Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2021/178 E. 2021/1083 K. 06.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
F E R A G A T N E D E N İ Y L E R E D D İ)

….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 15/10/2020
ESAS-KARAR NUMARASI : ….

Davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Davacı vekili, taraflar arasındaki cari hesap ilişkisinden kaynaklanan alacağın davalı tarafça ödenmediğini, davalı aleyhine faturaya dayalı alacağın tahsili için icra takibine başlandığını, davalının itirazı üzerine icra takibinin durduğunu, davalı ile icra takibine itirazından sonra borç tasfiye sözleşmesi imzalandığını ancak davalının ödeme planına da uymadığını ileri sürerek, itirazın iptaline, %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili, davacıdan faturaya dayanak olan hizmetleri almadıklarını, bu nedenle faturaları kabul etmediklerini, davacının fatura konusu malı teslim ettiğine dair irsaliyeleri dosyaya sunması gerektiğini, salt fatura düzenlenmesinin alacak hakkı doğurmayacağını savunarak, davanın reddine, alacağın %20 sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
İlk derece Mahkemesince; “…2018 yılında davalının, davacı tarafından düzenlenen 2.017.016,00 TL tutarında KDV hariç fatura bildiriminde bulunduğu, davalı şirkete ait 2018 yılı yevmiye defterine göre davacı şirkete 1.847.019,15 TL borcu mevcut olduğunun görüldüğü, yine bu kayıtlara göre davacı şirketin davalı şirket ile olan cari hesap hareketinin 2018 yılı sonu itibariyle, borç tutarının 5.278.249,89 TL, alacak tutarının 7.125.269,04 TL olup baki tutarın 1.847.019,15 TL olarak görüldüğü ve bu tutarın davacı tarafa ödendiğinin şirket kayıtlarından anlaşılamadığı, davalı her ne kadar faturaların tanziminin hizmetin ifasına kanıt olmayacağını bildirmiş ise de söz konusu faturaları defterlerine kaydeden vergi iadesinde kullanan davalının, borç alacak konusunda uyuşmazlık doğduğunda hizmetin ifasının kanıtlanmasını talep etmesinin yerinde olmadığı, aksine bu şekilde faturaların defterine kaydedilerek vergi iadesinde kullanılmasının hizmetin verildiğine karine teşkil ettiği (Yargıtay 23. Hukuk Dairesi…Karar, aynı dairenin ….Karar), aksinin ve borcun ödendiğinin davalı tarafından ispatlanması gerektiği, davalının bu yöndeki delillerini dosyaya sunmadığı, bu haliyle alacağın davalı ticaret defterlerinde de görüldüğü üzere, 1.847.019,15 TL olduğu ve bu bedel üzerinden davanın kısmen kabulü gerektiği, alacak likit olduğundan ve takibe haksız itiraz edildiğinden alacağın %20 si oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalıdan tahsili gerektiği, davalının kötü niyet tazminatı talebinin yerinde olmadığı” gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, davalının 1.847.019,15 TL.’ye itirazının iptaline, fazlaya ilişkin istemin reddine, %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, davalının kötüniyet tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir..
Karar davalı vekilince istinaf edilmiştir.
Davalı vekilince 05.07.2021 tarihli dilekçesi ile istinaf başvurusundan feragat ettiği bildirilmiştir. 6100 sayılı HMK’nin 349/2. maddesinde, “Başvuru yapıldıktan sonra feragat edilirse, dosya bölge adliye mahkemesine gönderilmez ve kararı veren mahkemece başvurunun reddine karar verilir. Dosya, bölge adliye mahkemesine gönderilmiş ve henüz karara bağlanmamış ise başvuru feragat nedeniyle reddolunur.” hükmü düzenlenmiştir. Davalı vekilinin vekaletnamesinde “kanun yolundan feragat etme” yetkisi bulunduğu anlaşılmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 349/2. maddesi gereğince istinaf kanun yoluna başvurusunun feragat nedeni ile reddine karar verilmesi gerekir.
KARAR :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-HMK m. 349/2 gereğince, davalı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Peşin alınan istinaf karar harcının iadesine,
3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, avansın kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4- HMK m. 359/4 gereğince kararın taraflara resen tebliğine; tebliğ, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına,
06/07/2021 tarihinde dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay’da temyizi kabil olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.

GER. KARAR YAZIM TARİHİ : 06/07/2021

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır