Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2021/1854 E. 2022/532 K. 30.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)
ESAS NO : 2021/1854
KARAR NO : 2022/532

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 11/03/2021
ESAS-KARAR NUMARASI : 2019/561E., 2021/166K.
DAVACI : ….TİC. VE SAN. LTD. ŞTİ.
VEKİLİ :
DAVALI : …AŞ.
VEKİLİ :
Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili, müvekkili Şirkete ait “… İli, … ilçesi, …, 804 rakımlı tepe mevkilerinde 40’şar kişilik, … mevkiinde 70 kişilik tanık karakolları ile Altyapı ve Çevre Düzenlemesi inşaatı” işinin davalı Şirket tarafından sigortalandığını, poliçenin yürürlükte olduğu dönem içerisinde … mevkiinde yer alan karakolda 18/09/2013 tarihinde saat 19:00 sıralarında daha sonra Savcılık soruşturması ile terör eyleminden kaynaklandığı tespit edilen 4 patlamanın meydana geldiğini ve patlamalar sonucunda inşaat alanındaki inşaat malzemelerinin kullanılamaz hale geldiğini, müvekkiline ait zarar gören malzemenin dilekçe ekindeki ekli listede yer aldığını ve bedelinin yaklaşık olarak 681.205,00-TL olduğunu, davalı şirketin ödeme talebini reddettiğini ileri sürerek, şimdilik 1.000,00-TL nin 13/10/2014 tarihinden itibaren uygulanacak en yüksek orandaki banka mevduat faizi ve yargılama giderleri ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; dava konusu İnşaat All Risk Sigorta poliçesinin sigortalısının T.C. Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı olduğunu, dava konusu sigorta meblağ sigortası olduğundan, 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, davanın niteliği itibariyle belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını ve bu nedenle usulden reddi gerektiğini, davacının talebinin teminat dışında olduğunu savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesi’nce “…“… İli, … ilçesi, …, 804 rakımlı tepe mevkilerinde 40’şar kişilik, Biz Tepe mevkiinde 70 kişilik tanık karakolları ile Altyapı ve Çevre Düzenlemesi inşaatı işinin” dava dışı yüklenici T.C. Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı tarafından davacı Şirkete ihale edildiği, dava konusu iş sahasında ihale konusu iş nedeni ile doğabilecek rizikolar yönünden 29/08/2013 tarihinde 31/08/2013-15/07/2015 dönemine ilişkin olarak İnşaat All Risk Sigorta Poliçesi tanzim edildiği sabittir. Ancak dava konusu sigorta poliçesinin “Grev, Lokavt ve Halk Hareketleri Teminatı” “Klozlar” başlıklı kısmında 2.bendinde; “Bu sigorta, doğrudan doğruya veya dolaylı yoldan aşağıdaki durumların neden olduğu veya bunlar sırasında veya bunların sonucunda meydana gelen ziya veya hasarları teminat altına almaz…c)Yasal olarak veya fiilen işbaşına gelmiş bir hükümeti devirmek veya terörizm veya şiddet yoluyla nüfuz altına almak amacıyla faaliyet gösteren bir örgüt namına veya böyle bir örgütle bağlantılı olarak hareket eden bir kişinin fiillerinin” açıkça poliçe teminatı haricinde olduğu belirtilmiştir. Dosya kapsamında mevcut soruşturma belgeleri ile diğer delillere göre olayın terör saldırısı mahiyetinde olup aynı maddenin c) bendi gereğince aksini ispat yükümlülüğü kendisine ait olan davacı tarafından da zararlandırıcı sigorta olayının terör saldırısı mahiyetinde olmadığı hususu iddia ve usulen kanıtlanamamıştır. Bu durumda, davalı … şirketinin dava konusu hasar nedeni ile tazmin sorumluluğunun doğmadığı …” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: poliçenin yapılma amacının bölgede var olan terör olayları olduğunu, söz konusu poliçenin müvekkiline teslim edilmediğini ve bilgilendirme yükümlülüğünün yerine getirilmediğini, somut olayda davalı … şirketinin kanunda açıkça düzenlenen ve Yargıtay kararlarıyla da sabit olan, poliçeyi teslim edimine aykırı davrandığını ve bu yükümlülüğünü yerine getirmediğini, müvekkiline teslim edilmemiş bu poliçede yer alan özel terör şartının müvekkilince bilinmesinin mümkün olmadığını, bu sebeple davalının sorumluluğuna gidilmesi gerektiğini, davalı … şirketinin aydınlatma yükümlülüğüne aykırı davrandığını, yerel mahkemece delillerin yeterince değerlendirilmeksizin, beyan ve itirazları göz önüne alınmaksızın yasa ve usule aykırı hüküm kurulduğunu beyan ederek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, sigorta poliçesi kapsamında tazminat ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/561E., 2021/166K. sayılı dava dosyasında verdiği 11/03/2021 tarihli kararına yönelik davacı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70-TL istinaf karar harcından peşin olarak alınan 59,30-TL’nin mahsubu ile kalan 21,40-TL’nin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına.
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4- HMK m. 359/4 gereğince kararın taraflara resen tebliğine; tebliğ, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına.
30/03/2022 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda,
HMK m. 361 gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 30/03/2022

Başkan Üye Üye Katip