Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2021/1631 E. 2021/2059 K. 28.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
….
İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 30/06/2021
ESAS-KARAR NUMARASI : …
Davalılar vekillerince tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili, dava dışı sigortalı …’e ait işyerinin, müvekkili şirket nezdinde “K…. 08.10.2014/08.10.2015 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, 28.04.2015 tarihinde kimliği meçhul kişi ve/veya kişilerce müvekkili şirketin sigortalısının işyerine ait cam önündeki kepengin ve camın kırılması sonucu işyeri içerisine girilmek suretiyle hırsızlık hadisesi meydana geldiğini, sigortalının çalınan miktar kadar zarara uğradığını, meydana gelen zararın tazmini için sigortalı tarafından müvekkili şirkete yapılan müracaata istinaden müvekkili şirket tarafından hazırlatılan ekspertiz raporunda, kimliği meçhul kişi veya kişilerce sigortalı işyerine ait kepenk sisteminin kesildiği ve giriş kapısı üzerinde bulunan camın kırılması sonucu işyeri içerisine girildiği, hadisenin gerçekleştiği esnada işyerinde bulunan alarm sisteminin devreye girmediği ve alarm sirenin çalışmadığı, işyeri içerisinden detayı verilen marka ve modeldeki televizyonların çalındığının belirlendiğini, eksper incelemesi neticesinde iş bu haksız fiil nedeniyle meydana gelen 7.266,71.TL tutarındaki hasar tazminatının, müvekkili şirket tarafından sigortalısına 02.06.2015 tarihinde ödendiğini, davalılar sigortalı işyerinin güvenlik ve hırsızlık alarm sistemininden sorumlu olduklarından meydana gelen zarardan sorumlu bulunduklarını ileri sürerek, 7.267,00.TL’nin 02.06.2015 ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle beraber davalılardan müteselsilen ve müştereken tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …. A.Ş vekili; müvekkilinin bir alarm takip merkezi olup, sözleşme imzaladığı şirketlere, yalnızca alarm takip hizmeti verdiğini, bu hizmetin verilebilmesi için de, öncelikle alarm sinyallerinin müvekkili şirkete ulaşması gerektiğini, sigortalıya ait işyerinin kurulum ve montajını müvekkili şirket yapmadığı için, teknik hata ve arızalar ile alarm sinyallerinin alarm takip hizmeti veren müvekkili şirkete ulaşmamasından müvekkili şirketin kesinlikle sorumlu olmadığını, ayrıca ekpertiz raporunda “…hadisenin gerçekleştiği esnada işyerinde bulunan alarm sisteminin devreye girmediği ve alarm sisteminin çalışmadığı tespit edilmiştir…” şeklinde bir tespit yapıldığını, devreye girmeyen bir alarm sisteminden, müvekkili firmaya alarm sinyali ulaşmasının zaten imkânsız bir durum oluşturduğunu, müvekkilinin davacının sigortalısı ile bir sözleşmesinin bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
ilk derece mahkemesi’nce “… Ankara Bölge Adliye Mahkemesinin 23. Hukuk Dairesi’nin 13/11/2019 Tarihli,…. Karar sayılı kaldırma kararı doğrultusunda alınan bilirkişi kurulunun raporu birlikte değerlendirildiğinde, her iki davalının da somut olayda kusur sorumluluğunun bulunduğu belirtilmiş olup, bilirkişi heyetinin raporu denetime açık olup karar ve hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaat ve sonucu ile, davacı tarafın hırsızlık- haksız fiil sonucu sigorta sözleşmesi kapsamında sigortalısına yaptığı ödemeye dayalı rücuen tazminat istemine ilişkin olarak her iki davalının da somut olayda kusur sorumluluğunun bulunduğu tespit edildiğinden, buna göre, davanın kabulü…” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran davalı …. vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece bilirkişi raporuna yönelik itirazlarının değerlendirilmediğini, hırsızlık olayında müvekkili şirketin hiçbir sorumluluğunun olmadığını, müvekkilinin tek sorumluluğunun takip sisteminin kurulması olduğunu, daha sonraki sorumluluğunu diğer şirkete geçtiğini, sistemin takibinden diğer davalının sorumlu olduğunu, bu hususun davacı tarafça da yazılı deliller ışığında ikrar edildiğini, rapora yönelik itirazlarının karşılanmadığını, yeni rapor alınmadığını, gerekli özenin müşteri tarafından gösterilmediğini, dedektörlerin hırsızlık olayından önce iş yerindeki boyama sırasında boyandığını, tanık dinletilmesi taleplerinin mahkemece reddedildiğini, tek taraflı düzenlenen eksper raporuna dayanılarak açılan davanın reddi gerektiğini bildirerek, kararın kaldırılmasını istemiştir.
İstinaf yasa yoluna başvuran davalı …… vekili istinaf dilekçesinde özetle, davalının alarm takip merkezi olduğunu, yalnızca alarm takip hizmeti verdiğini, alarm takip merkezine ulaşmayan sinyallerden alarm takip merkezinin değil, alarm kurulumunu ve montajını yapan şirketlerin sorumlu olduğunu, bilirkişi raporunda bu hususların değerlendirilmediğini, hadisenin gerçekleştiği esnada işyerinde bulunan alarm sisteminin devreye girmediğini, bu husususun uzman eksper raporunda tespit edildiğini, diğer davalı ile aralarında imzalanan 31.12.2011 tarihli sözleşmenin 3.1, 4.1, 4.5 maddelerinde de zarardan diğer davalı şirketin sorumlu olacağının yer aldığını, zarardan sadece diğer davalının sorumlu olduğunu bildirerek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, “Kapsamlı İş Yeri Sigorta Poliçesi” kapsamında, rücuen tazminat istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre davalılar vekillerinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurularının esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. sayılı dava dosyasında verdiği 30/06/2021 tarihli kararına yönelik davalılar vekillerinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 496,40 TL’den peşin olarak yatırılan 248,20 TL’nin düşümü ile kalan 248,20 TL’nin müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davalılar tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-(HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
28/12/2021 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya yetmiş sekiz bin altı yüz otuz (78.630,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 28/12/2021