrik enerjisine karşılık 21,1497 kuruş sistem kullanım/dağıtım bedeli alındığını, buna karşın aynı hizmeti alan diğer üreticilerden sadece 2,7220 kuruş alındığını, 2016 yılı sonuna kadar üreticiler arasında lisanslı-lisanssız ayrımı yapılmaksızın tüm üreticilerden (1 Ekim – 31 Aralık 2016 dönemi için) 0,7596 kuruş alındığını, ancak 1 Ocak 2017 itibarıyla herhangi bir teknik veya hukuki sebep olmaksızın üreticiler arasında ayrıma gidilerek lisanssız üreticilerden daha fazla sistem kullanım/dağıtım bedeli alınmaya başlandığını, davacıdan ürettiği her bir kWh elektrik enerjisi başına neredeyse 10 kat oranında artırım yapılmak suretiyle sistem kullanım/dağıtım bedeli alındığını, bu durumun hukuka aykırı olduğunu, elektrik piyasasında tarifeler yoluyla tahsil edilen bedellerin genel hukuk kurallarına göre yargılamaya tabi tutulması ve bu surette işbu uyuşmazlık konusu olayın 6446 sayılı … yanında özellikle TBK 20 vd (genel işlem koşulları), TTK 55/f (haksız rekabet) ve TMK 2 (dürüstlük kuralı) yönlerinden yargılamaya konu yapılması gerektiğini ileri sürerek, belirsiz alacak davalarının kabulüne, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, müvekkilinden fazladan tahsil edilen sistem kullanım/dağıtım bedelleri yanında bunlara işletilen KDV’lerle birlikte oluşan toplam tutar için şimdilik 1.000,00 TL’nin en yüksek mevduat faizi oranı veya avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; …’nun geçici 20. maddesine göre kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17. madde hükümlerinin uygulanacağını, EPK’nun 17. maddesinin 4. fıkrasının ise, “İlgili faaliyete ilişkin tüm maliyet ve hizmet bedellerini içeren Kurul onaylı tarifelerin hüküm ve şartları, bu tarifelere tabi olan tüm gerçek ve tüzel kişileri bağlar. Bir gerçek veya tüzel kişinin tabi olduğu tarifede öngörülen ödemelerden herhangi birini yapmaması hâlinde, söz konusu hizmetin durdurulabilmesini de içeren usul ve esaslar Kurum tarafından çıkarılan yönetmelikle düzenlenir.” hükmünü amir olduğunu, görüleceği üzere dağıtım şirketlerinin lisanslı ve lisanssız elektrik üreticilerine uyguladığı tarifelerin … Kurumu tarafından belirlendiğini, …. Anlaşmasının sözleşme konusu işin yürütülmesine ilişkin esasların yanında mali hükümlerin, karşılıklı edimlerin de … tarafından belirlendiği sözleşme olduğunu, dolayısıyla bu sözleşmenin müvekkili şirket tarafından da değiştirilmesinin mümkün olmadığını, davacı tarafın alacak talebinin temelinin …’nın düzenleyici işlemi olan kararları ve bu kararların eki tarifeler olduğu dikkate alındığında davanın idari yargıda görülmesi gerektiğini, davaya konu alacağın zaman aşımına uğradığını, davacı tarafın yıllık dağıtım bedeli olarak 400.568,35 TL tahsil edildiğini belirterek belirsiz alacak davası açtığını, alacak miktarının belirlenebildiği, faturaya konu edilen ve tacir olan davacı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olması gereken dağıtım bedelleri için kısmi veya tam alacak davası açılması gerektiğini, lisanssız elektrik santrali üreticilerinin sisteme getirecekleri yükün ancak sistem kullanım bedelinin farklılaşması ile giderilebilecek boyutta bir yüklenme olduğunu, kendi ihtiyacı için elektrik üreten bir kişinin fazlasını sisteme sunduğu zaman dağıtım sistemine getireceği yük dikkate alınarak mevzuat düzenleyici tarafından farklı sistem kullanım bedeli düzenlendiğini, dağıtım bedellerinin belirlendiği tarifeler iptal davasına konu edilmediği gibi, güncel ve yürürlükte olduklarını, bu sebeple …’nun düzenleyici işlemine dayalı olarak belirlenen dağıtım bedellerinin fazla tahsil edildiği ya da iadesi gerektiğinin ileri sürülemeyeceğini, davacı tarafın sistem kullanım bedeli ile ilgili faturalara yasal süre olan 8 gün için itiraz etmeyerek fatura içeriğini kabul ettiğini savunarak, davanın öncelikle usulden, aksi halde kısmi veya tam davaya dönüştürülerek harç eksikliğinin giderilmemesi halinde yine usulden reddine ve sonuç olarak esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesince; 02.12.2020 tarih ve …. Sayılı … Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 7257 Sayılı … ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Dair Kanunun 33. maddesi ile 6446 sayılı Kanunun 8. maddesinin 2. fıkrasına (ç) bendinden sonra gelmek üzere eklenmesine ve sonraki bentlerin buna göre teselsül ettirilmesine karar verilen bendin “d) iletim sisteminin normal işletme koşulları içerisinde işletilmesi ile işletme güvenliği ve bütünlüğü üzerinde risk oluşturan durumlara ilişkin olarak bağlantı ve sistem kullanım anlaşmalarında düzenlenen sistem kullanım ihlallerinin takibini yapmak, ihlal durumu tespit edilen tüzel kişilere sistem kullanım anlaşmasında düzenlenen cezai şartları ve diğer yaptırımları uygulamak.” şeklinde düzenlendiği, yine 7257 sayılı Kanunu 39. maddesi ile 6446 sayılı Kanuna eklenmesi ön görülen ek madde de “EK MADDE 3 – (1) 8. maddenin 2. fıkrasının (d) bendinin uygulanmasından kaynaklanan uyuşmazlıklar idari yargıda görülür.” düzenlemesi yapıldığı, davacı yanın davada tarafların sıfatına nazaran bu hesaplamanın davalı özel hukuk tüzel kişisi olmakla işin adli yargı yerinde görülmesi gerektiği şeklindeki itirazına değer verilmek gerekmiş ise de, …’nın düzenleyici işlemi olan karar ve tarifelerin uygulanmasında işlem temelinin düzenleyici işlemin yorumlanmasından kaynaklı olmakla İdari Yargı yerinin uyuşmazlıkta görevli bulunduğu gerekçesiyle, HMK 114/1-b ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartının ortadan kalkması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; 6446 sayılı Kanun’un 8/2-d maddesi ile ek 3 üncü maddesinin (işbu davada hasım mevkiinde dahi olmayan) davadışı …verilen idari yaptırım uygulama yetkileri ile bu yetkilerin kullanımından kaynaklanan uyuşmazlıklarla ilgili olduğunu, işbu davada hasım mevkiindeki şirket … … A.Ş. olup kesinlikle … olmadığını, aynı şekilde işbu davanın konusunun herhangi bir şekilde … tarafından tesis edilen bir işlem de (idari yaptırım, para cezası vs) olmadığını, bu davanın görev yönünden reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, … şirketlerinin tahsil ettiği bedellerden kaynaklı davalarla ilgili olarak Uyuşmazlık Mahkemesi kararlarının istikrarlı şekilde adli yargının görevli olduğu yönünde olduğunu, nitekim Yargıtay’ın da “Sistem Kullanım Anlaşması”ndan kaynaklanan alacak uyuşmazlıklarını istisnasız esastan karara bağladığını, İlk derece Mahkemesin kararının gerekçesinde yer alan “… …’nın düzenleyici işlemi olan karar ve tarifelerin uygulanmasında işlem temelinin düzenleyici işlemin yorumlanmasından kaynaklı olmakla İdari Yargı yerinin uyuşmazlıkta görevli bulunduğu değerlendirilmiş(tir)” gerekçesine kısa kararda yer verilmediğini, ayrıca dava konusu bedel tahsilinin idari işlem niteliğinde olmadığını, aksine davanın lisanssız elektrik üreticisi olan davacı ile dağıtım şirketi olan davalı arasındaki özel hukuk sözleşmesinden kaynaklandığını, davada herhangi bir düzenleyici işleminin iptali ya da yürürlükten kaldırılmasının talep edilmediğini, aksine davalı … şirketinin, ….. düzenleyici işlemlerine aykırı olarak sistem üzerinde ek maliyet oluşturmadığı halde davacıdan fazla tahsilat yapması sebebiyle bu kapsamdaki alacağın istirdatının talep edildiğini, her hakimin uyuşmazlığa konu davaya uygulanacak yasa kuralını ve bu kapsamda idari düzenleyici işlemi uygulamakla görevli olduğunu belirterek, İlk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosylanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, fazla tahsil edildiği iddia edilen sistem kullanım / dağıtım bedellerinin istirdatı istemine ilişkindir.
02.12.2020 tarih ve …… sayılı … Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe gire 7257 sayılı … ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 33. maddesi ile 6446 sayılı Kanunun 8. maddesinin ikinci fıkrasına (ç) bendinden sonra gelmek üzere eklenmesine ve sonraki bentlerin buna göre teselsül ettirilmesine karar verilen bendin, “d) İletim sisteminin normal işletme koşulları içerisinde işletilmesi ile işletme güvenliği ve bütünlüğü üzerinde risk oluşturan durumlara ilişkin olarak bağlantı ve sistem kullanım anlaşmalarında düzenlenen sistem kullanım ihlallerinin takibini yapmak, ihlal durumu tespit edilen tüzel kişilere sistem kullanım anlaşmasında düzenlenen cezai şartları ve diğer yaptırımları uygulamak.” hükmünü, yine aynı Kanunun 39. maddesi ile 6446 sayılı Kanuna eklenen ek maddenin, “(1) 8 inci maddenin ikinci fıkrasının (d) bendinin uygulamasından kaynaklanan uyuşmazlıklar idari yargıda görülür.” hükmünü içerdiği anlaşılmıştır.
7257 sayılı Kanunun 33. maddesi ile eklenen bent, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun “İletim faaliyeti” başlıklı 8. maddesinin …’ın görev ve yükümlülüklerini düzenleyen 2. fıkrasına (ç) bendinden sonra eklenmiştir.
Somut uyuşmazlıkta davalı … … A.Ş. tarafından düzenlenen sistem kullanım / dağıtım bedellerinin fazla tahsil edildiği iddia edilen kısmının istirdatı istenmiş olup, … tarafından, eklenen (d) bendi kapsamında düzenlenmiş sistem kullanım ihlâlleriyle ilgili ceza faturaları söz konusu değildir.
Bu durumda İlk derece Mahkemesince, uyuşmazlığın tacir olan taraflar arasında imzalanmış olan “Dağıtım Sistem Kullanım Anlaşmasından” kaynaklanmakta olduğu, TTK’nın 4. maddesi uyarınca nispi ticari dava olduğu, aynı Yasa’nın 5. maddesi uyarınca Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu, somut uyuşmazlıkla ilgili İdari Yargının görevli olduğuna ilişkin yasal bir düzenleme olmadığı gözetilerek, uyuşmazlığın esasının incelenmesi gerekirken, yazılı şekilde yargı yolu dava şartı konusunda yanılgılı gerekçeyle karar verilmesi doğru olmamıştır.
Buna göre Dairemizce, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK’nın 353/(1)-a.4. maddesi uyarınca esasını incelemeden İlk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK’nın 353/(1)-a.4. maddesi uyarınca, esasını incelemeden Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 29.06.2021 tarih ve ,,,,sayılı KARARININ KALDIRILMASINA ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
2-Davacı vekilince yatırılan istinaf karar harcının istek halinde iadesine,
3-Davacı vekilince istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin İlk derece Mahkemesince esas hükümle birlikte değerlendirilmesine,
4-Karar tebliği işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
17.11.2021 tarihinde, HMK’nın 353/(1)-a. maddesi uyarınca, KESİN olmak üzere, oybirliği ile karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 18.11.2021
Başkan … Üye … Üye … Katip …