Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2021/1547 E. 2021/1277 K. 22.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ ….
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ (E S A S I İ N C E L E M E D E N
K A R A R I N K A L D I R I L M A S I)
….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

…..

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 22.03.2021
ESAS-KARAR NUMARASI :…..
Davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili, sigortalının karbonmonoksit zehirlenmesi sonucu vefat ettiğini, rizikonun gerçekleştiğini, müvekkillerinin sigortalının mirasçıları olduğunu, durumun sigorta şirketine bildirildiğini ve hasar dosyası açıldığını, sigortalının ölüm nedeninin karbonmonoksit zehirlenmesi sonucu olduğunun kesinleştiğini, ölüm nedeninin ferdi kaza sigortası genel şartlarında kaza olarak sayıldığını, rizikonun kapsam dışı kalması için münhasıran alkolün etkisiyle meydana gelmiş olması gerektiğini, kaza oluşumunda alkol dışındaki unsurların rol oynayıp oynamadığı hususlarının irdelenmesi gerektiğini, mumun, gazete ve kâğıt parçalarını tutuşturması sonucu çıkan yangının söndüğü olayda karbonmonoksit zehirlenmesinin salt alkolün etkisiyle meydana geldiğini açıklayamayacağını belirterek toplam 174.800,00-TL tazminatın avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacıların tazminat taleplerinin teminat kapsamı dışında olması nedeni ile reddedildiğini, ailem ziraat güvencesinde ferdi kaza sigorta poliçesinin müteveffa adına ….. sayılı poliçe ile 01.03.2017 / 2018 tarihleri arasında davalı şirketçe Kazaen Vefat Tek Ödeme: 25.000,00-TL, Kazaen Vefat Maddi Manevi Tazminat Aylık Ödeme (10 Yıl) : 1.000,00-TL olarak belirlendiğini, teminatın ödenme şeklinin poliçe üzerinde belirlendiğini, peşin ödeme talep edilmesi halinde maddi manevi tazminatın %20 iskonto edilmiş peşin tutar olarak ödeneceğini, bireysel ferdi kaza sigorta poliçesi ile müteveffa adına …. sayılı poliçe ile 09.10.2017 / 2018 tarihleri arasında davalı şirketçe 50.000,00-TL vefat teminatı verildiğini, adli tıp raporları kapsamında davacının karbonmonoksit zehirlenmesi nedeni ile vefat ettiğini, vücüdundaki alkol oranının 361 promil olduğunun tespit edildiğini, kanında 361 promil “alkol koması seviyesinde” alkollü olduğunu, tek odalı caminin alt katında kaldığını, aydınlatmasının mum ile yapıldığını, muhtemel mumun devrilmesi ve yerde bulunan kağıtları tutuşturması nedeni ile kendiliğinden sönen bir yangının meydana geldiğini, ferdi kaza sigortası kapsamında bir kazanın meydana gelmediğini, istemli olarak çok yoğun alkol alan ve 361 promil alkollü olan murisin vefatına kendi eylemlerinin sebebiyet verdiğini, tek odalı bir yerde cami alt kat müştemilatında mum yakmak sureti ile aydınlanma sağlamaya çalışan murisin eyleminin kendisinin vefatına neden olan süreci oluşturduğunu, kendini bile bile tehlikeye atma, aşikar sarhoşluk halinin tevlit ettiği vefat dahil teminat kapsamı içinde olan bir durum bulunmadığını, karbonmonoksit zehirlenmesinin kaza olamayacağını belirterek davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece mahkemesi’nce “…Tüm dosya kapsamında yapılan incelemeler neticesinde; davanın davacıların murisi …’in 25.10.2017 tarihinde zehirlenme sonucunda vefat etmesi neticesinde maddi ve manevi tazminatın sigorta poliçesi kapsamında tazminine ilişkin olduğu, sigorta poliçelerinin davacıların miras bırakanı adına düzenlendiği ve ölüm tarihinin sigorta poliçelerinin vadeleri içerisinde bulunduğu, murisin adli tıp raporuna göre kesin ölüm sebebinin karbonmonoksit gazı zehirlenmesi olduğu anlaşılmaktadır. Alınan bilirkişi raporunda müteveffa …’in otopsi bulgularında kanda 361 mg/dl (3.61 promil) alkollü olduğu, vefat olayında sigortalının alkollü olmasının münhasıran etkisinin bulunmadığına dair rapor tanzim edildiği, bu kapsamda poliçe kapsamında davacıların murisinin 25.10.2017 tarihinde zehirlenme sonucunda vefat etmesi neticesinde rizikonun gerçekleştiği, davalının poliçedeki teminat limitleriyle sınırlı olmak üzere sorumlu olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne…” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle:
Müteveffanın aldığı alkol nedeniyle çıkan yangına aksiyon dahi gösteremediğini, vefatına kendi kusurlu davranışı ile sebebiyet verdiğini, bir an için sigortalının kanındaki yüksek dozdaki alkol miktarının sigortalının solunum merkezi paralizisine sebebiyet vermeyeceği kabul edilse bile bu oranın şuur bulanıklığı, uyuklama, koma hali ve solunum merkezi depresyonuna sebebiyet vereceğinin; bu nedenle kişinin bir süre sonra uykuya dalacağının bilirkişi raporu ile tespit edildiğini, bu durumda en hafif haliyle dahi sigortalı müteveffanın solunum merkezi depresyonu yapacak seviyede alkollü olduğu, solunum merkezi depresyonu nedeniyle kanındaki oksijen miktarının düşeceği ve bu durumdan sinir sisteminin olumsuz etkileneceği, uykuya veya koma haline geçeceği, dolayısıyla çıkan yangına reaksiyon gösteremeyecek durumda olacağının açık olduğunu; yine kabul anlamına gelmemekle birlikte sigortalının bu denli alkollü olmasının mumun düşmesine ve akabinde yangın çıkmasına doğrudan etkisi olmadığı varsayılsa bile şuurunu yitirecek kadar alkol alarak çıkan yangına gerekli aksiyonu gösterememesinin de ferdi kaza sigortası kapsamında bir kazanın meydana gelmediği gerçeğini değiştirmediğini; tüm bu nedenlerle hatalı ve eksik değerlendirme içeren bilirkişi raporlarını ve işbu raporlar baz alınarak hatalı şekilde tesis edilen yerel mahkeme kararını kabul etmediklerini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, ferdi kaza (hayat) sigorta poliçesine dayanan tazminat istemine ilişkindir.
28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/1-(k) maddesinde, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiler “tüketici”; 3/1-(l) maddesinde ise, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemler “tüketici işlemi” olarak kabul edilmiş ve tüketici kanununun kapsamı esaslı şekilde genişletilmiştir.
Aynı Kanunun 73/1. maddesinde “tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda” tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilirken; 83/2. maddesinde de “taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda, davacıların murisi, davalı karşısında tüketici konumunda olduğundan davaya bakmakla görevli mahkeme tüketici mahkemeleridir. Bu itibarla mahkemece, göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeni ile davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
Hüküm mahkemeleri gibi, istinaf mahkemesi ve Yargıtay da istinaf ve temyiz incelemesi sırasında, hükmü veren mahkemenin görevli olup olmadığını kendiliğinden gözetip incelemekle yükümlüdür. Bunun için tarafların hükmü görevsizlik nedeniyle de istinaf veya temyiz etmiş olmalarına gerek yoktur. Çünkü hükmü veren mahkemenin görevsiz olması mutlak bir istinaf ve temyiz sebebidir.(HMK m. 353/a-3, m.371/b) (Prof. Dr. Baki KURU-İstinaf Sistemine Göre Yazılmış Medeni Usul Hukuku.Legal Yayınevi Ağustos 2016.s.97)
Bu nedenle, esasını incelemeden kararın kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-HMK m. 353/1,a.3 gereğince, Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin….. sayılı dava dosyasında verdiği 22.03.2021 tarihli kararın, ESASI İNCELENMEDEN KALDIRILMASINA ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE.
Kararın kaldırılma nedenine göre, davalı vekilinin istinaf itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına.
2-Peşin alınan istinaf karar harcının istek halinde iadesine.
3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından hükümle birlikte değerlendirilmesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
22.09.2021 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 353/1,a ve 362/1,g gereğince KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 23.09.2021
…..
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır