Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2021/161 E. 2021/1675 K. 10.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 15/10/2020
ESAS-KARAR NUMARASI…

Davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili, davacının kooperatif ortağı olduğunu, ortaklık vecibelerini yerine getirmediğini, ödenmeyen toplam 11.875,00 TL aidat bedeli üzerinden Ankara 5. İcra Müdürlüğü’nün….E. sayılı dosyası üzerinden takip başlatıldığını, davalının haksız olarak itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden devamını icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; usule ve zamanaşımına yönelik itirazlar sonrasında esasa yönelik olarak, davalının hiç bir zaman kooperatif ortağı olmadığını, iş karşılığı satın aldığı dairenin tapuda adına devir ve tescil edildiğini, talep olunan ödemelere ilişkin genel kurul kararı bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
İlk derece mahkemesi’nce “…davalının davacı kooperatif ortağı olduğuna dair açık bir ortaklık kaydına ulaşılamamış olmakla birlikte, hazirun cetvellerinde ismine yer verilmek suretiyle ortak olarak kabul edildiğinin gözlendiği, diğer taraftan davalı konutunu haricen satın almış olsa dahi, kooperatifçe üretilen konutların kesin maliyet hesapları yapılmamış ve kooperatifin tasfiye edilmemiş olması nazara alındığında, her bir konutun üretim sürecinde oluşmuş yüklenici borçları, vergi vb. kamu borçları ile kooperatifin götürdüğü hizmetler nedeniyle oluşmuş ortak giderlere diğer ortaklar gibi davalının da katılma zorunluluğunun bulunduğu, bu bağlamda davalının 16/06/2013 tarihli genel kurul kararı gereği 8.275,00 TL, 22/06/2014 tarihli genel kurul kararı gereği 1.500,00 TL, 22/06/2014 ve 20/06/2015 günlü tarihli genel kurul kararları gereği 1.100,00 TL, 26/06/2016 tarihli genel kurul kararı gereği 1.000,00 TL, su deposu bedeli 500,00 TL olmak üzere toplam 12.375,00 TL borcunun bulunduğu, davalı yanca 17/03/2014 tarihinde yapılan ödeme düşüldükten sonra kalan borcunun 11.375,00 TL olduğu, davalı zamanaşımı definde bulunmuş ise de, kendisinden talep edilen alacağın 16/06/2013 ve sonrası döneme ilişkin olduğu ve dava tarihi itibarıyla beş yıllık zamanaşımı süresinin henüz dolmadığı anlaşıldığından, davanın kısmen kabulüne, davalının, Ankara 5. İcra Müdürlüğünün ….esas sayılı dosyasıyla yapılan takibin, 11.375,00 TL’lik alacak kesimine yönelik itirazının iptaline, takibin 11.375,00 TL alacak ve bu alacağa takip tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin ise reddine karar vermek gerekmiştir.
Dava konusu alacağın (aidat alacağı) likit nitelikte olduğu gözetilerek, İİK’nun 67/2 maddesi gereğince davalı borçlunun itirazında haksızlığına karar verilen tutar üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği sonucuna varılarak DAVANIN KISMEN KABULÜNE…” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Davalı hakkında kooperatif tarafından alınmış açık bir ortaklık kararınının bulunmadığını, davalının sadece taşınmaz satın aldığını, ortaklığın, satın alan kişiye doğrudan intikal edemeyeceğinden, davalının kooperatif ortağı sıfatını doğrudan kazanamayacağını, davalının bir kısım ödemeleri kat mülkiyeti kanunundan kaynaklı ortak giderlere mahsuben yaptığını beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, kooperatif aidat borcu nedeniyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına ve özellikle davalının peşin bedel ödeyerek ortak olduğuna dair bir genel kurul kararı bulunmamasına, normal statülü üyeliğe göre aidat hesabı yapılmış olmasında bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nin…. verdiği 15/10/2020 tarihli kararına yönelik davalı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Harçlar Kanunu uyarınca, davalı hakkında verilen kabul miktarına göre alınması gereken 777,02-TL.’den peşin alınan 194,25-TL.’nin düşümü ile kalan 582,77‬-TL.’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine,
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
10/11/2021 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda,
HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya yetmiş sekiz bin altı yüz otuz (78.630,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 12/11/2021

Başkan … Üye … Üye … Katip …
….